WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0896 0.2%
EURO 38,1315 0.17%
ALTIN 2.846,920,63
BITCOIN 21735342,66%
Siyonistlerin Etekleri Tutuştu

Siyonistlerin Etekleri Tutuştu

Siyonist rejimin Gazze’ye yönelik başlattığı barbar soykırım saldırılarının daha ilk günlerinden bu yana bu vahşetin sömürgeci Batı’nın devreye soktuğu terör devleti İsrail projesinin sonunu getireceğini ve Gazze’deki direniş ruhunun bölgede post-siyonist dönemin kapılarını aralayacağını yazıp duruyoruz.

13 Ağustos 2024 14:22
Siyonistlerin Etekleri Tutuştu
0

BEĞENDİM

Bercan TUTAR – 13 Ağustos 2024

 

Soykırımcı yüzleri deşifre oldu ve stratejileri çöktü… Şimdi İsrail’in geleceğini kurtarmak için çırpınıyorlar…

 

Siyonist rejimin Gazze’ye yönelik başlattığı barbar soykırım saldırılarının daha ilk günlerinden bu yana bu vahşetin sömürgeci Batı’nın devreye soktuğu terör devleti İsrail projesinin sonunu getireceğini ve Gazze’deki direniş ruhunun bölgede post-siyonist dönemin kapılarını aralayacağını yazıp duruyoruz. Yorumlarımıza dudak bükenler ABD’deki akademi ve medya dünyasında İsrail’in geleceğine dair yazılan karanlık senaryolara bakalım nasıl bir kulp takacak. Merak ediyoruz.

Zira Foreign Affairs dergisinde yayımlanan 12 Ağustos tarihli “The Undoing of Israel/İsrail’in felaketi” başlıklı makalede Gazze soykırımından sonra İsrail’in çöküşü ve Siyonizm ideolojisini bekleyen zorluklar analiz edilmiş.

Amerikan medyasında ve akademi dünyasında pek sık rastlanmayan bu itirafların gayesinin elbette Siyonizmin çöküşünü engellemeye odaklı olduğunu unutmamak lazım. Yoksa bu soykırım ve katliam projesi başarıya ulaşsaydı kimse bu endişeleri dile bile getirmezdi. Buradaki endişeli reaksiyonun nedeninin Gazze’de maruz kalınan hezimetin yol açtığı histeri olduğunu bilmek lazım.

Yani Gazze’deki tablo öyle Siyonist kasapların lanse ettiği gibi başarılı değil. Siyonist proje amaçlarına ulaşamadı. Hezimet içinde. Çünkü Gazze halkının kırılamayan iradesi ve küresel vicdanın gösterdiği tepki İsrail ile suç ortağı Batılı ülkelerin bütün hesaplarını alt üst ediyor.

İşte bu yüzden bu tür makaleleri ve İsrail’e Batı’dan yöneltilen bu tür eleştirileri birer hasar tespit raporu ve vaziyeti kurtarma çabası olarak okumak gerekiyor.

Batı’nın İsrail projesinin çöküşüne dair bir itirafname niteliğindeki bu makalenin yazarlarından Ilan Z. Baron Durham Üniversitesi’nde uluslararası politika ve siyaset teorisi profesörü ve Yahudi kültürü, toplumu ve siyaseti çalışmaları merkezinin direktörü. Ilai Z. Saltzman ise Maryland Üniversitesi’nde İsrail çalışmaları alanında doçent, aynı zamanda Joseph ve Alma Gildenhorn İsrail çalışmaları enstitüsünün de müdürlüğünü yapıyor.

Nitekim makalenin daha ilk cümlesi Siyonist teolojinin sömürgeci ve soykırımcı stratejisini perdelemeye ve aklamaya çalışıyor. Yazarlar makalenin daha ilk satırlarında akademik manipülasyona başlamış. Zira İsrail’i kuran Siyonistlerin amacı ne hümanist değerlerle tanımlanan bir ülkeydi ne de uluslararası hukuka uymaktı.

