WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0332 -0.03%
EURO 37,9748 0.1%
ALTIN 2.824,27-0,02
BITCOIN 1979812-0,99%
Türkiye’den İsveç’in NATO Üyeliği’ne Onay: ABD Sözünde Duracak mı?

Türkiye’den İsveç’in NATO Üyeliği’ne Onay: ABD Sözünde Duracak mı?

30 Ocak 2024 13:28
Türkiye’den İsveç’in NATO Üyeliği’ne Onay: ABD Sözünde Duracak mı?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 30 Ocak 2024

 

TBMM 23 Ocak 2024’te İsveç’in NATO üyeliğine onay verdi. Cumhur İttifakı yanında ana muhalefet partisi CHP’nin de desteklediği oylamada 346 milletvekilinden 287’si evet derken, 55 milletvekili ret, 4 milletvekili de çekimser oy kullandı. DEM Parti milletvekillerinin protesto ettiği kanun teklifine İYİ Parti, SP ve TİP ret oyu verdiler. 27 Aralık 2023’te Meclis Dışişleri Komisyonu sırasında da aynı partiler tarafından kabul edilen kanun teklifinin onaylanması malumun ilanı gibiydi. Bu yazıda İsveç’in NATO üyeliğine onay verilmesinin ne gibi yararları olabileceği konusu ele alındı.

NATO Üyeliği İçin İsveç’ten (ve ABD’den) Neler İstendi?

İsveç ve Finlandiya NATO üyeliği başvurusunda bulunduğu zaman iki ülke dışişleri bakanları ve NATO Genel Sekreteri arasında Haziran 2022 sonundaki dörtlü zirve sırasında Türkiye’nin şartlarını kapsayan “Üçlü Muhtıra” metni imzalanmıştı. Türkiye’nin güvenliğini esas alan bu metne göre; “PKK terör örgütü ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam işbirliği. Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi. PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü. Savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi, işbirliğinin artırılması. İki ülkenin de terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü. Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde ahdi düzenlemeler yapılması. Finlandiya ve İsveç’in, Türkiye’nin PESKO (AB Daimi Yapılandırılmış İşbirliği Süreci) dahil AB güvenlik mekanizmalarına en geniş şekilde katılımının desteklenmesi. Bu adımların uygulanmasını denetlemek üzere Adalet, İstihbarat ve Güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması!” öngörülmüştü.

Teröre destek konusunda daha az sorunlu Finlandiya, şartları yerine getirdiği için Nisan 2023’te NATO üyeliği gerçekleşti. İsveç’in terörle ilgili yasasının geçerlilik tarihinin başlangıcı Haziran 2023’te olduğu için gecikme yaşandı. Savunma sanayii alanındaki yasa düzenlemeleri de uzadı. Yasal düzenlemeye rağmen İsveç’te Türkiye’yi rahatsız eden gösteriler ile “Ku’ran-ı Kerim yakma” eylemleri de sürdü. Beklenmedik İsrail-HAMAS çatışmasının İsrail’i destekleyen Biden yönetimini köşeye sıkıştırması, başkanlık adaylarının belirlenme sürecine girerken Biden’e “bir sorun çözme” şansı aramasını gerektirdi. Bunlardan biri uzun zamandır “özerk politika” izleyen Türkiye ile ilişkileri normalleştirme olabilirdi.

Acaba ABD Hangi Sözler Verdi ve Sözlerinde Duracak mı?

Sağır sultan bile biliyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli vesilelerle “teröre destek verdiği” için suçladığı ülkelerin başında “müttefik ve stratejik ortak” ABD gelmekteydi. Aslında “stratejik ortak” ifadesini hiçbir ABD’linin kullandığını sanmıyorum. Yani Erdoğan İsveç’e “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit!” dercesine konuşup, ABD’ye mesaj veriyordu.

Türkiye’nin istekleri arasında 23 milyar dolar ödeyerek 40 F16 uçağı ile 79 modernize kitlerinin verilmesi vardı. FETÖ elebaşılarının verilmeyeceği bilinse de istenmiştir. Ama en önemli isteklerin başında ABD’nin Suriye’nin doğusundaki PKK’nın uzantısı PYD/YPG’ye desteğinin kalkması vardır. Ancak bu konuda öncelikle “Müttefikimiz Kürtleri yalnız bırakamayız!” diyen ABD’nin etkili senatörlerinden Lindsey Graham’ın direnci kırılmalıydı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Ocak 2024’ün ilk haftasında Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin ardından Fidan’ın ABD ziyareti sonrası İsveç’in NATO üyeliği TBMM’de onaylandı. Bunu takiben Biden yönetiminden Kongre’ye Yunanistan’a F35 satışı ve Türkiye’ye F16 satışı için tavsiye yazısı gönderilmiş. ABD askerlerinin Suriye ve Irak’tan çekileceği haberleri de var. Tabii Karadeniz ve Montrö ile ilgili istekler de dillendirilmektedir. F16’ların beklenen onayı yakında belli olacak. Bu iyi bir gelişmedir. Ancak Suriye’deki ABD askerlerinin çekilmesi ve PYD/YPG’ye desteğin kesilmesi daha önemlidir. Sağduyu, Montrö’yü delebilecek taahhüt vermemeyi de gerektirmektedir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • İbrahim Akn

      Tam Bağımsız Güçlü Türkiye ve Türk Ordusu….

      Yanıtla
      +0
      -0