WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,1016 -0.06%
EURO 37,9675 0%
ALTIN 2.815,41-0,01
BITCOIN 20538944,14%
Kral 3. Charles’ın Serencamı

Kral 3. Charles’ın Serencamı

11 Eylül 2024 17:35
Kral 3. Charles’ın Serencamı
0

BEĞENDİM

Fatih ÜNLÜ – 11 Eylül 2024

 

Kral 3. Charles 73 yaşına kadar Prens Charles olarak yaşadı. Ve annesi Kraliçe II. Elizabeth  96 yaşında vefat edince, 8 Eylül 2022’de Birleşik Krallığın yeni Kralı oldu. Annesinin 70 yıllık kraliçelik döneminden sonra onun bu iki yıllık krallık döneminin çeşitli sebeplerle çok da rahat geçmediğini söyleyebiliriz. Bu sebepler  arasında şunlar sayılabilir:

1- Prens Charles kral olunca, İngiliz uluslar topluluğundaki Antigua ve Barbuda, Jamaika gibi ülkeler (Avusturalya ile ilgili haberler de çıktı) monarşiden ayrılıp cumhuriyete geçme yönünde taleplerini ifade eden beyanlarda bulundular.

Malum, İngiliz Uluslar Topluluğunun  56 üye ülkesi var. Bunlardan 14’ü İngiliz monarşisinin liderini kendi devlet başkanı olarak kabul ediyor. Bu 14 ülke  arasında Saint Lucia, Tuvalu gibi küçük ülkelerin yanı sıra Avusturalya, Kanada ve Yeni Zelanda gibi büyük ülkeler de var. Bu çerçevede, Kral 3. Charles İngiltere dışında bu 14 ülkede de devlet başkanı oldu ama bazı ülkelerde farklı sesler var.

2- İngiltere’nin yeni hükümdarı olarak Galler’in başkenti Cardiff’e ilk ziyaretini yapan Kral 3. Charles, halkla bir araya geldiği sırada bir kişi tarafından artan enerji fiyatları ve saray için ayrılan bütçe gerekçe gösterilerek protesto edildi.

Bundan önce de Kral 3. Charles’ın tahta çıkışını “Bize rızamız dışında devlet başkanı olarak getirildi… Monarşiyi kaldırın.” yazılı pankart tutarak protesto eden 2 kişi de polisler tarafından gözaltına alınmıştı.

3- 9 Kasım 2022’de York şehrinde Birleşik Krallık’ta bir kral/kraliçe için pek görülmeyecek bir şekilde kendisine yumurta atıldı. Yumurta atan kişi etraftaki halk tarafından hemen yakalandı.

4- 13 Eylül 2023’de Kuzey İrlanda’ya  bir ziyareti sırasında defteri  imzalarken kullandığı dolmakalem aktığı için gösterdiği tepki bazı haberlerde onun öfke kontrolü sorununa yoruldu. Oysa izlendiğinde o anki tepkisi normal sınırlarda sayılabilecek bir tepkiydi.

5- Yapılan bir anket, katılımcıların yarıdan fazlasının Prens Charles’ın atlanarak Krallığın oğlu Williams’a geçmesi gerektiğini düşündüklerini ortaya koydu.

Tüm bunlar Kral 3. Charles’ın halk nezdinde şu an için annesi Kraliçe 2. Elizabeth kadar popüler olmadığını gösteriyor.

Yakın zamanda da Kral Charles’a kanser teşhisi kondu.  3. Charles şimdi kanserle mücadele ediyor. Ve bazı haberlerde yer alan iddialara göre cenaze hazırlıkları “Menai Köprüsü Operasyonu” adıyla şimdiden başlamış durumda.

Bu tür cenaze hazırlıkları rutin bir uygulama olabilir ama bunun farklı haberlerle bu kadar göz önüne getirilmesi en hafif tabirle tuhaf ve yakışıksız. Neticede bu haberleri bir yandan ağır bir hastalıkla  mücadele eden Kral Charles’ın da okuyor olma ihtimali de çok yüksek.

Kral 3. Charles Neden Farklı bir Muameleye Maruz Kalıyor?

Pekala, normalde el üstünde tutulan bir makamda bulunan Kral 3. Charles neden resmi – gayriresmi bu tür düşük profil muamelelere maruz kalıyor? Monarşiye zaten karşı olan kesimlerin bu geçiş dönemlerinde seslerini yükselmeleri beklenebilir bir gelişme ama  bunun ötesine dair de ipuçları var. Mesela, yukarıda bahsettiğimiz ankete katılanların çoğunun Prens Charles’ın değil de oğlu Williams’ın kral yapılmasını istemeleri gibi.

