WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,6645 0.32%
EURO 35,5639 0.42%
ALTIN 2.509,161,72
BITCOIN 18482324,06%
Türkiye Üçüncü Dünya Harbi’ne Hazır mı?

Türkiye Üçüncü Dünya Harbi’ne Hazır mı?

3 Temmuz 2024 12:25
Türkiye Üçüncü Dünya Harbi’ne Hazır mı?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 3 Temmuz 2024

 

Son haftalarda ‘III. Dünya Harbi” sıkça telaffuz edilmeye başlandı. Hele de Milli Savunma Bakanlığı sözcüsü amiralin “III. Dünya Harbi’ne hazırız!” demesi üzerine bu konu ele alındı.

İki Dünya Harbi’nin Getirdiği Felaketler ve İnsanlık Dramları

I. Dünya Harbi’nden yıllar önce Alman Şansölye Bismark; “Avrupa şu an bir barut fıçısı gibi ve liderler de bir cephanelikte sigara içenleri andırıyor. Tek bir kıvılcım hepimizi yakıp kül edecek bir patlamaya sebep olabilir. Size bu patlamanın ne zaman gerçekleşeceğini söyleyemem fakat nerede olacağını söyleyebilirim. Balkanlarda yaşanacak son derece aptalca bazı şeyler buna sebep olacak!” demişti. Dediği gibi 1914 yazında Avusturya-Macaristan Veliahdı Franz Ferdinand’ın Saraybosna’da suikastla katletmesiyle 4 yıl süren savaş başladı.

Haçlı Seferleri bir tarafa bırakılacak olursa tarihin ilk küresel savaşına 40 ülke ve kolonileri katıldılar. İngiltere, Fransa ve Rusya’nın merkezde olduğu İtilaf Devletleri ile Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti’nin oluşturduğu İttifak Devletleri’nin karşı karşıya geldiği savaştan İtilaf Devletleri galibiyetle ayrıldı. ABD’nin savaşa girmesiyle bitiş süreci hızlanan I. Dünya Savaşı sonucunda yaklaşık 7 milyonu sivil olmak üzere 17 milyon kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 21 milyon kişi de yaralandı. Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Rusya imparatorlukları dağıldı.

I. Dünya Harbi’nin devamı gibi nitelenen II. Dünya Harbi, Uzakdoğu-Pasifikler-Avustralya ve Güney Amerika dahil tüm dünyayı kapsayarak 6 yıl sürdü. Almanya, İtalya ve Japonya’nın oluşturduğu “Mihver” adlı ittifaka karşı, İngiltere ve ABD’nin öncülüğündeki Batılı ülkelere daha sonra Sovyetler Birliği ve Çin’in de katılmasıyla meydana gelen “Müttefikler” yer aldı. Türkiye’nin adeta tüm çevresinde yaşanmasına rağmen tarafsız kalma başarısını gösterebildiği bu cehennem savaşında dünya genelinde yaklaşık 110 milyon kişi silah altına alındı.

Sovyetlerin ve Batılı güçlerin 1945’de Almanya’yı istilasıyla Berlin’e sıkışan Hitler’in Nisan 1945’de intiharı sonucu Nazilerin koşulsuz teslimiyetiyle Avrupa’da savaş sona erdi. Almanya ve müttefikleri işgal edildi. Japonya bir süre daha dirense de Ağustos 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları sonucunda teslim olunca II. Dünya Savaşı sona erdi.

80 milyonun aşkın insanın öldüğü bu harpte 6 milyon Musevi ve çok sayıda Roman Nazilerce katledildi. Benzer kıyımlar Uzakdoğu’da Japonya da Çinlilere uyguladı. Stalin’in Sibirya’daki mecburi çalışma kamplarına gönderilen savaş suçluları şiddetli soğuk, yetersiz beslenme ve hijyen eksikliğinden öldüler. En acımasızı Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarıydı. Ölenler kül oldu, kalanlar kıvrandıran yaralarla öldüler. İki şehirde yıllarca ot bile bitmedi.

III. Dünya Savaşına Hazırlıklı İsek En Azından Şu Sorulara Cevap Bulunmalıdır

II. Dünya Harbi sonrası da savaşlar kesilmedi. ABD’nin Vietnam’da insanları kavuran napalm bombaları, soğuk savaş sonunda Serebrenitsa ve Hocalı/Dağlık Karabağ’da soykırıma varan katliamlar yaşandı. Halen Rusya-Ukrayna savaşı ile İsrail’in Gazze Şeridi vahşeti sürüyor. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Yemen’dekiler bir yana taş üstünde taş kalmayan sadece Gazze’de 38 bin ölü 70 bin yaralı var. Üstelik bu savaşlarda nükleer silah ve hipersonik füze kullanılmadı. Ama insanlığın gözü döndüğünde neler yaşanabileceği Gazze’de açıkça görüldü.

III. Dünya Harbi’ne hazır olduğunu söyleyenlere soruyoruz: Balistik füzelere karşı tüm yurt sathı nasıl korunacaktır? Herhangi bir füze isabetinde tüm vatandaşları NBC silahlarına karşı koruyacak teçhizat, sığınak ve eğitim yeterli midir? Batı ittifakı içerisinde kalınırsa Karadeniz üzerinden cephe ülkesi olunan Rusya’ya karşı NATO’nun 5’nci maddesinin devreye gireceğine ne kadar güvenilebilir? Harp silah araçları ve sanayi için enerji depolama yeteneği yeterli midir? Enerjide Rusya’ya bu kadar bağımlı iken küresel bir savaşta enerji ihtiyacı nereden/nasıl karşılanacaktır? Ya halkın gıda ihtiyacı? Yeni dünya savaşlarında yapay zeka da kullanılacaktır. Depremlere karşı bile hazır değil iken yapılan bu konuşma, Milli Savunma Bakanlığı’nın savaşı bilgisayar oyunu zannettiğini akla getirmez mi? Siz ne dersiniz sayın okuyucularım?

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.