WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0914 0.19%
EURO 38,1078 0.03%
ALTIN 2.833,650,17
BITCOIN 21387270,74%
Türk Kimliği Üzerine-28: Kumanlar-Kıpçaklara Devam

Türk Kimliği Üzerine-28: Kumanlar-Kıpçaklara Devam

18 Ağustos 2024 09:07
Türk Kimliği Üzerine-28: Kumanlar-Kıpçaklara Devam
0

BEĞENDİM

Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, Temmuz 2024

 

Önceki bölümde özetle Peçenekler ve Kumanlar (Kıpçaklar) ele alınmıştı. Bugün Kuman-Kıpçak Türklerine devam edildi.

Kuman-Kıpçak hakimiyeti Don-Diniester bölgesi ağırlık merkezi olmak üzere Balkaş-Talas havalisinden Tuna ağzına kadar geniş bir sahayı kaplıyordu. Kafkaslarda Kuban sahası ile kuzeyde İtil Bulgarları ülkesine kadar uzanıyordu. 1087’de Peçenek başbuğu Tatuş’un ittifak teklifi üzerine Kumanlar Tuna nehrini geçerek Balkanlara doğru ilerlediler ve 1091’de Bizans ile ittifak yaparak, Peçenekleri imha ederek Bizans’ı mutlak bir felaketten kurtarmış oldular.

Daha sonra bir grup Kuman-Kıpçak Kapuç adlı bir başbuğ idaresinde Macaristan içlerine kadar sokuldu. 1093’te tekrar Kiev knezliğine saldırıp, Toreçsk şehrini aldılar. 1094’te Kuman-Kıpçaklar ile Rus knezleri arasında yapılan barışın en önemli maddesine göre Kuman-Kıpçak başbuğu Tugorkan’ın kızı ile Kiev knezi evlenecek, Karadeniz’in kuzeyinde bir süre barış sağlanacaktı. Ancak, Knez Vladimir Monomach’ın Kuman-Kıpçak elçilerini haince öldürmesi üzerine, Kuman-Kıpçak orduları Rus topraklarına girdiler. Başbuğ Benek (Bonyak) bir Pazara akşamı ani olarak Kiev’e kadar yaklaşıp Knez’in köşkünü yaktı.

Diğer başbuğ Tugor Han hücum etti Pereslavl şehrine yardım için gelen Rus knezleri tarafından öldürüldü. Bu yenilginin acısı Başbuğ Küre’nin, Kiev şehrine kadar ilerlemesi ve vekayinameyi yazan vak’anüvisin bulunduğu manastırdaki bütün değerli eşyaları götürmesiyle alındı.  1110’lu yıllarda yetenekli başbuğlarını kaybeden Kumanlar, artık zayıflamaya başladı.

Şaru Han’ın yerine geçen oğlu Otrok (=Atrak) kızını Gürcü Kralı II. David’e verdi. Kafkaslarda birleşen Kuman-Kıpçak orduları, Anadolu Selçuklularını Kafkaslara ilerlemesini durdurdu. Daha sonra bu ordular Şirvan, İran, Ermenistan’a başarılı seferler düzenlediler.

1150’li yıllarda Dnyeper bölgesindeki tekrar güçlenen Kumanlar Rus topraklarına sürdürdükleri akınla 1154’de Çernigov knezini esir alıp fidye karşılığında serbest bıraktılar. Bu akınlarda Peryeslav Çernigov ve Novgorod-seversk knezlikleri büyük zarar gördüğü için ahalisi kuzeye Suzdal bölgesine göç etti. 13. yy’den itibaren siyasi Kuman-Kıpçak üstünlüğü sona erdi.

Karadeniz’in kuzeyindekilerin çoğu çevredeki şehirlerde ticarete başlarken, doğudakiler ise Kıpçak, Kanglı, Yimek, Uran vb. adlar altına yaşayıp Harezmşahların ordusunda vazife aldılar.

Moğol istilası zamanında Harezmşah ordusunun tamamını teşkil eden Kıpçakların ülkesi Deşt-i Kıpçak’ta Moğol istilasından kurtulamadı. Moğol istilası sonrası 1226’da Kırım’daki Suğdak limanını Anadolu Selçukluları ele geçirince büyük bir ekonomik sıkıntı içerisine düştüler.

Doğudan ilerleyen Cebe ile Sabutay komutasındaki Moğol ordusuna karşı Ruslarla birlikte mücadele ettiler ama yenildiler. Cengiz’in torunu Batu, İtil Bulgarları seferinde Deşt-i Kıpçak içlerine ilerledi. Sonra Don-Donetz nehirleri arasındaki savaşta Kıpçak Başbuğu Körten’e yenildi. Başbuğ Körten Macaristan’a iltica ederken ahalinin bir kısmı İtil Bulgarlarının yanına göç etti. Bundan sonra Bulgar ülkesinde Kıpçak Türkçesi Bulgar lehçesinin yerini aldı. 1256’da bu bölgede Altınordu devleti kurulunca da Deşt-i Kıpçak tabiri uzun bir süre kullanıldı.

Orta Asya içlerinden Macaristan ovalarına kadar yayılan Kuman-Kıpçakların dillerinin Türkçe içinde önemli yeri vardır. Türk dilcilerine göre Orta Türkçeyi Kuman-Kıpçakların konuştuğu dil oluşturur. Ayrıca Kuman-Kıpçakça’nın en önemli hatırası olan ve 1303’te Kırım’da İtalyan tüccar ve misyonerleri tarafından yazılan Latince-Farsça-Kuman-Kıpçak’ça yazılan sözlük ve gramer kitabı da özellikle dikkat çekicidir. 2.500 Kumanca kelime içermekte olan bu sözlük, İncil’den bazı tercümeler ile bazı Katolik ilahileri bu önemli kültür varlıkları arasındadır.

Sözlükte Kıpçak dilinde bulunan şehir hayatına, inşaata, mimariye, şehir hayatındaki ev eşyalarına, çeşitli yemek adları, madenciliğe, mektep-yazı işlerine, musiki, sanat ve eğlencelere, devlet idaresine, elbiselere, mücevherata, ilaçlara, kokulu şeylere ve ticarete ait terimler de bulunmaktadır.

Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-29” ile devam edecektir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.