WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0685 0.13%
EURO 38,0660 -0.03%
ALTIN 2.830,840,08
BITCOIN 21490044,49%
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 11: I. Siyonist Kongresi ve Devletleşmenin İlk Adımı

Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 11: I. Siyonist Kongresi ve Devletleşmenin İlk Adımı

16 Aralık 2023 11:34
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 11: I. Siyonist Kongresi ve Devletleşmenin İlk Adımı
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 15 Aralık 2023

 

Önceki bölümde Osmanlı coğrafyasında yaşayan Yahudilerin XIX. Yüzyılın sonlarına kadar olan durumu ele alınmıştı. Bugün ilk Siyonist Kongresi ve Yahudi yurdu kurulması ele alındı.

Yahudi Diasporasında Filistin’e Göç Konusunun Ortaya Çıkışı ve İşlenmesi

Siyon kavramı daha Prusya’da 1832’de, Haham Zvi Hirsch Kalisher’in, “Siyon’un kurtuluşunun Yahudi halkının eyleme geçmesiyle başlayacağını ve Mesih mucizelerinin sonradan geleceğini” bildirmesiyle de anlaşılacağı üzere çok önceleri de vardı. Siyonizm terimi Herzl gibi Avusturyalı olan Nathan Birnbaum tarafından açıkça ifade edildi. Herzl ise teorisini kurduğu Siyonizm için örgütlemeye giderken aslında önemli bir öncü hareketi ve siyasî açıdan

belli seviyede bilinçli bir kitleyle karşılaşmıştı.

Filistin’e Yahudi göçü konusu Siyonist Kongresi’nden çok daha önce, Yahudi asıllı İngiliz Moses Montefiore tarafından, daha 1840’larda İngiltere’nin himayesinde bir Yahudi yurdu fikri ortaya atılmıştı. Ancak Filistin o dönemde Osmanlı Devleti’ne aitti ve yerli halkın çoğunluğu Filistinli Araplardı. Ancak bu görüş küllenmemişti.

1870’li yılların sonlarına doğru Laurence Oliphant tarafından kurulan Palestine Development Company adlı şirketin asıl amacı, Yahudilerin iskânı için Filistin’deki boş arazileri alıp daha sonra da onları yerleştirmekti. Bölgede nüfuzunu arttıracağı öngörülen bu projeye İngiliz hükümeti de doğrudan olmasa da destek vermişti.

Yeni yurt hevesine kapılan Oliphant, 1879 yılı ortalarında Herzl’den yıllarca önce projesini Sultan Abdülhamid’e sunmuştu. Bu görüşmede Osmanlı Devleti’nin o dönemdeki zayıf karnı olan ekonomik sıkıntılarını gündeme getirerek projenin kabulü halinde Osmanlı Devleti’nin bu sıkıntılardan kurtarılacağı vaadinde de bulunmuştu. Vaatler arasında bölgeye getirilecek Yahudilerin Osmanlı uyruğu olacakları da vardı. Teklif Abdülhamit tarafından kabul edilmedi. Ancak Yahudiler Avrupa’dan Filistin’e göç etmeye devam ettiler.

‘Yahudi Devleti’ Kitabı ve İlk Dünya Siyonist Kongresi

Avusturyalı Yahudi Gazeteci Dr. Herzl, Pariste karşılaştığı Yahudi karşıtı Yüzbaşı Dreyfuss Davası üzerine Yahudi devleti kurmak maksadıyla 1896’da Yahudi Devleti (Der Judenstaat) başlıklı bir kitabı kaleme aldı. Yahudi Yüzbaşı Dreyfuss Almanya lehine casusluk yaptığı gerekçesiyle yargılanırken, Fransa’da şiddetli bir Yahudi aleyhtarlığı yaşandığını görmüştü. Yahudilerin azınlık halinde yaşadığı hemen her ülkedeki dışlanmışlık konumunun bu ülke toplumlarıyla kaynaşmasının mümkün olamadığını düşünerek kitabı kaleme almıştı.

Başlangıçta çeşitli tepkiler alan kitaba rağmen, Avrupa’nın birçok yerinde “Diaspora’dan Kutsal Topraklara dönüş!” ve Filistin’de yeni bir Yahudi ülkesi oluşturulmasını ülkü edinen Siyonist hareketin kurumsallaşması için bir kıvılcım etkisi yarattı. Bu kurumsallaşma çalışmalarının sonunda 29 Ağustos 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde İlk Dünya Siyonist Kongresi toplandı. Tabii ki bu kongrenin adeta yaratıcısı ve yönlendiricisi, Dünya Siyonist Teşkilatı’nın Lideri Herzl idi.

Amerika, Cezayir, Filistin’in de aralarında bulunduğu 15 ülkeden toplam 204 Siyonist delegenin katıldığı kongre, Herzl’in “Yahudi ulusunu barındıracak olan evin temelini atmak için buradayız!” sözleriyle açıldı. Kongreye sunulan öneriler oybirliği ile kabul edilen şöyle idi:

  • “Filistin de örgütlü ve geniş çaplı bir Yahudi kolonisinin tesisi,
  • Filistin’i kolonileştirmek için uluslararası meşru bir hakkın kazanılması,
  • Yahudilerin tamamını Siyonizm davasında birleştirmek maksadıyla daimi bir örgüt kurulması.

Burada nihai hedef “Yahudiler için Filistin’de kamu hukukuyla güvence altına alınmış bir vatan yaratmak!” idi.

Burada en önemli soru, bu vatana nasıl ve kimle temas ederek ulaşabilecekleriydi. Nasıl mı?

(Not: Yazı dizisi “Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu?-12 ile devam edecektir.)

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.