Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 10 Ağustos 2024
Hun Hakanlığı’na tabi iken Attila’nın öldüğü yıllarda aşağı İdil civarında olan Hazarlar VI. yy’ın ortalarından itibaren İdil, Yayık, Kuban ve Don gibi 4 büyük nehrin mansabında; Çin-Türkistan-Karadeniz, Bizans-Önasya, İran-Harzem-Suriye-Mezopotamya, Kafkas-Doğu Avrupa-Hazar-İskandinavya yollarının kesiştiği sahada siyasi varlık haline geldiler. Bölgede İtil, Semender, Derbent, Saksin, Tamatarhan, Sarkel (Akşehir) gibi şehirleri kurdular.
Kent hayatı süren, yüksek maddi ve manevi medeniyete sahip, ticaret yanında tarımla da uğraşan bu Türk kavmi, VI. yy’da İdil’in aşağı ve orta boyları ile Kuzey Kafkasya ve Don nehri boylarına hakimdi. Bizans İmparatorluğu, Sasanilere yenilmekten güçlü ticari ilişkiler kurduğu Hazarların yardımıyla kurtulabildi. VII-IX. yy’lar arasında Doğu Avrupa’nın en büyük devleti haline gelerek bazı Fin kavimleri, Bulgarlar, Burtaslar, Slavlar, Kuzey Kafkas dağ kavimleri ve Kuban-Don boylarındaki Macarları tabi kıldılar. VIII-IX. yy dönemindeki Hazar hakimiyeti, XIII-XV. yy dönemi Altınorda’nın Rus yurdu hakimiyetinin öncüsü mahiyetindedir.
Diğer kavimlerin inançlarına karşı hoşgörülü olan Hazarlarda, eski Gök Tanrı inancı hakim ise de camiler, kiliseler ve sinagoglar yan yana yer almıştır. Hukuki işleri için ikişer adedi Musevi, Hıristiyan, Müslümanlara ve bir hakim de eski Türk dininde olanlara ayrılmıştı. Ekonominin güçlenmesiyle ücretli askerler kullanılan Hazarlarda başta Harzemşahlar, Müslümanlardan oluşan kıtalar oluşturuldu. Ekonomi bozulunca dışardan gelen tehditlere karşı duramadılar.
1. yy’ın ortalarında İtil-Harezm ticaret yolu Peçenek Türklerinin istilasıyla kesilince ticarete büyük darbe vuruldu. Uz (Oğuz)’larla ittifak yapılsa da işe yaramadı, Peçenekler 869’da Don boylarına ulaştı. Karşılarına Macarları çıkardılar ama gene sonuç alınamadı. Peçenekler kısa bir sürede Dinyester’e kadar Karadeniz bozkırlarını işgal edip, Hazarları zayıflattılar. 1000 yılından itibaren de doğudan gelen Kuman-Kıpçak baskısı sonucunda baskıya karşı koyamadı ve Hazar siyasî varlığı XI. yüzyılın içinde eriyip kayboldu.
Hazarlar-İslam Dünyası-Musevilik İlişkileri
Başlangıçta Tengri Han (gök tanrı)’ya tapan Hazarlar, zamanla diğer dinleri de kabullendiler. Halife Ömer döneminde (634-644) 642’den itibaren Müslüman Arapların İslâm akınları başladı, Emeviler döneminde şiddetlendi. Halife I. Velid (705-715)’in kardeşi Mesleme b. Abdülmelik’in kuvvetleri 708’de girdiği Hazarlar coğrafyasında 714’teDerbend Geçidi’ni ele geçirdi. Arapların İstanbul kuşatması için çekilmesi üzerine Hazarlar topraklarını geri almak için Kıpçaklar ve diğer Türk boylarının yardımlarıyla Arapları Mercülhicare’de bozguna uğrattı. Daha sonra Cerrah b. Abdullah el-Hakemi komutasındaki Araplar Derbend’in kuzeyinde Hazarları ağır bir yenilgiye uğratarak başşehir Belencer’i fethetti. Hazar hakanı Araplarla mücadeleyi sürdürse de yenildi, çok sayıda ölen ve esir edilen oldu. İslâmiyet’i kabul şartıyla barış yapıldı Antlaşmaya göre İdil’de iki fakih kalarak İslâmiyet’i öğreteceklerdi. Daha sonra İslamiyet’ten ayrılan Hazarlar, X. yy’da Ruslar karşısında güç duruma düşünce 965’te hakan Harizmlilere sığınınca halkın büyük bir kısmı İslamiyet’i kabul etti. Hakanları Musevi oldukları halde İslamiyet’in yayılması teşvik edilmiş, Aşağı İdil ve Dağıstan’da yayılmıştı.
Hazarların bir kısmı Arranlı misyonerler (703 yılı) vasıtasıyla Hıristiyanlığa geçerken, 860’lı yıllarda Hazar hakanı Kırım’da Bizans’ın yardımını sağlamak için Hıristiyanlığı devletin resmî dini olarak kabul etti, ancak beklediği yardımı alamayınca eski dinine geri döndü.
HazarlarınMuseviliği kabulü ile ilgili farklı görüşler mevcuttur. Birinde 740 yılında kabul ettiği ileri sürülürken, Halife Harun Reşid döneminde (786-809) olduğu da söylenmektedir. Hakan Bulan döneminde başlayan, Obadiah yönetiminde sinagog ve okul inşasıyla yaygınlaştı.Kudüs’te kurulan Karai (Karay) mezhebini benimseyen Hazarlar, Sovyetler döneminde İstanbul’a göçmüşlerdir. Halen küçük gruplar halinde Polonya ve Litvanya’da da yaşayan Karaylara ilaveten Karaçayların da Hazarların devamı olduğu kabul edilmektedir.
Not:Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-27” ile devam edecektir.