WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0453 0.02%
EURO 37,9330 0.03%
ALTIN 2.824,10-0,03
BITCOIN 1967272-1,30%
Kamuda Ekonomik Reform Programı (2024-2026)

Kamuda Ekonomik Reform Programı (2024-2026)

13 Şubat 2024 09:46
Kamuda Ekonomik Reform Programı (2024-2026)
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 13 Şubat 2024

 

Enflasyon, cari açık, verimsiz harcamalar ve diğer iktisadi sorunların temelinde rekabete odaklanmayan üretim süreçleri yer almaktadır. Üretim sadece ürün olarak değil hizmet olarak da elde edilebilir. Hizmet eyleminin temelinde ise günümüzde devlet yani kamu kurumları bulunmaktadır. Türkiye’de mevcut hizmet kapasitesini geliştirmek ve ekonomik sorunları kalıcı olarak çözmek için ekonomik reform programlarını devreye almaktadır. Ekonomik Reform Programı (2024-2026), Orta Vadeli Program (2024-2026) ve 12. Kalkınma Planı (2024-2028) ile bağlantılı olacak şekilde tasarlanmıştır. KOSGEB, TÜBİTAK, Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR gibi birçok kamu kurumu üç senelik süreçte reform edilecektir. Mevcut reformlar kurumlarda verimliliği artırırken Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet gücünü de geliştirecektir. Dördüncü Sanayi Devrimi olarak isimlendirilen ve yapay zekâ uygulamalarıyla daha görünür olan yeni süreçte Türkiye’nin küresel trendleri yakalaması ve aynı zamanda trendlere öncülük yapması için Ekonomik Reform Programı (ERP) önem arz etmektedir.

İmalat sanayinde dijital dönüşüm ve yeşil değişim aracılıyla işletmelerin modernizasyonu, sürdürülebilir turizmin yaygınlaştırılması ve markalaşma, kamu sektöründe verilere daha kolay ulaşılması ve bürokratik sürecin azaltılması, istihdam-eğitim dengesizliğinin giderilmesi, piyasa ihtiyaçları doğrultusunda mesleki eğitimin yaygınlaştırılması gibi reformlar hayata geçirilecektir. Üç yıllık süreç dâhilinde yapılacak olan reformlarda kamunun öncü rol üstlenmesi ve kendi kurumsal yapısını dönüştürmesi beklenmektedir. Reformlar arasında Milli Eğitim Bakanlığındaki reformlar dikkat çekmektedir. Bakanlığın dijitalleşme kapasitesinin artırılması ve eğitimin daha yaygın hale getirilmesi için yatırım programı uygulanacaktır. Beceri temelli eğitim uygulamaların güncellenmesi, mesleki eğitim merkezlerinin güçlendirilmesi, öğrenme sistem uygulamalarının küresel örnekleriyle uyumlu hale getirilmesi gibi yenilikler de öncelenmektedir. Bakanlıkların daha işlevsel ve verimli hala getirilmesi harcama kültürünün dönüşmesine de öncülük yapabilir. Özellikle deprem bölgesinin yeniden inşa çalışmalarına aktarılan kaynakların artırılması için kamu tasarrufları kullanılabilir. Deprem bölgesinin yeniden inşası için 120 milyar dolarlık kaynak gerekliliği göz önüne alındığında kamu tasarruflarının ne kadar büyük bir finansı aktarabileceği daha da iyi anlaşılabilir. 2024’de 430 milyar dolarlık harcama yapması beklenen kamunun 35 milyar doları deprem bölgesine ayırdığı ve harcamalara devam ettiği görülmektedir.

İktisadi reformların toplam maliyeti 2024-2026 dönemi için 1 milyar dolara yakındır. Sübvansiyonlar, mal ve hizmetler, sermaye harcamaları ve ücretler olarak sınırlandırılan reform paketi finansmanı kamuda tasarruflar sonucu ek bir maliyete neden olmadan gerçekleştirilmektedir. Ayrıca ERP (2024-2026) Avrupa Komisyonuyla paylaşılmaktadır. Bu paylaşım Türkiye’nin en büyük dış ticaret partneri olan Avrupa kıtasını da ilgilendirmektedir. Küresel reformlarda bir paydaş olan Avrupa ülkeleri uyguladıkları şeffaf kamu politikalarıyla birçok ülkeyi yapısal reformlara teşvik etmektedir. Türkiye’nin Kamu İktisadi Teşebbüsleri Reformları, Ekonomik Reform Programı, On İkinci Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve Uzun Vadeli Gelişmenin Stratejisi (2024-2053) gibi birçok reform girişim çalışması vardır. Mevcut reformların şeffaf şekilde paylaşılması ve özel sektör temsilcileriyle müzakereler sonucu belirlenmesi önemli bir girişimdir. Yapılacak olan reformların özel sektörle paylaşılması ve sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dizayn edilmesi daha verimli iktisadi çıktıyı ve refahı toplum geneline yayılmasına yardımcı olabilir. Eğitim-istihdam dengesizliğinin ortadan kaldırılması ise en büyük reform olarak okunabilir. Bu reformun başarılı şekilde tamamlanması Türk ekonomisinde yaşanılan birçok soruna çözüm üretebilir. Daha verimli üretim kaynakların daha adil dağılımını sağlarken Türkiye’nin rekabet gücünü küresel ölçeğe taşıyabilir.

deniz istikbal
Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.