WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0685 0.13%
EURO 38,0660 -0.03%
ALTIN 2.830,840,08
BITCOIN 21490044,49%
Son Dönemde Fiyatlar Neden Yükseliyor: Temmuz ve Ağustos

Son Dönemde Fiyatlar Neden Yükseliyor: Temmuz ve Ağustos

27 Ağustos 2024 11:54
Son Dönemde Fiyatlar Neden Yükseliyor: Temmuz ve Ağustos
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 27 Ağustos 2024

 

“Sıkı para politikası enflasyonla mücadele için bir ön koşuldur; ancak yeterli koşul değildir.” Prof. Dr. Nurullah Gür hocanın enflasyonla mücadele için yaptığı tespit son dönemdeki fiyat artışları için önemli bir yoruma işaret ediyor. Temmuzda aylık enflasyon beklentilerin aksine yüzde 3,23 ile yüksek bir seviyede geldi. ÖTV ayarlamaları, maaş ayarlamaları, elektrik zammı ve benzindeki artış aylık enflasyonu negatif yönde etkiledi. Yıllık enflasyon yüzde 75’ten yüzde 60’lara doğru gerilerken Eylül’de yüzde 50’ler düzeyine gerileyecek. Enflasyon rakamları düşerken fiyatlarda yaşanılan ani artışlar ise tartışmalara neden oluyor. Öncelikle enflasyon rakamlarındaki düşüş fiyat artış hızındaki yavaşlamaya işaret ediyor. Yavaşlayan fiyat artışları ilerleyen dönemde tek haneli rakamlara doğru ilerleyebilir.

Fakat sene sonunda yüzde 38’lik enflasyon hedefi olan Merkez Bankasının tek başına attığı adımlar yeterli olmayabilir. Çok yüksek seyreden enflasyon rakamları 2021’in sonundan itibaren sürüyor. Fiyat istikrarının uzun dönemdir sağlamaması vatandaşların ikna edilmesini zorlaştırıyor. Yapısal çözümlerle desteklenmesi gereken enflasyonla mücadeleye kamu tasarrufları eşlik ediyor. Ancak toplumsal kabulün henüz sağlanamadığını söylemek mümkün. Ayrıca 12 ve 24 aylık enflasyon beklentilerinin de tam istenilen düzeyde olmadığı görülüyor. Parasal sıkılaşmanın sona ermesi için gelecek enflasyon beklentilerinin tam anlamıyla düzelmesi gerekebilir. Merkez Bankası rezervlerindeki iyileşme, yurt dışı yatırımcıların DİBS ve Borsa İstanbul gibi alanlara yatırım yapması, kredi notunun yükselmesi, gri listeden çıkış enflasyonla mücadele de önemli noktalar ancak toplumsal beklentilerin düzeltilmesi sağlanmalı.

Temmuz ve Ağustos ayında kamu tarafından birçok ürüne zam yapıldı. Yapılan zamlarda yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 38 kabul olarak alındı. Fakat altı aylık olarak yapılması gereken zamlar aylık olarak tekrar tekrar yapıldığında toplum enflasyonla mücadelede başarı elde edilemiyor imajına kanıksıyor. Bunun gerçekleşmemesi için sürecin daha titizlikle yürütülmesi ve maliye tarafından daha fazla adım atılması gerekebilir. Yıl sonu enflasyon hedefinin yakalanması için aylık enflasyonun yüzde 1,5 düzeyine düşmesi ve gelecek yıl yüzde 1’e doğru eğilim göstermesi gerekiyor.

Merkez Bankası enflasyon hedefinde beklenti marjı bırakmış olsa da piyasa anketinde henüz tam bir başarı sağlanabilmiş değil. Enflasyon tarafından yaşanılan gelişmelerin aksine istihdam verileri hala iyi bir düzeyde. Ekonomik büyüme ve istihdama büyük oranlı zarar vermeden yapılmaya çalışılan enflasyonla mücadele doğru bir tercih olarak okunabilir. Ancak alt ve orta gelir grupları son üç yıllık süreçte enflasyona karşı satın alma gücünü koruyamadı. Gelecek yıllarda alım gücü düşen enflasyonla düzelecektir fakat sürecin zaman alacağı unutulmamalı.

Avrupa Merkez Bankası son dönemde parasal genişleme hamleleri atmaya başladı. Eylül ayında FED’in de benzer şekilde faizleri düşürmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Eğer beklentiler gerçekleşirse TCMB enflasyonla mücadeleyi daha başarılı şekilde yürütülebilir. Özellikle 2025’te dünya merkez bankaları faizleri ciddi anlamda düşürecek ve finansa erişim daha az maliyetli hale gelecek. Böylelikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere parasal akış hızlanacaktır. Ancak aylık bazdaki enflasyon rakamlarının iyileşmesi ve toplumun enflasyonun düşeceğine olan inancın sağlanması gerekiyor.

Kamu böylesi bir süreçte ani fiyat artışlarından kaçınmalı ve maliyetleri dengeleme yolunu tercih etmeli. Vergilerdeki ayarlama işlemlerine artış başvurulmamalı ve yeni artışların olmayacağı yönde ifadelere daha sık başvurulmalı. Sonuç olarak enflasyonla mücadele uzun dönemli bir süreç. FED ve Avrupa Merkez Bankası iki yıllık bir sürenin ardından başarıya ulaşmaya başladı. Haziran 2023’te atılan adımların tam anlamıyla başarıya ulaşması için Haziran-Aralık 2025 dönemi beklenmeli.

deniz istikbal
Deniz İstikbal

Dr. Deniz İstikbal, 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans derecesini aldı. Yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi’nde Uluslararası Politik Ekonomi alanında tamamlamış ve “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” başlıklı tezi ile 2018 yılında mezun olmuştur. Doktora çalışmalarına İstanbul Üniversitesi’nde devam eden İstikbal, "Afrika’da Çin Yatırımları: Nijerya, Güney Afrika ve Kenya (2005-2019)" başlıklı doktora tezi ile 2024 yılında mezun olmuştur. İstanbul Medipol Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Görevlisi olarak görev yapan İstikbal’in uzmanlık alanları arasında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, dış yardım, Afrika ve Asya-Pasifik bölgeleri yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.