Biz bu yazımızda bu durumun bizce iki önemli sebebi üzerinde durmak istiyoruz. İlk sebep işin esasına taalluk ediyor, ikincisi ise magazin haberleriyle ilgili. Bunları sırasıyla ele almaya çalışalım.

1- Bu sebeplerden ilki bizce Kral Charles’ın Prens iken küresel sistemin önceliklerine ve ana akım politikalarına kritik noktalarda mesafeli durmuş olmasıdır. Kral olarak  edindiği yetkiler de  konuya yeni bir boyut kazandırıyor.

Bahsettiğimiz duruma birçok örnek var. Prens Charles, Tony Blair’in ve George Bush’un çokça istediği 2. Körfez harekatına karşı çıkmış, Danimarka’da yayınlanan ve Peygamber efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselam’a saygısızlık içeren karikatürleri eleştirmiş,  birçok  vesileyle İslam’ı övmüş, Filistinlilerin bağımsızlığını destekleyici beyanlarda bulunmuş… Ayrıca Avrupa’daki örtü ve çarşaf yasağını eleştirmiş, Kuran-ı Kerimi daha iyi anlayabilmek için Arapça öğrenmiş, “Hristiyanlığın İslam’dan öğrenebileceğini” söyleyen, Batı’nın İslam ilim adamlarına borçlu olduğunu dile getiren ve bildiğimiz manada aritmetiğin, hesabın ancak Müslümanların “0” sıfır sayısını matematiksel anlamda işlevsel hale getirmeleriyle mümkün olduğunu ifade eden bir insan…

(Bilenlerimiz vardır, “0” sıfır Hint medeniyeti gibi daha önceki bazı medeniyetlerce de keşfedilmişti ama bu rakama hesaplamadaki şu anki fonksiyonunu kazandıran ve günümüzde de hala kullanılan hesaplama yöntemlerinde kullananlar Müslüman matematikçiler olmuştur.  Bu da birçok modern ilmin ve mühendislik dallarının gelişmesine giden yolu açmıştır.)

Kral 3. Charles’in İslam Hakkındaki Fikirlerine Bir Örnek

Oxford  Üniversitesindeki İslam Araştırmaları Merkezinin de hamisi olan 3. Charles (o vakit Prens Charles) 90’lı yıllarda İslam Dünyası ve Batı arasındaki bir medeniyetler çatışması fikrine de karşı çıkmış ve 1993’te bu Merkez’in bir programında yaptığı konuşmada Yüce Dinimizle ilgili şu hususları dile getirmiştir.

“Medieval Islam was a religion of remarkable tolerance for its time, allowing Jews and Christians the right to practise their inherited beliefs, and setting an example which was not, unfortunately, copied for many centuries in the West.

The surprise, ladies and gentlemen, is the extent to which Islam has been a part of Europe for so long, first in Spain, then in the Balkans, and the extent to which it has contributed so much towards the civilisation which we all too often think of, wrongly, as entirely Western.

Islam is part of our past and our present, in all fields of human endeavour. It has helped to create modern Europe. It is part of our own inheritance, not a thing apart.”*

“Ortaçağ İslam’ı, Yahudilere ve Hıristiyanlara miras aldıkları inançları uygulama hakkı tanıyan ve ne yazık ki Batı’da yüzyıllarca kopyalanmayan bir örnek oluşturan, zamanına göre dikkate değer bir hoşgörü diniydi.

Bayanlar ve baylar, şaşırtıcı olan, İslam’ın önce İspanya’da, sonra Balkanlar’da bu kadar uzun süredir Avrupa’nın bir parçası olması ve hepimizin yanlışlıkla tamamen Batı medeniyeti olarak düşündüğümüz medeniyete bu kadar çok katkıda bulunmasıdır.

İslam, insan çabasının her alanında bizim geçmişimizin ve bugünümüzün bir parçasıdır. Modern Avrupa’nın oluşturulmasına yardımcı olmuştur. Bu bizim mirasımızın bir parçasıdır, ondan ayrı bir şey değildir.”

Bunlar gibi Kral 3. Charles’ın İslam hakkında kullandığı birçok olumlu ifade var. Hatta Şeyh Nazım Kıbrısi hazretleri yıllar önce onun Müslüman olduğunu ifade etmişti. Bu tabiatıyla Buckingam Sarayı tarafından yalanlandı ama..

