WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9920 0.27%
EURO 37,8380 0.61%
ALTIN 2.820,180,39
BITCOIN 1963779-3,26%
Türkiye’nin Petrol Üretimi

Türkiye’nin Petrol Üretimi

5 Mart 2024 09:52
Türkiye’nin Petrol Üretimi
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 05 Mart 2024

 

Petrol üretimi, çıkarımı ve dağıtımı devletlerin stratejik açıdan yaklaştığı bir süreçtir. Aktörler kaynakların varlığına ve iletim hatlarına göre petrolü üretim tesislerinde depolamaktadır. Üretim tesislerine gelen ham petrol dönüştürülmekte ve günlük hayatın bir parçası olan benzin ve diğer enerji tüketim çeşitleri haline getirilmektedir. Ülkelerin iktisadi altyapı ve petrol kaynaklarına göre petrolün dönüşüm süreci değişebilmektedir. Her ülke kendi petrol ve kimya endüstrisinin gelişme düzeyine göre petrolü işlemekte ve üretim yapılabilir hale getirmektedir. Örneğin Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), Türkiye’de petrolün dönüşümünü sağlamakta ve dağıtım hatları üzerinden tüketim yapılmasına katkı sunmaktadır. Farklı illerde petrol işleme tesisleri bulunan TÜPRAŞ, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olarak da öne çıkmaktadır. Aynı zamanda TÜPRAŞ, Avrupa’nın da en büyük sanayi firmalarından biridir. Avrupa’da dört adet petrol rafinerisiyle (İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman) yedinci sıraya yer alan TÜPRAŞ, dünyada 28. sıradadır. Firma büyük oranda yurt dışından ithal edilen petrolü işlemektedir. Fakat Türkiye’nin kendi öz kaynaklarından da petrol üretimi yapılabilmektedir. Günlük ortalama 1 milyon varile yaklaşan Türkiye’nin petrol tüketimi 90 bin varillik petrol üretimiyle desteklemektedir. Yeni keşiflerle petrol üretimin artırılması ve altyapının kuvvetlendirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Yıllık ortalama 360 milyon varil petrol ihtiyacı bulunan ancak 33 milyon varil petrol üretimi bulunan Türkiye yüksek oranda petrolde dış ülkelere bağımlıdır. Bu bağımlılığın azaltılması için çalışmalar yürütülmekle birlikte sürecin uzun vadeli olarak çözümü mümkündür.

2004’de günlük 661 bin varil petrol tüketen Türkiye bunun 46 bin varilini kendi öz kaynaklarıyla karşılamaktaydı. 2023’e gelindiğinde 1 milyon varile yaklaşan günlük petrol ihtiyacının 90 bin varili yerli kaynaklardan karşılandı. Ortalama varil petrol fiyatlarından hareketle 2023’de Türkiye’nin 26 milyar dolarlık petrol ithal ettiği görülüyor. Mevcut rakam Türkiye’nin cari açığıyla karşılaştırıldığında miktarın cari açığın yarısına eşit olduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir ifade ile Türkiye’nin en büyük ihraç kalemi olan otomotiv ihracatı 2023’de 35 milyar ile tarihi bir rekora imza attı. Petrol ithalatının finansı için otomotiv endüstri ihracatının büyük kısmı kullanıldı diye bir perspektifle yaklaşılabilir. Benzer bir durum doğal gaz ithalatında da bulunmaktadır. Yeni keşiflerle doğan gaz üretimi artırıldı ancak kendi kendine yeterliliğin yenilebilir enerji yatırımlarıyla mümkün olduğunu görülmektedir. Türkiye’nin son 22 yılda yenilebilir enerjiye 70 milyar doların üzerinde yatırım yapmasının temelinde de mevcut enerji bağımlılığı yer almaktadır. İlerleyen yıllarda elektrikli araç üretiminin yaygınlaştırılması ve yenilebilir enerji kaynak kullanımının artırılmasıyla Türkiye enerji bağımlılığını çözebilir.

2004-2023 döneminde, Türkiye’nin petrol tüketimi 661 bin varilden 1 milyon varile yaklaşırken yerli üretim 46 bin varilden 90 bin varile çıkmıştır. 2023’de 2,6 milyar dolarlık petrol çıkaran Türkiye toplam yıllık petrol ihtiyacının bir ayını kendi öz kaynaklarından karşıladı. Sektöre artan yabancı ilgisi de Türkiye’nin petrol üretim ve dağıtım kapasitesini ciddi anlamda etkiledi. Azerbaycan devlet firması olan SOCAR’ın Türkiye’nin en büyük yatırımcısı haline gelmesi de bu açıdan değerlendirilebilir. SOCAR, kurduğu tesis ve altyapıyla ithal edilen petrolü işlemektedir. Firmanın Türkiye’deki toplam yatırımları 18 milyar doları aşmıştır. Azerbaycan’dan petrol ve doğal ithal eden bir ülke olarak Türkiye mevcut ithal girdisini işbirliği alanına dönüştürerek Azerbaycan-Türkiye iktisadi ilişkilerini enerji sektörünün başat itici gücü haline getirmiştir. İlerleyen dönemde elde edilen tecrübe ve birikimle Türkiye Somali, Cezayir, Türkmenistan ve Kazakistan gibi ülkelerle yeni petrol üretim antlaşmalarına imza atabilir. Mevcut iş birlikleri Türkiye’nin enerji güvenliğine katkı sunarken ülkeye farklı döviz kaynaklarının girişine öncülük yapabilir.

deniz istikbal
Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.