Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 16 Ağustos 2024
Temmuz ayı başında Kayseri’de bir sığınmacının 5 yaşındaki Suriyeli sığınmacı çocuğa cinsel taciz uygulamasıyla Gaziantep, Reyhanlı ve diğer yerlerde Suriyeli sığınmacılara, Sınırın diğer tarafında Türk varlıklarına ve bayrağına saldırı yaşandı. Olaylar yatıştırılsa da sığınmacıların uzayan “misafirliğinin” kamuoyundaki hoşgörü sınırını aştığı görülünce bu konu ele alındı.
Türkiye’deki Suriyeli Sığınmacı Sayısı – Sığınmacılar Neden Hala Türkiye’de?
Resmi kuruluşlara göre Türkiye’de 3.6 milyon civarında Suriyeli var. Oysa Ak Parti iktidarı bu sayının2011’de en fazla 100 bin kişiyi bulacağını değerlendirmişti. Ak Parti seçmeninin büyük çoğunluğunun “yanlış” bulduğu Suriye politikasının sonucunda bir ara 4 milyonu aşan Suriyeli ve diğer sığınmacıların 15-17 milyonu bulduğu da ileri sürülmektedir. Kuşkusuz ki bu konuda nispeten tarafsız olan Birleşmiş Milletlerin (BM) raporları daha inandırıcıdır.
Türkiye-İsrail Uzlaşmazlık Noktaları
Bu yıl Ocak ayında Suriye ile normalleşme adımı Rusya-İran-Türkiye arasında Astana süreci ile başlatıldı. Arkasından Türkiye tarafından daha fazla olmak üzere iki ülke devlet adamları normalleşmeyi kolaylaştıracak söylemlerde bulundular. Ancak bu söylemlerin eyleme geçebilmesi için tarafların kırmızıçizgilerinde karşılıklı olarak fedakarlık yapmaları şart gibi.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad, diğer “yabancı askerler” gibi TSK’nın Suriye’nin kuzeyinden ve İdlib’ten çekilmesinde, Türkiye ise, sınır güvenliği üzerinde ısrarcı. Yani son yıllarda Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD’nin de desteğiyle devletleşme konumuna yaklaşan PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD/YPG’ye karşı güvenlik önlemleri alınmadan Suriye’nin kuzeyinde çekilmeye yanaşmıyor. Keza, Hatay’a bitişik İdlib bölgesinde birlik konuşlandıran Türkiye, bu bölgeye yapılacak Esad rejimi kuvvetlerinin baskısıyla oluşabilecek kitle halindeki sığınmacı göçü için de önlem alınmasına ihtiyaç duyuluyor. Diğer yandan Suriye’de Türkiye’nin birlikte hareket ettiği Suriye Milli Ordusu (SMO, eski ÖSO) bireylerinin geleceği ne olacak? Esad rejimi SMO’yu da BM kararları hilafına “terör örgütü” olarak sınıflandırıyor.
Bu haftanın başlarında Milli Savunma Bakanı Güler, TSK’nın Suriye’den çekilmesi görüşmelerinin Suriye’de yeni anayasanın kabulü ve seçimler sonrasında olabileceğini açıkladı. Güler’in bu ifadesinden de anlaşılacağı üzere şayet yeni Suriye Anayasa’da Türkiye’nin isteği doğrultusunda PYD/YPG’yle ve SMO’yla ilgili istekleri gerçekleşir, geri dönecek sığınmacılar ile Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması şartı masada ön sayfada durmaktadır.
Türkiye’deki sığınmacılar ve Türk Kamuoyu
Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi Suriye’de rejim baskısından ve el-Kaide terörü ile uzantılarının dehşetinden kaçan yüzbinlerce Suriyeli sivillere kucak açarak insanlık adına önemli bir adım attı. Her ne kadar BM desteği, AB ile yapılan anlaşma sonucu “proje karşılığı” destekler olsa da zamanla 4 milyon civarına yaklaşan Suriyeli sığınmacılar, kamuoyunu rahatsız etmeye başladı. Çünkü sığınmacı akını başladığında Türkiye’de satınalma gücü günümüzle kıyaslanamayacak derecede yüksek olduğundan kamuoyu baskısı azdı.
2018’de ABD’nin Rahip Brunson olayında uyguladığı ekonomik yaptırım, 2020’de başlayan pandeminin etkisi, Ekim 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç!” ekonomi anlayışı ve Kur Korumalı mevzuat, Şubat 2022 sonunda başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, Ekim 2023’te başlayan İsrail-Hamas çatışmaları ve son bir yıldaki seçimler sebebiyle uygulanan popülist programlar ile son ekonomi programının bunalttığı kamuoyunun sığınmacılara karşı hoşgörüsü de dip yaptı. Bu sıkıntılar içerisinde Suriyelilerin hastanede gördükleri ayrıcalıklar, kayıt dışı çalışarak vergi/sigorta ödememesi, bayramlarda Suriye’ye girip çıkmaları vb hususlar kamuoyunu kolayca köpürtebiliyor. Üniversite mezunu ağırlıklı bir ankete göre Suriyelilerin milli güvenliğimize tehdit olacağını söyleyenlerin oranı %83.
Sonuç itibarıyla Türkiye-Suriye normalleşmesi için bir süre daha bekleneceği gibi Suriyeli sığınmacıların da artık Türkiye’nin gönlüne sığamadığı gün gibi aşikar. Siz ne dersiniz?
Cay sohbezindeki isittigim,; süriyeden gelen ilticacilar derki sedat eninde sonunda gidecek cok uzak degil
Gönüllere sığmıyor cebe sığmıyor hiç bir yere sığmıyor