Ama Kral 3. Charles’a Kral olduktan sonra yapılan muamele onun hakkındaki olumlu intibaların doğru olabileceğini gösteriyor. Zaten İslam hakkında serdettiği olumlu ifadeler  ara ara bazı çevrelerce onu itibarsızlaştırma aracı olarak kullanılıyor.

Malum, güçlü küresel çevreler kendileriyle uyumlu hareket eden kimseleri ellerindeki araçlarla göklere çıkarırken uymayanları da bazen unutturma bazen de sistematik bir itibarsızlaştırma muamelesine tabi tutabiliyorlar.

Gelelim işin çok önemli bir diğer boyutuna…

İngilizlerin çok yönlü politikalarının olduğunu biliyoruz. Ama aykırı bir işaret olmadığı sürece Kral 3. Charles’ın Prensken İslam hakkındaki olumlu ifadelerinde ve sonraki bazı aksiyonlarında samimi olduğunu düşünmek isabetli olur kanaatindeyiz. Kalp okuma imkanımız yok ve söylenenler güzel. Allah herkese Dosdoğru Yolunu nasip eylesin.

Yalnız onun bu olumlu ifadelerinin İngiltere’de belirli çevreler tarafından İngiltere’nin imajı açısından bir düzeltme ve dengeleme unsuru olarak kullanılmış olabileceğini de unutmamak gerekir.

İngiltere’nin, özellikle Thatcher ve temsil ettiği çevrelerin SSCB’nin dağılmasından sonra İslam’ın zımnen Batı Bloğunun yeni düşmanı gibi kabul edilmesinde ciddi bir  rolü olmuştu. Bu da İslam dünyası nezdinde o yıllarda İngiltere hakkında olumsuz bir havaya neden oldu. İşte Prens Charles’in bu şahsi olumlu fikirlerinin o havayı izale etmek veya dengelemek için Birleşik Krallık’taki bazı çevrelerce ustaca değerlendirilmiş olma ihtimali de var.

Diğer yandan, güzel de olsa Prens Charles’a ait söz ve görüşlerin -aksiyona dökülme imkanı yoksa- İngiltere’deki bazı çevrelerin İslam’a yönelik büyük bir menfi akımın oluşmasına sebep olduğu hakikatini dengelemesi elbette söz konusu olamaz.

2- Kral Charles’ın ülkesinde ve dünyanın bazı bölgelerinde popülaritesinin düşük olmasının bir de magazin boyutu var. Bu bilgimizin ve ilgimizin olmadığı bir alan ama özellikle Prens Charles ve Prenses Diana’nın evliliklerinde yaşadıkları sorunlar ve bu konunun yakın zamanda Netflix’te yayınlanan “The Crown” dizisinde “Netflix perspektifiyle” işlenmiş olmasının da 3. Charles hakkında nispeten olumsuz bir kanaatin oluşmasına katkıda bulunduğu anlaşılıyor.

Kaynaklar:

1- Washington Post, Ben Judah’ın 19 Eylül 2022’deki Opinion başlığı altındaki yazısı

2- Middleeasteye.net Opinion başlığı altında Peter Oborne ve Imran Mulla’nın 12 Eylül 2022 tarihli “Charles III: How the new king became the most pro-Islam monarch in British history” başlıklı yazısı

3- www.royal.uk sitesinde konuşmalar bölümü

https://www.royal.uk/clarencehouse/speech/speech-hrh-prince-wales-titled-islam-and-west-oxford-centre-islamic-studies-sheldonian

4-  Milliyet, NTV, BBC, Sputnik – Anlatılanın Ötesi ve Euronews vb. haber sitelerindeki  konuyla ilgili haberler

fatih ünlü
Fatih Ünlü

Fatih Ünlü 1965 Adana doğumludur. Adana Dumlupınar İlkokulu, Hürriyet Ortaokulu ve Anafartalar Lisesinden sonra 1987 yılında ODTÜ Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümü Uluslararası İlişkiler alt dalından mezun olmuştur.TBMM, TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Kalkınma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO)'nda çalışmıştır.Yayıncılık faaliyetlerine vakit ayırabilmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı SBB - İSEDAK ve Uluslararası Kalkınma İşbirliği Genel Müdürlüğünden 2022 yılında emekli olmuştur.Emeklilikten sonra, Güray Gümüş'le birlikte Abdullah Bera Yıldız'ın "Bir Soluk Dua - Çaresiz Anlarımıza Çare Olan Rahmetinle" ve "O'nu Bilmeden Hiçbir Vahada Hayat Yoktur" adlı kitaplarının editörlüğünü yapmıştır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.