0

BEĞENDİM

0

Coşkun BAŞBUĞ – 20 Kasım 2023

Tebrikler…

Batı ezber bozdu…

Batı tabuları yıktı…

Ve batı halkları teşekkürü hak etti.

Dünya; kangrene dönüşmüş İsrail sorununda bağlı bulunduğu rejimlere baş kaldırıp yaşananlara isyan eden batı yüzüyle tanıştı.

Bu pek alışılagelmiş durum değil.

Bu nedenle Filistin’de yaşanan katliama tepki gösteren tüm batı başkentlerini, orada yaşayan insanları yürekten kutluyor bu insanları durdurmak için şiddet dahil her türlü yolu deneyen siyasi rejimleri de nefretle kınıyorum.

Londra/İngiltere…

Miting “Filistin’le Dayanışma Kampanyası” adı altında Londra’da organize edildi.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da yürüyüşün zamanlama açısından saygısızca olduğunu savundu.

Yürüyüşü durdurmak için çok çaba harcayan İçişleri Bakanı Suella Braverman, bunu başaramayacağını anlayınca erteleme çağrısında bulundu.

Talep göstericiler tarafından reddedildi.

Hırsını alamayan bakan bu kez Londra polisini devreye soktu.

Londra Emniyet Müdürü Mark Rowley ise yürüyüşü yasaklamak için ellerinde herhangi bir neden bulunmadığını söyleyerek yürüyüşün yapılabileceğini söyledi.

Emniyet müdürü ile karşı karşıya gelen bakan, yürüyüşe izin veren Londra polisinin Filistin halkını kayırdığını iddia etti.

Aslında kimsenin farkına varmadığı olay şuydu.

Emniyet müdürü bu izinle farkında olmadan Londra’da olabilecek çok daha büyük olayların önünü kesmiş oldu.

Zira yürüyüşe katılanları durdurmak mümkün değildi.

Mitinge resmi rakamlara göre 300.000, organizatörlere göre 800.000, sahadaki kalabalığa bakıldığında ise en az 1 milyon kişi katıldı.

Gösterileri engellemek isteyen polis nefret suçu işlendiğini iddia ederek her türlü şiddeti uyguladı ama yine de İngilizleri durduramadı.

On binlerce İngiliz ellerinde Filistin bayrakları “soykırıma hayır”, “Filistin özgürlük” “Filistin halkı seninleyiz” pankartları taşıdı.

Berlin/Almanya…

Her yerde olduğu gibi miting engellenmek istendi ve bu engelleme için her yol denendi.

Yürüyüşe katılan bir alman doktor şöyle diyordu;

“İsrail askerleri tarafından şu anda bombalanan Filistin halkıyla dayanışma göstermek için buradayım ve maalesef burada Almanya`da İsrail’e gösterilen sarsılmaz dayanışmadan dolayı konuşmak engelleniyor. Bu sorgulanmıyor. Bundan çok rahatsız oluyorum. Çocuklar ölüyor ve bu da uykusuz gecelerime sebep oluyor. Siz yalnız değilsiniz demek için buradayım.”

İnsani değerlerinden kaybetmeyen on binlerce Alman orada yaşayan Türklerle birleşerek Türk alman ve Filistin bayraklarıyla Berlin şehir merkezinde bulunan Invalidenpark`ta toplandılar yürüyüşü gerçekleştirdiler.

Pankartlar çok ilginçti. İşte bunlardan birkaçı;

“Sessizliği kınıyoruz”,

“Hastanelerin tahliye edilmesi ve bombalaması savaş suçudur”,

“Şimdi ateşkes”,

“İnsan görüyorum ancak insanlık görmüyorum”

Sloganlarda çarpıcıydı.

“Filistin’e özgürlük”,

“Bombardımanı durdurun”

“İsrail bombalıyor, Almanya ve ABD finanse ediyor”

Ya Diğerleri…

Avrupa’nın diğer başkentlerinde de benzer tablolar yaşandı.

İsviçre’nin Cenevre kentinde, Fransa’nın başkenti Paris’te, İspanya’da, Portekiz’de diğer şehirlerde milyonlar sokaklara döküldü.

Bu anlamda Avrupa’da yaşayan taban halk sınıfı geçti diyebilirsiniz.

Şimdi gelelim utanç tablosuna…

Peki Avrupa’da hal böyleyken İslam aleminde, Arap ülkelerinde durum neydi?

Maalesef Türkiye hariç tüm İslam ülkelerinde; yanı başlarında katledilen Filistinli Müslüman kardeşlerini görmezden gelen, yaşanan katliama sırt çeviren, bana dokunmasın da ne olursa olsun diyen bir Orta Doğu coğrafyası vardı.

Sadece Filistin davası için kurulan “İslam İşbirliği Teşkilatı”, bir başka deyişle Türkiye hariç 56 İslam ülkesi tarihinin en aşağılık sınavını veriyor ve yaprak oynatmıyordu.

Aslında yaşananların sürpriz olmadığını anlamak ve bugünleri öngörmek için İsrail’in ilk kadın Başbakanı Golda Meir’in hatıratlarına göz atmak fazlasıyla yeterli olacaktı.

İslam dünyasının yaptığı yanlışı, verilmesi gereken tepkinin nasıl olması gerektiğini şöyle anlatıyordu Golda Meir;

“Mescidi Aksa’yı ateşe verdiğimiz gece korkudan sabaha kadar uyumadım. Zannediyordum ki bütün Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecekler, taş üstünde taş bırakmayacaklar.

Lakin sabah oldu, camdan baktım sokaklarda kimseyi göremedim

İşte o zaman idrak ettim ki biz bu topraklarda dilediğimizi yapabiliriz. Zira Müslüman ümmeti uyuyan bir ümmet.”