Yazarlar, İsrail’in kuruluş belgesi olan Bağımsızlık Bildirgesi’nde devletin “din, ırk veya cinsiyete bakılmaksızın tüm sakinlerine sosyal ve siyasi hakların tam eşitliğini sağlayacağını ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin ilkelerine sadık kalacağını” ısrarla belirttiğinin altını çiziyor.

Oysa İsrail’in ilk kurucuları ve ondan sonra gelen katliamcı diğer liderler tıpkı şu anki Benyamin Netanyahu gibi her zaman temel hedeflerinin hukuk tanımayan yayılmacı bir Yahudi devleti olduğunu defalarca dile getirdi. Bu nedenle hepsi de Netanyahu’dan aşağı kalmayacak şekilde Filistin vatanını ve halkını açıkça inkâr eden işgalci, soykırımcı ve katliamcı bir Siyonist strateji izlediler.

Yazarlar bir süre sonra bu gerçeği yarım ağızla da olsa kendileri de itiraf ediyor zaten. Yüzyıldır uygulanan ve 56 yıldır da devlet terörü ile desteklenen bu Siyonist sömürgeci strateji şimdi büyük bir kırılma ile karşı karşıya.

Soykırımcı İsrail devletinin sadece Filistinlilere değil kendi vatandaşlarına karşı da giderek daha otoriter bir tutum sergilemesinden rahatsız olan yazarlar, “Böyle devam ederse İsrail birçok dostunu hızla kaybedebilir ve bir parya haline gelebilir. Ve dünyadan izole olarak, ülkenin kendisini parçalamakla tehdit eden genişleyen çatlaklar nedeniyle içerideki kargaşa tarafından tüketilebilir” uyarısında bulunuyor.

Batı’nın sözde demokratik ve liberal paradigmasıyla olaylara bakıp İsrail’in sömürgeci ve işgalci özünü perdeleyen yazarlar dikkatleri asıl sorundan uzaklaştırmaya çalışıyor sürekli. Oysa bunlar beyhude çabalar. İsrail’in asıl yıkımını getiren şey sahip olduğu insanlık karşıtı barbar, ırkçı ve soykırımcı ideolojisi.

Yazarların reel politik açıdan haklı oldukları tek yer ise şurası… “Bu zihniyeti ve stratejisiyle İsrail, ABD de dâhil olmak üzere birkaç ülkeden ekonomik destek almaya devam edecek. Ancak G-7 ülkelerinin çoğu da dâhil olmak üzere küresel toplumun geri kalanından politik ve diplomatik olarak izole olacaktır…”

Nitekim bu süreç çoktan başladı. Siyonistlerin bu küresel gidişatı tersine çevirmeleri bu saatten sonra çok zor. Ayrıca şunu da hemen belirtelim ki Siyonist yazarlar İsrail’in şu anki soykırımlarına bırakın siyasi bir tepki vermeyi en ufak bir vicdani ve insani eleştiride dahi bulunmuyor. Hâlâ demokrasiden ve hukuktan bahsediyorlar. Liberal geçinen bu Yahudi akademisyenler böyleyse varın siz İsrail’deki fanatikleri düşünün. Çünkü bu akademik beylerin derdi ne hukuk ne de demokrasi. Akademik kabızlıklarının en büyük gerekçesi Siyonistlerin barbar ve soykırımcı gerçek yüzünün deşifre olmasıdır. Bundan rahatsız olmuşlar. Can havliyle sadist ve psikopat İsrail rejiminin geleceğini kurtarmaya çalışmalarının nedeni bu. Yani insani ve ahlaki değil yine Siyonist reflekslerle harekete geçmişler. Ve istemeden de olsa bazı gerçekleri dile getirmek ve itiraf etmek zorunda kalmışlar. Çünkü Siyonist İsrail’in sonunun geldiğini onlar da görüyor. Ama İsrail’in bu aşamadan sonra ‘rejim değişikliğiyle’ kendini dönüştürmesi artık imkânsız. Boşuna “Can çıkmadan huy çıkmaz” dememişler.

bercan tutar
Bercan Tutar

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.