WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0204 -0.14%
EURO 38,0462 0.3%
ALTIN 2.826,100,84
BITCOIN 21526436,10%
Cengiz Han Erdoğan

Cengiz Han Erdoğan

19 Eylül 2024 Perşembe

    Hizbullah Lideri Nasrallah: İsrail Tüm Kırmızı Çizgileri Aştı

    Hizbullah Lideri Nasrallah: İsrail Tüm Kırmızı Çizgileri Aştı
    0

    BEĞENDİM

    Lübnan’daki cihaz patlamaları sonrası Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, canlı yayında açıklamalarda bulundu.

    Nasrallah, şunları söyledi:

    Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Doktorlar, hemşireler tüm tıp ekiplerine teşekkür ediyorum. Fedakarlıkları bizi derinden etkiledi. Ülkenin dört bir yanından kan bağışı yapıldı, salı günü yapılan en büyük kan bağışı oldu.

    Kurbanların çoğunda göz yaralanmaları var.

    Bu karanlık günlerde bu krizin pozitif yanlarından bir tanesi şu olmuştur: Efsanevi bir dayanışmaya birliğe şahit olduk. Uzun zamandır eksik olan bir birlik hali gösterdik.

    Bu hain saldırıyı lanetleyen tüm bölge ülkelerine teşekkür ediyorum. Gazze, Lübnan ve direniş hareketine destek olan ülkelere teşekkür ediyorum.

    Zor bir sınamadan geçiriliyoruz. Salı günü yaşananları anlatmak istiyorum.

    İsrail düşmanımız tarafından hedef alındık. Yüzlerce çağrı cihazımız eşzamanlı infilak ettirildi. Tüm kırmızı çizgileri aşmış ve insani etik hukuku aşmıştır.

    Bazı cihazlar hastanelerde infilak etti. Kamuya açık alanda infilak etti. Binlerce sivilin kadın ve çocuğun arasında patladı.

    İsrail Hizbullah’ı hedef almak istiyorsa sivilleri vurmuştur.

    Bir sonraki gün telsizler infilak ettirildi. Bu bir savaş suçudur. Savaş sebebidir. Onlarca sivil öldü binlercesi yaralandı.

    Tamamen kasıtlı olarak gerçekleştirildi. Aynı suç ikinci günde de binlerce kişinin öldürülmesi amacıyla tekrarlandı.

    İsrail’in 5 bin kişiyi aynı anda öldürmek istediğini söyleyebiliriz. Bu cihazları kimin taşıdığını düşünmeden aynı şekilde öldürmek ve yaralamak istediler.

    Bu toplu katliamdan başka bir şey değildir. İsrail’in suçlarına eklenen yeni bir suç olmuştur.

    “Savaş İlanı”

    Bu kanserli varlığın ortaya çıktığı günden beri katliamlara bir yenisi eklenmiştir.

    Lübnan’a yönelik bir savaş ilanıdır. İsrail’in amacı buydu.

    Çağrı cihazlarından kapalı olanlar vardı. Birçok cihaz hala depoda. Bu bizim için çok büyük bir şans oldu.

    Tüm kurbanların yardımına koşmak için gösterilen çaba, Kızılay, Kızılhaç ve Lübnan halkının, doktorların çabalarının birleşmesiyle İsrail’in, düşmanın saldırısı boşa çıkarılmıştır.

    Son değerlendirme yapacağız ancak bazı teyitlerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Güvenlik, üretim, nakliye, gümrük, depolanma aşamalarından saldırı anına kadar detaylı şekilde incelenecek. Gerçekler ortaya çıkarılacaktır.

    Aceleyle hareket etmeyeceğiz.

    Güvenlik ve insanlık açısından direniş hareketi tarihinde görülmemiş bir darbeydi. Ülkemizin tarihinde ve düşmanla mücadelemiz tarihinde görülmemiştir. Bu suç eğiliminin bir benzeri olmamıştı.

    Uzaktan cihazların infilak ettirilmesi sert bir darbeydi. Ancak bir savaş içindeyiz. Düşmanımızın bize göre teknolojik avantajı olduğun farkındayız.

    “Teknolojik Devlerle Savaş Halindeyiz”

    ABD’nin ve dünyanın teknolojik devleriyle de savaş halindeyiz. Dayanıklılığımıza ve dayanışmamıza güveniyoruz.

    Salı ve çarşamba bizim için karanlık ve çok ağır günlerdi. Sınama günüydü.

    Bu darbe bizim inancımızı ya da duruşumuzu kıramayacak. Güvenle şunu söyleyebilirim: Bu görülmemiş darbe bizi çökertmemiştir ve bunu başaramayacak.

