WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,8826 -0.25%
EURO 35,1821 -0.54%
ALTIN 2.449,68-0,30
BITCOIN 19933050,00%
Faruk Taşçı

Faruk Taşçı

29 Haziran 2024 Cumartesi

    Aileyi Kurban Et(me)mek

    Aileyi Kurban Et(me)mek
    0

    BEĞENDİM

    Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 19 Haziran 2024

     

    Kurban Bayramı’nda imkânı olanlar hayvanlarını Allah’a kurban ediyor; bu, imkanı olan müminlerin yapması gereken doğal bir durum. Mümin olanların ayrıca kurbanlık masalarında gidip gelen “aile” gibi bir hazineleri de var!

    Tekrar Sormalı: Aile Neden Önemli ve Merkezde Olmalı

    Aile, bilinen ifadeyle toplumun en küçük birimi, atomu. Bir maddenin varlığının atomun varlığı ile mümkün olması gibi toplumun varlığı da aile ile mümkün. Toplumun en küçük birimi olan aile atomunun bombaya dönüşmesi durumunda toplum diye bir şey kalmayacağı gibi devlet de kalmaz!

    Bu nedenle ailenin geleceği olan çocukların ve gençlerin aile büyüklerinin (anne ve babalarının, varsa ve mümkünse ailenin yaşlılarının) “bilgilerini, ilgilerini ve sevgileri” bizzat görmeleri ve tatmaları elzem; aksi halde ateş topuna dönen bir aile yani bomba söz konusu olur.

    Aşırı sevgi fidanı (çocuk/genç) yakar ama sevgi görmeyen fidan da kurur, fazla ilgi karakter sorunu doğurur ilgi görmeyen can kuşu (çocuk/genç) ise ilgi gördüğü yere konar, yaşından fazla bilgi hadsizlik ve duruma göre robot (ruhsuz) yapar ama bilgiden yoksun taze akıl (çocuk/genç) da bilgiçlerin elinde oyuncak hale gelir.

    Hal böyle olunca, dengeyi elden bırakmayacak şekilde anne-babaların, çocuklarına/gençlerine aşkla “eğildikleri”ni bizzat doğal bir şekilde ortaya koymaları gerekiyor.

    Kurban Nedeniyle Aileyi İhmal (Kurban) Etmek

    Bu gereklilik, Kurban Bayramı gibi dönemlerde elbette çocuklarda daha yüksek “beklenti” olarak ortaya çıkıyor. Burada Kurban Bayramı dönemi başta olmak üzere diğer dini ve milli bayram tatillerinde “geniş aileyi” bir kenara itip yani sılayı rahmi kesip tatil beldelerine gitme meselesini başka bir yazının konusu olduğunu not ederek, Kurban Bayramı odaklı bir “kurban” etme durumundan bahsedelim sadece.

    Malum, Türkiye insani yardım alanında dünyanın en cömert ülkesi seçiliyor epey zamandır. Yani Türkiye’nin başta kamu kurumları olmak üzere ama özellikle sivil toplum kuruluşları (STK’lar) dünyanın birçok yerinde muhtaç durumda olan insanlara yardımlar ulaştırıyorlar. Elbette bu, Türkiye’nin insanlarının cömertliğinin göstergesi ve aynı zamanda muhtaç durumda olan insanların Türkiye’ye olan sevgisini artıran bir durum.

    Kurban Bayramı sürecinde de “kurban kesme” vesilesi ile Türkiye’nin SKT’ları İslam dünyasının hemen her tarafına gidiyorlar. Bir yandan Türkiye’nin içinde kurban keserek Türkiye’deki muhtaçlara etleri ulaştırmak diğer yandan da dünyanın değişik ülkelerindeki muhtaçları kurban etinden nasiplendirmek, elbette şükredilmesi ve vesile olanların takdir edilmesi gereken bir durum.

    Ancak sorunlu olan ve ailenin de arada kurban edilmesi riski olan mesele şu: STK’lar aracılığıyla dünyanın değişik ülkelerine kurban hizmeti için giden babaların (farkında olmadan) geride kalan çocuklarını “yüz üstü” bırakmaları!

    Baba olma nimeti dünyada kişiye verilmiş olan en önemli nimetlerden biri ve aynı zamanda önemli bir emanet! Bu nimetlerin (eş ve çocuk) suya ihtiyacı olduğu zaman suyunu vermek, karanlık anlarında bu nimetlerin güneşi olmak, darlıklarında umman/deniz genişliğinde kucak açmak var iken bayram gibi en güzel bir zamanda susuz, güneşsiz ve denizsiz bırakmak aileyi kurban etmek gibi. Facia!

    Bu nedenle, STK’ların dünyanın değişik ülkelerinde kurban hizmetlerini yaparken baba olanları bu hizmetlere kabul edip etmemeleri onların vebal dairesinde. İlgili STK’ların, arkasında aile emaneti bırakmayacak olan veya arkasında yaşları görece büyük yetişkin çocukları olan babaları bu tarz hizmetlere kabul etmeleri aileleri kurban etmemek adına gerekli. Denirse ki arkada bırakılan eşler ve çocuklar babalarının bu tarz hizmetlerinden memnun zaten; denmeli ki ortalık böyle zannedenlerin boşanma vakaları ile dolu!

    Kimsenin kendi kendini kandırmaya ihtiyacı olmamalı: İslam’a hizmet aileye hizmetle başlar, ailenin ihmal edilip bittiği yerde İslamda biter devlet de!