WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0811 -0.02%
EURO 37,8535 -0.21%
ALTIN 2.800,91-0,05
BITCOIN 21171323,17%
2024’te Büyüme, İşsizlik Ve Enflasyon

2024’te Büyüme, İşsizlik Ve Enflasyon

3 Eylül 2024 13:16
2024’te Büyüme, İşsizlik Ve Enflasyon
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 03 Eylül 2024

 

2021-2023 dönemi Türkiye için ekonomik açıdan zorlu yıllar oldu. Salgının küresel etkileri sürerken enerji ve tedarik krizleri Türk ekonomisi derinden etkiledi. Global iktisadi kriz kendini fiyat artışları olarak gösterirken Türkiye’de enflasyon son çeyrek asrın en yüksek rakamlarına tırmandı. Haziran 2023’de iş başına gelen Sayın Mehmet Şimşek ise yaşanılan enflasyonist baskıyı kırmak için birçok reformu gündemine aldı. Atılan adımlar iktisadi rasyonelleşmeyi sağlarken TL üzerindeki kontrol yumuşatıldı. Uluslararası yatırımların ülkeye daha fazla çekilmesi için bir dizi önlem paketi açıklandı ve işleme alındı. Kamuda tasarruf çalışmalarıyla devam ettirilen iktisadi rehabilitasyon dönemi günümüzde devam ediyor. 2024’ün ilk sekiz ayında iktisadi olarak gelinen noktanın bir bütün halinde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi de büyük önem taşıyor. Alt ve orta gelir grupları için daha zorlu bir sürecin içerisinden geçilmesi siyasiler üzerinde baskı oluşturuyor. Bu baskı enflasyonla mücadele için ek önlemlerin alınmasını zorunlu hale getiriyor ve fiyat istikrarına ulaşılması için ekonomi yönetimini teşvik ediyor.

Enflasyonun artış hızının kesilmesinde ekonomik büyüme büyük önem taşır. Eğer iktisadi büyüme yüksek seyir ediyorsa toplam talep canlıdır ve enflasyonist baskı devam eder. Bu baskının kırılması için ekonominin soğutulması yani talebin aşağıya çekilmesi gerekir. 2024’ün ikinci çeyrek büyüme rakamları iktisadi soğumanın rakamlara yansıdığına işaret ediyor. Yüzde 2,5’lik büyüme üçüncü ve dördüncü çeyrekte de benzer rakamlara ulaşılacağını gösteriyor. Para ve maliye politikasındaki sıkılık devam ederken ihracat merkezli bir dış ticaret politikası önceleniyor. İthalatın yavaşlaması ve dış ticaret açığının düşüşü bu açıdan önem taşıyor. Ayrıca Ağustos ayında 16 milyar dolara düşmesi beklenen cari açık da benzer bir eğilimin yakalandığını gösteriyor. İktisadi büyümenin talep yönlü olarak gerçekleşmemesi ve dış talebin büyüme kompozisyonu içerisindeki konumu da soğumanın ikinci çeyrekte daha fazla hissedildiği yönünde yorumları kuvvetlendiriyor.

Benzer verileri enflasyon ve işsizlik rakamlarında da görmek mümkün. Enflasyonun ağustos ayında baz etkisiyle birlikte yüzde 60’lardan yüzde 50’lere düşmesi ve yılı yüzde 30’lar seviyesinde tamamlanması tahmin ediliyor. İstanbul Ticaret Odasının, İstanbul’daki enflasyonu ölçtüğü kendi rakamları üzerinden de benzer sonuçları analiz etmek mümkün. Özellikle aylık enflasyonda ciddi bir yavaşlamanın olacağı ve yüzde 1-1,5 aralığına sarkması beklenebilir. İşsizlik ise ekonomideki soğumaya bağlı olarak bir miktar yükselmiş ve haziranda yüzde 9,2 olarak gerçekleşmişti. Birinci çeyreğe göre toplam istihdamda düşüş olurken işsizlik seviyesi de artış gösterdi. Böylelikle mayıs ayında 32,8 milyon olan toplam istihdam 32,5 milyona geriledi. Senenin sonunda toplam istihdamın biraz daha düşmesi beklenebilir.

Enflasyonla mücadele çok katmanlı ve zorlu bir süreç, hane halkları yaşanılan dönemsel zorluklardan en fazla etkilen kesim. İktisadi soğuma ise toplam talebin baskılanması olarak karşımıza çıkıyor ve yaşanılan durgunluk hane halklarına negatif psikolojik etki yaratıyor. Uzun dönemdir enflasyonun oluşu da yaşanılan zorlukların sürekli olacağı yönünde etki oluşturuyor. Fakat tersine enflasyon sürecinin başlamış olması ve fiyat istikrarın sağlanacak olması pozitif olarak yorumlanabilir. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığının ortak eylem ve politikaları olumlu sonuçların başladığına işaret ediyor. Yılın son çeyreği fiyatların daha yavaş arttığı bir süreç olarak Türkiye’yi bekliyor. Ayrıca 2025’de enflasyonun yüzde 10’lar seviyesine gelecek olması ekonomi yönetiminin en büyük başarılarından biri olacak ve toplumsal bunalım algısı ortadan kalkacaktır.

deniz istikbal
Deniz İstikbal

Dr. Deniz İstikbal, 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesini aldı. Yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi’nde Uluslararası Politik Ekonomi alanında tamamlamış ve “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” başlıklı tezi ile 2018 yılında mezun olmuştur. Doktora çalışmalarına İstanbul Üniversitesi’nde devam eden İstikbal, "Afrika’da Çin Yatırımları: Nijerya, Güney Afrika ve Kenya (2005-2019)" başlıklı doktora tezi ile 2024 yılında mezun olmuştur. İstanbul Medipol Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Görevlisi olarak görev yapan İstikbal’in uzmanlık alanları arasında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, dış yardım, Afrika ve Asya-Pasifik bölgeleri yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.