    Bu bizim için ders oldu. Daha güçlü daha sağlam olarak geri döneceğiz.

    8 Ekim’den beri Lübnan’ın güneyindeki cephe aktifti.

    World of Türkiye haberlerini ziyaret edin

    Devamını Oku

    OVP’nin En Önemli Önceliği Enflasyonu Tek Haneye Düşürmektir

    OVP’nin En Önemli Önceliği Enflasyonu Tek Haneye Düşürmektir
    0

    BEĞENDİM

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi’ne (Global Leader Summit) video konferans yoluyla katıldı. İş insanlarına seslenen Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) amaçları ve Türkiye ekonomisine ilişkin sunum gerçekleştirdi. Bakan Şimşek OVP’nin amaçları doğrultusunda gelinen son noktayı kamuoyuyla paylaştı.

    OVP’nin nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımıdır diyerek sözlerine başlayan Bakan Şimşek, ”Sürdürülebilir yüksek büyüme için bizim mutlaka fiyat istikrarını sağlamamız lazım, mali disiplini yeniden tesis etmemiz lazım, sürdürülebilir cari açık olmazsa olmazlarımızdandır, en kritik olan bir diğer madde de yapısal dönüşümdür. Yapısal dönüşüm ile rekabet gücümüzü artıracağız, verimliliği artırarak refah seviyemizi yükselteceğiz” dedi.

    ”Programımızın en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir ”

    Programın en önemli hedefinin enflasyonu tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, ”Programımızın en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir. Geçen sene geçiş dönemi yaşadık ve enflasyon Mayıs ayında zirveyi gördü. Bu sen sonu itibariyle Merkez Bankası’nın hedef bandının üst kısmı olan yüzde 41,5 ile bitirmeyi umut ediyoruz. Dezenflasyon süreci hedeflerimize paralel şekilde seyrediyor. Gelecek sene OVP hedefimize göre enflasyonu yüzde 20’nin altına yüzde 17,5’a düşürmeyi hedefliyoruz. 2026 yılı sonunda ise enflasyonu tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz. Yazın başlayan dezenflasyon süreci devam edecek, enflasyon hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

    ‘‘Deprem ve EYT nedeniyle bütçe açığımız yüksek seyrediyor’’

    Bütçe açığına ilişkin de görüşlerini paylaşan Bakan Şimşek, ‘‘Bütçe açığını kalıcı bir şekilde yüzde 3’ün altına çekmeyi hedefliyoruz. Deprem ve EYT nedeniyle bütçe açığımız geçen sene ve bu sene yüksek seyrediyor. Dezenflasyon sürecini desteklemek için bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3 civarına düşürmeyi hedefliyoruz. Sonraki yıllarda da yüzde 3’ün altına çekerek dezenflasyon sürecine destek vereceğiz’’ diye konuştu.

    ‘‘Bu sene cari açık öngörümüz yüzde 1,7’’

    Cari açığı düşürmek için OVP hedefleri doğrultusunda çalışıldığını belirten Bakan Şimşek, ‘‘Geçen sene cari açık yüzde 4 civarındaydı. Bu sene cari açığı yüzde 1,7 olarak öngörüyoruz. Gelecek sene yüzde 2 civarı bir cari açık öngörümüz var. Sonraki senelerde ise yüzde 1,5 – 2 arası cari açık hedefliyoruz. Cari açığın yüzde 2-2,5’in altında olması demek Türkiye’nin dış borcunun milli gelire oranı düşüyor demektir. Aynı zamanda rezerv birikimine imkan sağlanması demektir’’ dedi.

    ‘‘Daha dengeli, sürdürülebilir büyümeye geçiş yapacağız’’

    Uygulanan politikaların sonucu olarak büyümede geçici bir yavaşlama olacağına dikkat çeken Bakan Şimşek, ‘‘Büyümede yavaşlama sonrasında daha dengeli, sürdürülebilir yüksek büyümeye geçiş yapacağız. Geçen sene büyüme yüzde 5 civarındaydı, bunun 8 puanı iç talep kaynaklıydı. Net ihracatın katkısı da eksi 3 puanın üstündeydi. Bu dengesiz bir büyümeydi ve enflasyonu, cari açığı doğuruyordu. Dezenflasyon programı ile bu sene yüzde 3,5 büyüme öngörüyoruz ama bu büyümenin 1 puanı dış talepten ihracat katkısı ile gelecek, 2,5 puanı da iç talepten gelecek. Gelecek sene büyümeyi yüzde 4 sonrasında ise 4,5 – 5 olarak öngörüyoruz. Dezenflasyonun sürecinin amacı Türkiye’de öngörülebilirliği ve refahı artırmaktır. Büyümede dengelenme bizim önceliklerimizdendi’’ şeklinde konuştu.

