0

BEĞENDİM

0

İzmir, Türkiye’nin deprem riski en yüksek kentlerinden biri olarak biliniyor. Özellikle son yıllarda artan depremlerin uzmanların dikkatini çekmeye devam ediyor.

İzmir’in deprem potansiyelini inceleyen bilim insanlarından Prof. Dr. Hasan Sözbilir, son çalışmalarının önemli bulgularını kamuoyuyla paylaştı. Güzelbahçe, Yağcılar, Tuzla ve Seferihisar faylarına ilişkin altı yıllık bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak yapılan açıklamalar, kentteki deprem riskinin boyutlarını bir kez daha ortaya koydu.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir İzmir Depremi İçin Ne Dedi?

Prof. Dr. Sözbilir’in verdiği bilgilere göre, İzmir’deki Tuzla Fayı üzerindeki çalışmalar oldukça kapsamlı bir şekilde yürütüldü. Tuzla Fayı’nın 2 bin yıldır kırılmadığına dikkat çeken Sözbilir, bu durumun ciddi bir deprem potansiyeli barındırdığına işaret etti. Özellikle Doğanbey’den başlayıp Bornova’ya kadar uzanan 50 kilometrelik fay hattının, 7,1 büyüklüğünde bir deprem üretebileceği uyarısını yapan Sözbilir, bu durumun İzmir için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı. Tuzla Fayı’nın yakın bir gelecekte kırılma ihtimaline dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, kentin bu potansiyel tehlikesine karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Sözbilir’in açıklamaları, İzmir’de yaşayanları ve ilgilileri bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleştirdi. Sözbilir’in vurguladığı gibi, son büyük depremin 1688 yılında yaşandığı İzmir, geçmişte olduğu gibi bugün de deprem riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle, uzmanların uyarılarına kulak vermek ve gerekli önlemleri almak önem arz ediyor.

İzmir’deki Son Büyük Deprem Ne Zaman Oldu?

İzmir’deki son büyük deprem olan 30 Ekim 2020 tarihindeki olay, kentin deprem hassasiyetini bir kez daha gündeme getirmişti. 6,6 büyüklüğündeki deprem, Kuşadası Körfezi açıklarında, Doğanbey Mahallesi’nden yaklaşık 23 kilometre güneyde Ege Denizi’nde gerçekleşmişti. Özellikle Bayraklı ilçesinde büyük hasara yol açan deprem, 117 kişinin yaşamını yitirmesine ve binlerce kişinin evsiz kalmasına neden olmuştu. Bu acı deneyim, İzmir’in deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştu.