WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0332 -0.03%
EURO 37,9748 0.1%
ALTIN 2.824,27-0,02
BITCOIN 1979812-0,99%
İsveç ve Finlandiya’nın Katılımıyla NATO Daha mı Güçlü?

İsveç ve Finlandiya’nın Katılımıyla NATO Daha mı Güçlü?

25 Mart 2024 16:54
İsveç ve Finlandiya’nın Katılımıyla NATO Daha mı Güçlü?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 23 Mart 2024

 

Türkiye’ni bazı koşullarla NATO üyeliğine onay vereceğini belirtmesi üzerine bu şartları yerine getirinceye kadar bekleyen İsveç, TBMM’nin 23 Ocak, Macar parlamentosunun 26 Şubat’ta onaylamasının ardından 7 Mart 2024’te NATO’nun 32’nci üyesi oldu. “İsveç ve öncesinde Finlandiya’nın katılımıyla NATO, daha da güçlendi mi?” sorusuna cevap aramaya çalışacağız.

İsveç ve Finlandiya Neden NATO Üyesi Olmak İstedi?

Türkiye’nin İsveç için ileri sürdüğü şartlar aslında ABD’den 39 F-16 muharip uçağı ve 70 modernizasyon kitine bağlanmıştı. İsveç’in üyeliğine verilen onayın ardından ABD Kongresi de ilgili tasarıyı veto etmeyince bu üyelik gerçekleşti.

Öte yandan İsveç gibi Finlandiya da NATO üyeliği için başvurmuş, ancak Türkiye’nin ileri sürdüğü şartları daha kısa sürede yerine getirdiği için geçen yıl 31’nci üye olarak NATO’ya katılmıştı.

Soğuk savaşın en gerilimli dönemlerinde bile tarafsız kalarak NATO üyeliği teklifinde bulunmayan bu iki ülke neden bu dönemde üye olmak istediler? Bu sorunun cevabını, İsveç’in NATO üyeliğini resmen kazandığı 7 Mart’ta ABD Dışişleri Bakanı Blinken, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, İsveç’in NATO’ya katılmasının önünü açtı!” diyerek verirken, ayrıca “NATO ittifakının hiç olmadığı kadar büyük ve güçlü olduğu”nu da iddia etti.

Blinken’in sözleri önemli ölçüde doğrudur. Çünkü Rusya, ortak sınırları bulunan Ukrayna’nın NATO üyesi olmaması için bu ülkeye Şubat 2022’de girmişti. Daha bu saldırıdan birkaç ay önce İsveç ve Finlandiya’da NATO üyeliği hakkındaki anketlerde egemen sonuç negatifti. Ama Rusya’nın “saldırganlığı” iki ülkede de endişeyle izlenmiş ve güvenliklerinin NATO’nun koruma şemsiyesi altında daha iyi sağlanacağı kanaati edinmişlerdi. Yeni gelişmeyle Rusya, sınırlarında Ukrayna gibi tek ülke yerine iki NATO ülkesiyle komşu oldu.

Nüfusu 10.5 milyona yakın İsveç’in asker sayısı 6850’si kara kuvvetlerinden olmak üzere 14600’dür. 10 bin de yedek askeri vardır. 2022 yılı savunma harcaması 8.1 milyar dola olan İsveç’in dikkati çeken birlik ve silahları ise; 1 keşif taburu, 5 zırhlı tabur, birer mekanize, motorize ve hafif piyade taburu, 1hava erken ihbar taburu, 2’şer topçu ve hava savunma taburu var. 122 adet Leopar 2A tankı, kısa mesafe SAM ve 40 mm’lik uçaksavar topları, 98 adet JAS sınıfı ağırlıklı muharebe uçağı, 4 denizaltı ve birkaç korvet ile küçük hücumbotlardır. İsveç’in Rusya ile doğrudan sınırları olmasa da denizden gelebilecek Rus saldırısına karşı şu an için güçlü bir savunmaya sahip olduğu söylenemez.

5.6 milyon nüfusa ve yıllık 5.8 milyar dolar savunma harcamasına sahip Finlandiya silahlı kuvvetleri asker sayısı ve harp silah/araçları açısından biraz daha güçlüdür. 13.400’ü kara kuvvetleri olmak üzere asker sayısı 19.250’dir. Belirli periyotlarla eğitim yapan 238 bin yedek askeri vardır. 1 özel kuvvetler taburu, 2 zırhlı tugayı, 9 muharip bölük (mekanize, avcı ve hafif piyade), topçu birlikleri ile lojistik birlikleri, 100 leopar 2A, 110 modernize BMP-2, 102 hafif tankı mevcuttur. Ayrıca 122 ve 155 mm’lik toplara, 81 ve 120 mm’lik havanlara, kısa menzilli SAM’lara, nokta hava savunma silahlarına, sahil koruma bot ve bataryaları, 5 mayın dökücü, 3 mayın avlama gemisine sahiptir. 107 F-18 ve FGA modeli muharip uçakları da vardır.

Özetlenenlere göre iki yeni üyenin NATO’ya ciddi katkı verdiği söylenemez. Bölgedeki Baltık Ülkelerinin (Estonya, Letonya ve Litvanya) endişeleri birazcık olsun azalabilir. Bu ülkelerin bu yıl içerisinde Rusya ve Belarus ile sınırlarında inşa kararı aldıkları “Baltık Savunma Hattı”nı destekleyebilirler. Her iki ülkenin silahlı kuvvetleri, arttırılması planlanan savunma harcamalarıyla birlikte yeni silahlarla desteklenecek olsa da taarruzi bir güçten yoksundurlar.

Öte yandan, psikolojik katkılarına ilaveten iki ülkenin NATO üyeliği üzerine, Finlandiya sınırları yakınına kuvvet konuşlandırmasıyla Rus kuvvetleri bir cepheye daha bölünecektir.

Sonuç itibariyle NATO’nun Kuzey Kanat ülkeleri bu gelişmeden memnun iseler de yeni ülkelere silah satacak olan ABD’nin bu oyunun en önemli kazananı olduğu da bir gerçektir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.