WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9866 -0.24%
EURO 38,0215 0.25%
ALTIN 2.833,031,09
BITCOIN 21625105,99%
Rusya’nın Başı Sağ Olsun: Moskova’da İstihbarat Zafiyeti mi?

Rusya’nın Başı Sağ Olsun: Moskova’da İstihbarat Zafiyeti mi?

26 Mart 2024 10:54
Rusya’nın Başı Sağ Olsun: Moskova’da İstihbarat Zafiyeti mi?
0

BEĞENDİM

Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 24 Mart 2024

Türkiye’de insanların bir kısmı hafta sonu tatilinin başladığı 22 Mart akşamı Moskova’da vahşet boyutuna varan terör saldırısını gecikmeyle öğrendi. Cep telefonu vasıtasıyla erken öğrenenler de ya Ramazan sebebiyle ya bir haftası kalan mahalli seçimlerin heyecanıyla veya Macaristan-Türkiye milli futbol maçı sebebiyle ayrıntıya giremediler. Yıllardır terörle boğuşan bir milletin ferdi olarak Rusya’ya baş sağlığı dileyerek konuyu ele aldık.

2017 İstanbul’da Reyna Eğlence Kulübündeki Terörü Hatırlatan Moskova Terörü

22 Mart akşamı Rusya’nın başkenti Moskova’da Crocus Belediye binasındaki konser salonunda silahlı teröristlerce açılan ateş sonucunda ilk belirlemelere göre 143 kişi can verdi, 100’ün üzerinde de yaralı var. Ağır yaralılar sebebiyle ölenlerin sayısının daha da artabileceği yazılıyor. Kamera kayıtları da yayınlanan bu vahşet ve dehşet anları ister istemez 31 Aralık/1 Ocak 2017 gecesi İstanbul’da yaşanan terör olayını hatırlattı.

İstanbul Boğazı kıyısında, Ortaköy’de bulunan Reina adlı kulüpte yılbaşı gecesi yaşanan terörde 39 kişi can vermiş, 59 kişi de yaralanmıştı. Etrafa gelişigüzel açtığı ateşle gerçekleşen Reina saldırısının Abdulkadir Masharipov isimli zanlısı İstanbul’un Esenyurt ilçesinde dört kişi ile birlikte yakalandı. Türkçe bilmediği için tercüman desteğiyle “Ben DAEŞ terör örgütü üyesiyim. Bu örgütün amacı İslami hilafetin meydana getirilmesidir. Örgütün lideri Abubakir Bağdadi’dir. Öncelikle Amerika Irak’ı işgal ettiğinde onlara karşı savaşmak amacıyla kurulmuştur!” şeklinde verdiği cevapla terör olayını üslenen terörist, daha önce başka bir terör olayına da karışmamıştı.

Tekrar Moskova’ya dönecek olursak; Fransız AFP basın ajansı saldırıyı DAEŞ’in üstlendiğini yazarken, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktörü Bortnikov, olaya doğrudan karışan 4 terörist dahil 11 kişinin yakalandığını ve faillerin Ukrayna tarafına gittiğini ileri sürdü. Buna karşılık Ukrayna yetkilileri olayla kendilerinin ilgisinin olmadığını ısrarla tekrarladılar.

Rus devlet adamları önce yönlerini Ukrayna’ya dönerek terörle bağlantılı olan Ukrayna’nın üst düzey yetkililerin yok edileceğini” söylerken, Moskova’ya yakınlığıyla bilinen Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic de ABD ve İngiltere’nin terör saldırısını bildiğini iddia etti. Çünkü 8 Mart’ta ABD, aşırılık yanlılarına karşı uyardığı vatandaşlarının 48 saat süreyle Moskova’da kalabalık ortamlardan uzak durmalarını istemişti.  Bu uyarı İngiltere, Almanya, İsveç, Letonya, Çekya, Kanada ve Güney Kore tarafından da dikkate alınmıştı.

Rusya’da İstihbarat Zafiyeti mi Var?

Moskova terörünün muhtemelen failler bulunacaktır. Ancak ne pahasına? Her ne kadar küresel terörle mücadelede diğer ülkelerle işbirliği esas ise de, bir diğer önemli husus da istihbarattır. Anlaşılan o ki Rusya, ABD’nin 8 Mart tarihli uyarısını dikkate almamıştır.

Aslında Rusya’nın istihbarat zafiyeti Ukrayna saldırısından sonra da net ortaya çıkmıştı. En azından Ukrayna’nın uzun süre direnebileceği, kurduğu milis gücünün büyüklüğü, yabancı paralı danışman/askerlerin varlığı bilinmiyordu. Rusya’nın Ukrayna saldırısının üzerinden 40 gün geçtikten sonra ulusal basındaki bir gazetede yayınlanan analizimde de Putin’in “kendiliklerinden bize katılacaklar!” diye düşündüğü Ukraynalıları yanlış değerlendirdiğini ve istihbarat zafiyeti bulunduğunu belirtmiştim. Hatta Prigojin’in uzun bir süre ileri geri konuşmasına rağmen Wagner kalkışmasının gelişebileceği de hesaplanamamıştı.

Rusya, başta Moskova olmak üzere, Ukrayna sınırından yüzlerce uzaktaki bölgelerde sık sık SİHA saldırılarına uğradı. Aralık 2022’de Engels hava üssüne düzenlenen İHA saldırısında nükleer silah taşıyabilen TU-95 tipi iki uçak hasar görmüş, 3 kişi ölmüştü. 3 Mayıs 2023’te Kremlin’de Devlet Başkanlığı Basın Ofisine bile İHA saldırı girişimi oldu. “Terör” eylemi olarak nitelendirilen benzer saldırıdan iki gün sonra Senato binası da nasibini aldı.

St. Petersburg şehri de dahil sık sık tekrarlanan SİHA saldırıları daha sonra Rusya tarafından büyük ölçüde önlense de teröre karşı ciddi bir istihbarat zafiyeti olduğu açıkça belliydi.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.