WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9951 0.28%
EURO 37,8266 0.57%
ALTIN 2.819,730,37
BITCOIN 1966992-3,48%
Türk Savunma Sanayinin Geleceği (2024-2030)

Türk Savunma Sanayinin Geleceği (2024-2030)

23 Şubat 2024 11:16
Türk Savunma Sanayinin Geleceği (2024-2030)
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 24 Şubat 2024

 

Türk savunma sanayi son yirmi yılda büyük başarılara imza atarak kritik bir aktör haline geldi. 2023’te yurt dışında toplam 10,2 milyar dolarlık proje anlaşması imzalayan Türk savunma sanayinin küresel tanınırlığı artıyor. Toplam proje hacminin 100 milyar dolara yaklaştığı ve yıllık 6 milyar dolarlık ihracat kapasitesiyle Türk savunma sanayi küresel teknoloji trendlerine öncülük yapıyor. ABD, İngiltere, İspanya, İtalya ve Hollanda gibi gelişmiş ülkelere savunma sanayi ürünleri ihraç eden sektör 200 bine yaklaşan istihdamıyla, Türkiye’nin iktisadi olarak daha üst bir lige çıkmasına yardımcı oluyor. Suudi Arabistan, Malezya, BAE, Umman, Libya, Etiyopya, Mısır ve Katar gibi ülkelere de ihracat gerçekleştiren Türk savunma sanayi sadece belli bir coğrafyaya odaklanmıyor. 2023’te Ekvator’a zırhlı araç teslimi gerçekleştiren OTOKAR sektörü Latin Amerika’da temsil ediyor. Güney Amerika ülkelerindeki iç istikrarsızlıklar sonrası Türk savunma sanayi ürünlerine olan ilginin daha fazla artması beklenebilir. Özellikle Türk savunma sanayi ürünlerinin saha da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından denenmiş, tecrübe edilmiş ve başarılı şekilde düşman kuvvetlerin yenilmesine yardımcı olması nedeniyle yurt dışından daha fazla talep geliyor.

2023’te 5,5 milyar dolarlık ihracat kapasitesine erişen Türk savunma sanayinde 1,8 milyar dolarlık ihracat Baykar Teknoloji tarafından gerçekleştirildi. TUSAŞ, Aselsan ve BMC gibi firmalar Baykar’ın ardından en fazla ihracat yapan firmalar oldular. Baykar Teknoloji İHA ve SİHA ihracatlarıyla sektörü domino ederken birçok yabancı ülkeye satış gerçekleştirdi. Suudi Arabistan ile Türk savunma sanayi tarihinin en büyük ihracat sözleşmesi imzalandı. BAE ve Mısır ile savunma sanayinde iş birliğinin geliştirilmesi için anlaşmalar yapıldı. Afrika’dan Kuzey Amerika’ya kadar Türk savunma sanayi ürünleri daha fazla görünür olmaya başladı. Bu başarın altında son 50 yıllık yatırım stratejisi bulunuyor. Kıbrıs Barış Harekatıyla başlayan ve günümüzde Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla devam eden süreç Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türk savunma sanayinin daha fazla tanınmasına olanak sağlıyor. Sahada denenme aşamasını geride bırakan ve vurucu gücünü bir üst lige çıkarmaya çabalayan Türk savunma sanayi yeni eşikleri hızla aşarak, Türkiye’nin sert ve yumuşak gücünü kuvvetlendiriyor.

1974-2023 tarihleri arasında yaklaşık toplam 40 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk savunma sanayi farklı kıtalara ulaşabilir hale geldi. Yerli teknolojilerle Türk Silahlı Kuvvetlerinin vurucu gücünü artırmak ve dış ülkelere bağımlılığı azaltmak için kurulan savunma sanayi altyapısı günümüzde kıtaları aşıyor. İsrail, İsveç ve İspanya gibi ülkelerden geçmiş yıllarda savunma sanayi alanında geride yer alan Türkiye, 2 bini aşan firmasıyla birçok ülkeyi geçti. Polonya, Umman ve Endonezya, Kazakistan ve Türkmenistan gibi ülkelere de savunma sanayi ürünleri ihraç eden Türkiye, Türk ordusunun da en güçlü 8. ordu olmasını sağladı. Kara, hava ve deniz sistemlerinde ürettiği ürün çeşitliğiyle yeni nesil KAAN savaş uçağını üretmeye hazırlanan Türkiye sektörü geleceğe hazırlıyor.

Türk savunma sanayi geleceğinin nasıl olacağı önemli bir tartışma konusu. 12. Kalkınma Planı (2024-2028) döneminin sonunda 10 milyar dolarlık ihracat hedefinin bulunduğu sektörün yeni nesil teknolojileri daha fazla üretmesi planlanıyor. T.C Anadolu Uçak Gemisinin devreye alınması, T.C. Trakya savaş gemisinin tasarımının başlaması da hava kuvvetlerinde olduğu gibi deniz alanında da kapasitesinin ciddi anlamda arttığına işaret ediyor. Türk Deniz Kuvvetlerinin küresel bir aktör haline getirilmesi, Türk Hava Kuvvetlerinin vurucu gücünün artırılması ve Türk Kara Kuvvetlerinin teknoloji odaklı dönüşümü Türkiye’nin güvenliğini tam olarak sağlamayı hedefliyor. Sektörün sahip olduğu kapasite, üretim gücü ve teknoloji altyapısı ilk on büyük savunma sanayi arasında 2030’a doğru Türkiye’yi sokabilir. AR-GE harcamalarında başı çeken sektörün, Türk sanayinde olduğu gibi dönüşümü desteklemesi ve KAAN savaş uçağının 2028’de envantere girişiyle küresel devler arasına girmesi beklenebilir.

deniz istikbal
Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.