    ‘‘147 milyar dolar civarında brüt rezerve sahibiz’’

    Merkez Bankası rezervlerindeki artışa ilişkin de bilgi veren Bakan Şimşek, ‘‘Rezerv yeterliliğine ulaşmak programımızın önceliklerindendi. Son 1 yıl içerisinde brüt rezervlerimiz 48 milyar dolardan fazla arttı. 147 milyar dolar civarında brüt rezerve sahibiz. Net rezervlerdeki artış oldukça dramatik. Swap hariç net rezervimizde 1 yılda 78 milyar dolarlık bir artış oldu. Bu programa olan güvenin en belirgin göstergesidir. Swap hariç net rezervlerimiz uzun bir aradan sonra tekrar pozitife döndü. Şuanda 17,4 milyar dolarlık bir seviyede’’ açıklamasında bulundu.

    ‘‘Piyasayı bozmadan KKM’den çıkışı sağlamak istiyoruz’’

    Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) azalışa da dikkat çeken Bakan Şimşek, ‘‘Geçen sene Ağustos ayında KKM neredeyse 144 milyar dolar seviyesindeydi. Uyguladığımız program sayesinde KKM’yi yaklaşık 96 milyar doların üzerinde azalttık. KKM şuanda 48 milyar doların altına düştü. Hedefimiz piyasayı bozmadan KKM’den çıkışı sağlamak istiyoruz. KKM’nin toplam mevduattaki payı yüzde 10’un altında düştü. TL mevduatın toplam mevduattaki payı yüzde 52’nin üzerine çıktı. Programımız çalışıyor ve güven var. Biz hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

    ‘‘2024’te 3 derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülkeyiz’’

    Kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye yapılan not artışlarıyla ilgili de konuşan Bakan Şimşek, ‘‘2024 yılı içerisinde dünyanın önde gelen 3 derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülkeyiz. Yatırım yapılabilir ülkeler seviyesinden daha uzaktayız ama yatırım yapılabilir seviyeye hemen bir geçiş olmuyor. 1990’da yatırım yapılabilir seviyesini 1993’te Türkiye kaybetmişti. Tekrardan bu seviyeye gelmek tam 20 yıl sürdü. 2013’te bunu sağlamıştık. Önümüzde yapacağımız çok iş var, yatırım yapılabilir seviyeye geçmişe oranla çok daha hızlı şekilde ulaşacağız’’ dedi.

    ‘‘Yapısal reformlar hızlanacak’’

    Yapısal reformların hızlanacağını da belirten Şimşek, ‘‘Yılın ilk iki çeyreğinde yapısal reformlar anlamında öngördüğümüz rakamların yüzde 67’sini tamamladık. Önemli olan bunu sürekli kılmaktır. Önümüzdeki dönemde yapısal reformlar hızlanacak. Siyasi istikrar var, reformlar hızlanacak. Yapısal dönüşümde öncelikli gündemimiz; beşeri sermayenin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kamu maliyesi reformu ve yeşil-dijital dönüşümdür. Tüm bunlar büyüme performansımızı artıracaktır’’ diye konuştu.

    World of Türkiye haberlerini ziyaret edin

    Devamını Oku

    Ankara Yeni Adalet Sarayı’nın Temel Atma Töreni Gerçekleştirildi

    Ankara Yeni Adalet Sarayı’nın Temel Atma Töreni Gerçekleştirildi
    0

    BEĞENDİM

    Ankara yeni Adalet Sarayı’nın temek atma töreni, gerçekleşti. Düzenlenen törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Yenimahalle’de bulunan eski yerleşkesinde düzenlenen programda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara için büyük bir ihtiyacı giderecek olan eserin yapımında desteklerini sunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek konuşmasına başladı.

    “Sadece yargıda değil her anımızda adaletten ayrılmamız gerekir”

    Cumhuriyetin doğduğu topraklara yakışır bir Adalet Sarayına kavuşmanın ilk adımını attıklarını belirten Tunç, “Adalet mülkün temelidir. Adalet insan onurunu korumak, insan haklarını savunmaktır. Adalet haklı olana hakkını vermektir. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Sadece yargıda değil her anımızda adaletten ayrılmamız gerekir. Adaletin tecellisi için de hukuk devleti şarttır. Kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir sistem olması gerekir. Yargının da tecelli edebilmesi için ihtiyaca cevap veren kanunların olması, mevzuatın uygulanabileceği mekanların olması ve hakimleri, savcılarıyla birlikte insan unsurundaki kalitenin olmasıdır” dedi.

