WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9920 0.27%
EURO 37,8380 0.61%
ALTIN 2.820,180,39
BITCOIN 1963779-3,26%
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 35: HAMAS ve Gazze-Türkiye’nin Arabuluculuğu

Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 35: HAMAS ve Gazze-Türkiye’nin Arabuluculuğu

5 Mart 2024 10:22
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 35: HAMAS ve Gazze-Türkiye’nin Arabuluculuğu
0

BEĞENDİM

Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, Mart 2024

Önceki bölümde Filistin’de parlamento seçimlerinde HAMAS’ın zaferi ve İsrail-Hizbullah çatışması üzerinde duruldu. Fetih-HAMAS uzlaşmasına rağmen HAMAS’ın roket saldırılarının devamı ile Filistin-İsrail arasındaki Türkiye’nin aracılığıyla görüşmeleri ele ele alındı.

HAMAS’ın Hükümet Kuramaması-HAMAS-Fetih Çatışmaları Sonunda Uzlaşma

Lübnan krizinden sonra bölgedeki en önemli gelişme HAMAS ile el-Fetih arasında zaman zaman alevlenen çatışmalardı. Seçim galibi HAMAS’ın İsmail Haniye’nin başbakanlığında Mart 2006’da kurulan hükümetine el-Fetih girmeyi reddetti. Zira ABD ve AB gibi destekçileri ile İsrail, daha seçimlerden önce “terörist” olarak nitelendirdikleri HAMAS’ın kuracağı hükümeti kabul etmeyeceklerini bildirmişlerdi. Aynı yılın Eylül ayında Mahmud Abbas ve İsmail Haniye, birlikte yönetim oluşturmak maksadıyla bir araya geldiler. Ancak görüşmelerde Abbas, İsrail’in de varlığını öngören Filistin devletini (iki devletli çözüm) savunurken, HAMAS, manifestosuna uygun şekilde Filistin’de bir İsrail devletini kabul etmiyordu. Görüşmeler tıkanınca HAMAS ve Fetih arasında da çatışmalar çıktı.

Ekim 2006 içerisinde Mısır ve Katar’a ilaveten İslami Cihad ve Filistin’in Özgürlüğü Halk Cephesi gibi diğer Filistinli gruplar, anlaşmazlıkları sonlandırmak için taraflar arasında arabuluculuk yaptılar. Kasım 2006’da taraflar bir birlik hükümeti kurmak üzere uzlaştılar ve Aralık ayında da Abbas, krizin aşılabilmesi için seçimlerin yenilenmesi çağrısında bulundu. Ancak kabul görmeyen bu çağrı sonrasında Şubat 2007’de Abbas’ın güvenlik güçlerini HAMAS’a karşı kullandığı gerekçesiyle Gazze Şeridi ağırlıklı çatışmalar yeniden yoğunlaştı.

Filistinli iki güç arasındaki çatışmalar sırasında 600 civarında kişi öldükten sonra Suudi Arabistan Kralı tarafları Mekke’de bir araya getirdi. Batılı devletler de HAMAS hükümeti konusundaki sert önlemleri yumuşatma kararı aldılar. Abbas, önce hükümeti feshetti, ardından Haniyye’yi hükümeti kurması için tekrar başbakan olarak atadı. HAMAS-Fetih ortaklığında kurulan hükümet Mart 2007’de çalışmaya başladığında HAMAS, daha önce verdiği sözü unutarak Gazze Şeridi’nden İsrail yerleşim bölgelerine roket saldırılarını tekrar başlattı. Haziran ayı içerisinde Gazze Şeridi’nde Fetih’le yoğunlaşan çatışmalar sonunda üstün gelen HAMAS, Gazze Şeridi’nde hakimiyeti sağladı. El-Fetih ise Batı Şeria’da hüküm sürmeye başladı. Bir bakıma Filistin iki parçaya kendi elleriyle bölünmüştü. Çıkan çatışmalarda kayıplar artınca Cumhurbaşkanı Abbas, hükümeti feshederek olağanüstü hal ilan etti.

Türkiye’nin Arabuluculuğu – Gazze Şeridi’nde Barış Umutları

İsrail-Hizbullah çatışmasından sonra Lübnan’da görevlendirilen BM Barış Gücü’ne bir istihkam birliği gönderen Türkiye, İsrail-Filistin çatışmalarında arabulucu olarak aranır hale geldi. Kasım 2007’de, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez ile Filistinli makamdaşı Abbas, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde TBMM’de bir araya getirildiler. TOBB’un da katıldığı bir anlaşma ile Gazze Şeridi’ndeki Erez bölgesi ile Batı Şeria’da birer organize sanayi bölgesi ile, Bilkent Üniversitesi öncülüğünde de bir İsrail-Filistin üniversitesi kurularak taraflar arasında kalıcı barışın tesisi için çalışmalar yapıldı.

Türk yatırımcılarının kuracağı üretim tesislerinde yaklaşık 6000 kişinin istihdam edileceği, ürünlerin AB, ABD ve Körfez Ülkelerine ihracı konusunda İsrail’in de kolaylıklar sağlayacağı bu Ankara Forumu gereği Türkiye, Gazze havaalanını yeniden çalışır hale getirecek, hatta bir de liman inşa edecekti. ABD’nin taraflar arasındaki kalıcı barışı sağlamak maksadıyla Kasım 2007 sonlarında Annapolis’te düzenlediği bölge ülkeleri toplantısına Türkiye de davet edildi.

Ancak yeni yılla birlikte İsrail, Gazze Şeridi’nden ateşlenen roketlere karşılık Gazze Şeridi’nde HAMAS’a yönelik askeri operasyonlarına tekrar hız verdi. Çünkü daha önce İsrail Başbakanı Olmert, Gazze Şeridi’nden ’den gelecek tüm roket saldırılarına misliyle karşılık vereceklerine dair yemin etmişti. Çatışmalar sürünce Ankara Forumu unutuldu.

(Not: Yazı dizisi “Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu?-36” ile devam edecektir.)

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.