Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 19 Temmuz 2024
Önceki bölümde Türkistan’da varlık gösteren Kırgızlar, Türgişler, Karluk Türklerinin tarihi ile Talas Savaşı özetlendi. Bugün ise Oğuzlar ele alındı.
Oğuz adının anlamı konusunda çeşitli görüşler varsa da Macar Türkolog Nemeth’e göre boy anlamındaki ‘ok’ kelimesi ‘z’ çoğul eki ile birleşerek ‘Ok+u+z’ (boylar) haline dönüşmesi kabul görmektedir. VIII. yy başlarında ‘6 Oğuz’ şeklinde kayıtlara geçen, Barlık ırmağı civarındaki Oğuzlar, Göktürk hakimiyeti altında ‘Üç Oğuz’, ‘Sekiz Oğuz’ ve ‘Dokuz Oğuz’ olarak belirtilmektedir. Göktürk Yazıtlarına göre de Oğuzlarla 4-5 kez savaş oldu. Göktürk Devleti’nin kurulduğu yıllarda kuzeydoğuda Togla/Tula ırmağı boylarında bulunan Oğuzlar üzerine yürüyen Vezir Tonyukuk, Tula ırmağı civarında mağlup etmişti. Üç Oğuzlarla yapılan savaşların birinde Oğuzların Hanı Baz Kaan öldürülünce, Oğuzlar da Göktürklere tabi kılındı.
Bilge ve Kül Tegin adına dikilen kitabelerde Göktürk kaanı kendisini ‘Türk’, Dokuz Oğuzları ‘Oğuz’ diye anmış, onlar için “Oğuz budunu benim kendi budunumdu!” demiştir. Türk boylarından ‘Türk’ diye adlandırılan, Göktürklerin yıkılışında rol oynayan Oğuzlar sayesinde Türk adı dünyaya yayıldı. Ruslar, güneylerinden akıp giden Türklerden sadece Oğuzlara ‘Türk’ (Tork) dediler. Müslüman olduktan sonra Araplar ve Acemler tarafından Türklere (Göktürkler) benzetilerek ‘Türk-Manend’ (Türkmen) adı yerleşti. Osmanlı kroniklerinde konar-göçer Türkmenlerin yerleşik hayata geçmeleri de ‘Türkmenlikten çıkma’ olarak nitelendirilmektedir.
I. yy’da Ordu adlı küçük bir şehirde oturan Oğuzlar, XI. yy’da Karluk ve Halaçları da içine alan siyasi bir kavram olarak belirdiler. Bir süre sonra Karluklar ve Halaçlar siyasi birlikten ayrılınca Türkmen adı sadece Oğuzlara kaldı.
‘Dokuz Guz’ adını sadece Uygurlar için söyleyen İslam coğrafyacılarına göre Oğuzların yurdu Hazarlar, Kimekler, Karluklar ve Bulgarlar ile çevrili, Etil/İtil ırmağı Kimekler-Oğuzlar arasında sınırdı. Oğuz yabgusu, Siri Derya nehri kıyısındaki Yenikent’i kışlık olarak kullanmaktaydı. Kentin hububat ihtiyacı nehir vasıtasıyla aşağı seyreden gemilerce taşınıyordu.
Oğuzların komşu ülkelere sevk ettiği başlıca ticari ürün koyunlarıydı. Maveraünnehir ve Horasan’ın koyun ihtiyacı özellikle Oğuzlarla gideriliyordu. Kaşgarlı Mahmud’a göre Suğnak (Sunah) da Oğuzların önemli bir ticaret kentiydi. X. Yüzyılda Oğuzlardan tek tük Müslüman olan varsa da bunlar daha sonra tekrar eski Türk inancına dönüyorlardı.
Oğuzlardan biri öldüğünde eşyaları, silahı, elbisesi, içki dolu bir sürahiyle derince açılan bir çukura konuyor, ağaçla kapattıktan sonra üzerine kubbe şeklinde toprak yığılıyordu. Daha sonra da ölenin varlık durumuna göre 1’den 100’e, 200’e kadar koyun kurban edilerek yemek yerlerdi. Oğuzlar ahirette Cennet’e gideceklerine inanır, bu sebeple cenazeden sonra kurban kesilirdi. Bu durum gecikirse din adamı veya yaşlılar ölenin yakınlarını uyarırlardı.
Cezası çok ağır olduğundan Oğuzlar arasında zina diye bir sorun yoktu. Bu tür bir olayda suçlu birbirine yaklaştırılan iki ağaç gövdesine bağlanır, parçalanarak infaz edilirdi. İbn-i Fadlan’a göre Oğuz kadınları yerli/yabancı erkeklerden kaçmazlardı.
Oğuz Yabgu Devleti: X. Yüzyılın başlarında Oğuz ülkesinde başlarında yabgu ünvanlı bir yönetici vardı. Oğuz yabgusunun Küzerkin adlı bir de naibi bulunuyordu. Yinal ve Tarkan adlı ayrı unvanlar da kullanılmakta olup, bunların askeri yöneticiler olduğu ileri sürülmektedir. Bu devletin yıkılış tarihi bilinmemekle birlikte, X. yy’ın sonlarında Kıpçak baskısı sebebiyle dağıldığı, Oğuzların bir bölümünün Karadeniz’in kuzeyinden Peçenekleri izleyerek Balkanlara ilerlediği, Rusların ‘Tork’, Bizanslıların ‘Uzo/uz’ dediği bu küçük grup Peçenekler tarafından 1065’te imha edildiler. Kurtulanlar Bizans’a sığınıp paralı asker oldular, Malazgirt Savaşı’nda kendileri gibi giyinen ve savaş çığlığı atan akrabalarını görünce de taraf değiştirdiler.
Cend şehrine göçerek Selçuk’un ailesi etrafında toplanan, ayrı bir kültür dairesi içerisine (İslamiyet) giren Oğuzların 2’nci grubu Selçuklular bölümünde ayrıca incelenecektir.
Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-21” ile devam edecektir.