    “Ülkemizi merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk”

    Temel kanunların tamamını yenilediklerini söyleyen Tunç, “80 yıldan bu yana uygulanan, ihtiyaçlara yanıt vermeyen mevzuatlarımızı yeniledik. Çok önemli mesafeler aldık. 22 yıl önce adliyelerimizin durumunu hepimiz hatırlıyoruz. Ülkemizi merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk. Son bir haftadır yazılı basında ‘önemli olan bina değil, içinde dağıtılan adalettir’ gibi bir takım eleştiride bulunanları görüyoruz. Ancak biz mevzuatın iyileştirilmesinden, yargı reformlarından da bahsediyoruz. Ama ne yazık ki birileri bu kaliteli hizmet binalarında hakim ve savcılarımızın hizmet görmesinden ve vatandaşlarımızın bu binalarda hizmet almalarından rahatsız olanlar var. Onlar karalamaya devam etsinler biz çalışmaya devam edeceğiz. Mevzuatımızda ihtiyaç olduğu sürece değişiklik yapmaya, TBMM’ye taslak çalışmalarını göndermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    Adliyeler adaletin kapısıdır diyen Bakan Tunç şöyle konuştu:

    “Adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için bazı mahkemelerde yargılamaların uzadığının farkındayız. Yeni mahkemelerin açılması ve ilave hakim ve savcılarımızın atanması konusunda çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bizim için adliyeler adaletin kapısıdır, adaletin tecelli ettiği mekanlardır. Bu yüzden adalet sarayları da sıradan binalar değildir. Geleceğe olan bir yatırım ve tarihe atılmış bir imzadır adalet binaları. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz. Özellikle şunu belirtmek istiyorum. Özellikle son zamanlarda yargıya yönelik ağır eleştiriler var, bazı istisnai kararlardan yola çıkarak yargıyı töhmet altında bırakan açıklamalar görüyoruz. Yılda 12 milyon karar veriyor hakimler. İlk derecenin verdiği kararın istinaf ve temyizle düzeltme ihtimali varken bu tür kararlarda hemen infialler uyandırılmasının haksız olduğumu düşünüyoruz. Burada bir kasıt var. Kopyala-yapıştır yapılarak adaletin yıpratılması söz konusu. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz.”

    “3 yıl gibi kısa bir sürede Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız”

    Yeni Adalet Sarayı hakkında da konuşan Tunç, “3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde umarım 2027’nin adli yıl açılışında Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız. Adalet Sarayı’mız yeşil bir bina, yatay bir mimari ve dört ayrı blok, 14 ayrı binadan oluşuyor. Yenimahalle ilçesinde yapılacak Adalet Sarayı’nda bin 382 hakim ve Cumhuriyet savcısı odası, 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık otopark ve 610 kişilik konferans salonu yer alacak. 745 bin 900 metrekare kapalı alana sahip olacak olan yeni Ankara Adalet Sarayı’nın inşaatının üç yılda tamamlanması bekleniyor” dedi.

    Programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Ankara’nın, bölgesine ve küresel meselelere yön veren bir çekim merkezi olduğunu söyledi.
    Ankara’yı başkentler yarışında en üst sıraya taşımak için dev yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kurum, yeni kamu binaları, sosyal konutlarla Ankara’nın çehresini yenilediklerini ifade etti.

    Türkiye’nin ilk toplu konut projesi Saraçoğlu Mahallesi’nin, ihya sürecinin tüm engelleme girişimlerine rağmen tamamlandığını aktaran Kurum, “Kararlıyız. Dün olduğu gibi yarın da Ankara’mızı şanına yaraşır bir görünüme, güzelliğe kavuşturmak için yeni eserler yapmaya, yeni yatırımlar sunmaya ilk günkü aşkla, azimle, kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

    “2027’nin ilk yarısında tamamlanacak”

    Adalet sarayının, başkentin kalbi sayılabilecek bir alana inşa edildiğini belirten Kurum, “312 bin metrekarelik alanda yapılacak başsavcılık, hukuk, ceza ve icra binalarıyla toplam 746 bin metrekarelik inşaat alanıyla, Türkiye’nin en geniş kapalı alanına sahip adliyemiz burası olacak. Yine 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık açık ve kapalı otoparkı, yatay mimari anlayışıyla zemin artı 5 kat olarak tasarladığımız bu bina yüksek teknolojiyle, enerji verimli, yalıtımlı ve aynı zamanda iklim değişikliğine duyarlı sıfır atık binalarıyla tüm Türkiye’ye örnek olacak özelliklerle donatılmıştır. Yeni adalet sarayımızı 2027 yılının ilk yarısında tamamlayarak ülkemize, başkentimize, milletimize armağan edeceğiz” diye konuştu.

