Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 3 Ocak 2024
HAMAS’ın 7 Ekim İsrail saldırısının üzerinden geçen üç ay söylerken veya yazarken bizlere saliseler gibi kısa gelirken, İsrail bombaları altında sığınacak yeri kalmayan, gıda ve sağlık sorunları tavan yapan 2.3 milyon Filistinliler için ise geçmek bilmeyen onlarca yıl gibi uzundur. Bu üç aylık insanlık dramı, gelişmelerin ışığı altında bir kez daha etraflıca ele alındı.
İsrail’in Kan Oyunu’ndaki Mazlumların Durumu
7 Ekim saldırılarında 1200 İsrailli ölmüş, 5.132 kişi de yaralanmış, 239 İsrailli de HAMAS tarafından rehin alınmıştı. İsrail silahlı kuvvetlerinin kaybı ise 172’si Gazze Şeridi’ne başlatılan kara harekatı sırasında olmak üzere 31 Aralık 2023’e kadar 506’yı buldu. İsrail ordusu ve Hizbullah arasındaki çatışmalar sırasında da 9 İsrail askeri ve 5 sivil öldü.
Buna karşılık İsrail’in cehenneme çevirdiği Gazze Şeridi’nde 9.100’ü çocuk, 6.500’ü kadın 22 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. 60 bine yakın yaralı ve 7 bine yakın kayıp var. Hedef alınan 150 sağlık kurumundan 30 hastane ve 53 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı. 326 sağlık personeli hayatını kaybederken, 104 ambulans vuruldu. 50 bin hamile kadının temel ihtiyaçları karşılanamamakta, 900 bin çocuk “soğuk, susuzluk, kötü beslenme, salgın deri hastalıkları, psikolojik rahatsızlıklar ve travmalar”la karşı karşıyadır. 2 milyona yakın insan içme suyu, temizlik, gıda ve ilaç sıkıntısı çekmektedirler.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te 319 Filistinli İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcileri tarafından katledildiler. İsrail-Hizbullah çatışması sırasında da 28 Lübnanlı sivil, 134 Hizbullah mensubu hayatını kaybetti. Özellikle taş üstünde taş bırakılmayan Gazze Şeridi olmak üzere, Filistinlilerin altyapı dahil maddi kayıplarına henüz değer biçilemiyor.
“İnsani Ara” adı ile Katar ve Mısır’ın aracılığında 24 Kasım’da 4 günlüğüne ilan edilen ateşkes, daha sonra 3 gün daha uzatıldı. Bu arada Refah Kapısı’ndan bölgeye yardım malzemelerinin bir kısmı ulaştırılırken, aynı zamanda 81 İsrailli ve 240 Filistinli rehine serbest bırakıldı.
İsrail’in harekatı durdurması veya kalıcı ateşkes için BM Genel Kurulu’nda kabul edilen tasarılar BM Güvenlik Konseyi’nde ABD tarafından veto edildi. Gelinen günde HAMAS, kalıcı ateşkes dışında bir formülü kabul etmemektedir. Üç aylık süre içerisinde İsrailli üç rehineyi vuran, saldırılar sırasında bazı İsrailli rehinenin ölümüne sebep olan İsrail ise henüz siyasi hedeflerinin oldukça gerisindedir. Filistinlileri Gazze’den dışarı süremedi, HAMAS’ı yok edemedi. Buna karşılık tüm dünyada giderek yükselen İsrail karşıtlığı İsrail’e ilaveten hedef haline gelen İsrail’i destekleyen ülkelerin yönetimlerini de endişelendirmeye başladı.
İsrail’e Karşı Belirgin Çıkışlar
İsrail’in insanlık dışı saldırıları üzerine pek çok ülkede İsrail karşıtı gösteriler aratarak devam ederken ilk önemli tepki Yemen’deki Şii Husilerden geldi. Filistin’e destek maksadıyla İsrail’e ateşlenen füzeleri Kızıldeniz’deki ABD gemileri tarafından önlenen Husiler, son haftalarda Kızıldeniz’de seyreden ticaret gemilerinden Yahudi asıllı kişilere sahip olanlarına SİHA veya botlarla saldırmaya başladı. Yılın ilk günü Danimarkalı MAERSK firması dahil birçok denizcilik şirketi Kızıldeniz-Süveyş Kanalı rotası yerine 6.000 mil uzun Güney Afrika rotasını kullanmaya başladılar. Petrol fiyatlarını yükselten bu gelişme AB’yi hop oturtup hop kaldırtır.
Malezya, İsrail bayraklı gemilerin limanlarına girişini yasakladı. 29 Aralık’ta Güney Afrika Cumhuriyeti, Gazze’deki 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği” gerekçesiyle UAD’de dava açarak İsrail için ihtiyati tedbir kararı talebinde bulundu. Zaten BM Filistin Özel Raportörü Albanese, 26 Aralık’ta, İsrail’in Gazze’deki sivilleri zorla yerinden etmeyi amaçlayan sözde “gönüllü göç” planının Uluslararası Ceza Mahkemesi yargı yetkisi kapsamında soruşturulup kovuşturulacağını kaydetmişti. AB içerisinde İspanya alenen İsrail’e karşı iken, diğer batılı ülkelerde de İsrail’in katliamları hedef sözlere daha sık muhatap olmaya başladı. Başkan adayları belirlenecek ABD ise şaşkın gibi.
Sonuç itibariyle Filistinliler perişan iken, İsrail de tüm destek kalelerini kaybetmeye namzettir.