    World of Türkiye haberlerini ziyaret edin

    Devamını Oku

    İstanbul’un 3 İlçesinde 19 Saat Su Kesilecek

    İstanbul’un 3 İlçesinde 19 Saat Su Kesilecek
    0

    BEĞENDİM

    İSKİ’den yapılan açıklamaya göre, Ümraniye Belediyesi tarafından inşa edilen Mithatpaşa Caddesi otopark inşaat sahasında kalan isale hattının deplase edilen hatta bağlantısı yapılacak.

    Bu sebeple yarın saat 14.00 ile 21 Eylül Cumartesi saat 09.00 arasında 19 saat süreyle 3 ilçede su verilemeyecek. Su kesintisinden etkilenecek mahalleler şunlar:

    “Üsküdar’da Mehmet Akif Ersoy, Kuleli, Yavuztürk, Bahçelievler, Güzeltepe, Kandilli, Küçüksu, Çengelköy ve Kirazlıtepe mahalleleri. Ümraniye’de Atatürk, Tantavi, İstiklal, Atakent, Armağanevler, Site, Saray, Namık Kemal, Esenevler, Finanskent, Kazım Karabekir, Dumlupınar, Elmalıkent, Topağacı, İnkılap ve Hekimbaşı mahalleleri. Beykoz’da Yeni Mahalle’nin üst kotları.”

    World of Türkiye haberlerini ziyaret edin

    Devamını Oku

    Türkiye, Avrupa’nın 3. Büyük Otomobil Üreticisi Oldu

    Türkiye, Avrupa’nın 3. Büyük Otomobil Üreticisi Oldu
    0

    BEĞENDİM

    Bakan Kacır, ANKIROS 16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas Fuarı’nın açılışını yaptı.

    Türkiye’nin demir çelik ve döküm sektörlerinin ve bin 100’den fazla yerli ve yabancı katılımcı firmanın aynı çatı altında buluşmasını son derece değerli bulduklarını belirten Kacır, şunları kaydetti:

    “Otomotivden inşaata, kimyadan makine üretimine, enerjiden raylı sistemlere oldukça geniş bir yelpazede, pek çok sektöre girdi tedariki sağlayan metal sanayimiz güçlü sanayi, güçlü Türkiye” vizyonumuzu en üst düzeyde sahiplenen ve simgeleyen sektörler arasında yer alıyor.”

    Demir çelik sektörü hızla büyüyor

    Türkiye’nin demir-çelik sektöründeki başarılarının altını çizen Bakan Kacır, şöyle devam etti:

    “Yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip Türk demir çelik sektörümüz gerek üretim hacmiyle gerekse üretim miktarı ve ürün kalitesi ile bugün dünyada önemli bir konuma sahip. Avrupa’nın 2., dünyanın ise 8. büyük çelik üreticisi konumundayız. Dünya ham çelik üretiminin yüzde 0,7 azaldığı bu yılın ilk 7 ayında, biz üretimde yüzde 14,9 artış kaydettik Metal sanayinde, göğsümüzü kabartan bir diğer gururumuz döküm sektörümüz oldu. Üretim teknolojisi ve kalitesi ile dünya standartlarının üzerinde olan metal döküm sektörümüz, bugün otomotiv, beyaz eşya, makine, tarım ve inşaat gibi pek çok alana ürün sağlarken 70 bin vatandaşımızın da istihdamını sağlıyor.”

    Üretim ve ihracattaki rekorlara vurgu yapan Bakan Kacır, “Türkiye olarak metal döküm sanayinde; Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci en büyük döküm üreticisi konumundayız. Döküm sektörünün deyim yerindeyse, üst seviyede hassas dökümlere, mühendislik çalışması ve Ar-Ge gerektiren işlere imza atması bizler için ayrı bir gurur kaynağı. 7 milyar doların üzerinde ihracatıyla kalkınmada öncü sektörlerimiz arasında yer alan metal döküm sektörümüzün değerli temsilcilerini gayretleri için ayrıca taktir ve tebrik ediyorum” dedi.

    World of Türkiye haberlerini ziyaret edin

    Devamını Oku