WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0566 0.1%
EURO 38,0826 0.03%
ALTIN 2.833,440,17
BITCOIN 21413684,35%
Türk Kimliği Üzerine-20: Oğuzlar – Oğuz Yabgu Devleti

Türk Kimliği Üzerine-20: Oğuzlar – Oğuz Yabgu Devleti

19 Temmuz 2024 11:05
Türk Kimliği Üzerine-20: Oğuzlar – Oğuz Yabgu Devleti
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 19 Temmuz 2024

 

Önceki bölümde Türkistan’da varlık gösteren Kırgızlar, Türgişler, Karluk Türklerinin tarihi ile Talas Savaşı özetlendi. Bugün ise Oğuzlar ele alındı.

Oğuz adının anlamı konusunda çeşitli görüşler varsa da Macar Türkolog Nemeth’e göre boy anlamındaki ‘ok’ kelimesi ‘z’ çoğul eki ile birleşerek ‘Ok+u+z’ (boylar) haline dönüşmesi kabul görmektedir. VIII. yy başlarında ‘6 Oğuz’ şeklinde kayıtlara geçen, Barlık ırmağı civarındaki Oğuzlar, Göktürk hakimiyeti altında ‘Üç Oğuz’, ‘Sekiz Oğuz’ ve ‘Dokuz Oğuz’ olarak belirtilmektedir. Göktürk Yazıtlarına göre de Oğuzlarla 4-5 kez savaş oldu. Göktürk Devleti’nin kurulduğu yıllarda kuzeydoğuda Togla/Tula ırmağı boylarında bulunan Oğuzlar üzerine yürüyen Vezir Tonyukuk, Tula ırmağı civarında mağlup etmişti. Üç Oğuzlarla yapılan savaşların birinde Oğuzların Hanı Baz Kaan öldürülünce, Oğuzlar da Göktürklere tabi kılındı.

Bilge ve Kül Tegin adına dikilen kitabelerde Göktürk kaanı kendisini ‘Türk’, Dokuz Oğuzları ‘Oğuz’ diye anmış, onlar için “Oğuz budunu benim kendi budunumdu!” demiştir.  Türk boylarından ‘Türk’ diye adlandırılan, Göktürklerin yıkılışında rol oynayan Oğuzlar sayesinde Türk adı dünyaya yayıldı. Ruslar, güneylerinden akıp giden Türklerden sadece Oğuzlara ‘Türk’ (Tork) dediler. Müslüman olduktan sonra Araplar ve Acemler tarafından Türklere (Göktürkler) benzetilerek ‘Türk-Manend’ (Türkmen) adı yerleşti. Osmanlı kroniklerinde konar-göçer Türkmenlerin yerleşik hayata geçmeleri de ‘Türkmenlikten çıkma’ olarak nitelendirilmektedir.

I. yy’da Ordu adlı küçük bir şehirde oturan Oğuzlar, XI. yy’da Karluk ve Halaçları da içine alan siyasi bir kavram olarak belirdiler. Bir süre sonra Karluklar ve Halaçlar siyasi birlikten ayrılınca Türkmen adı sadece Oğuzlara kaldı.

‘Dokuz Guz’ adını sadece Uygurlar için söyleyen İslam coğrafyacılarına göre Oğuzların yurdu Hazarlar, Kimekler, Karluklar ve Bulgarlar ile çevrili, Etil/İtil ırmağı Kimekler-Oğuzlar arasında sınırdı. Oğuz yabgusu, Siri Derya nehri kıyısındaki Yenikent’i kışlık olarak kullanmaktaydı. Kentin hububat ihtiyacı nehir vasıtasıyla aşağı seyreden gemilerce taşınıyordu.

Oğuzların komşu ülkelere sevk ettiği başlıca ticari ürün koyunlarıydı. Maveraünnehir ve Horasan’ın koyun ihtiyacı özellikle Oğuzlarla gideriliyordu. Kaşgarlı Mahmud’a göre Suğnak (Sunah) da Oğuzların önemli bir ticaret kentiydi. X. Yüzyılda Oğuzlardan tek tük Müslüman olan varsa da bunlar daha sonra tekrar eski Türk inancına dönüyorlardı.

Oğuzlardan biri öldüğünde eşyaları, silahı, elbisesi, içki dolu bir sürahiyle derince açılan bir çukura konuyor, ağaçla kapattıktan sonra üzerine kubbe şeklinde toprak yığılıyordu. Daha sonra da ölenin varlık durumuna göre 1’den 100’e, 200’e kadar koyun kurban edilerek yemek yerlerdi. Oğuzlar ahirette Cennet’e gideceklerine inanır, bu sebeple cenazeden sonra kurban kesilirdi. Bu durum gecikirse din adamı veya yaşlılar ölenin yakınlarını uyarırlardı.

Cezası çok ağır olduğundan Oğuzlar arasında zina diye bir sorun yoktu. Bu tür bir olayda suçlu birbirine yaklaştırılan iki ağaç gövdesine bağlanır, parçalanarak infaz edilirdi. İbn-i Fadlan’a göre Oğuz kadınları yerli/yabancı erkeklerden kaçmazlardı.

Oğuz Yabgu Devleti: X. Yüzyılın başlarında Oğuz ülkesinde başlarında yabgu ünvanlı bir yönetici vardı. Oğuz yabgusunun Küzerkin adlı bir de naibi bulunuyordu. Yinal ve Tarkan adlı ayrı unvanlar da kullanılmakta olup, bunların askeri yöneticiler olduğu ileri sürülmektedir. Bu devletin yıkılış tarihi bilinmemekle birlikte, X. yy’ın sonlarında Kıpçak baskısı sebebiyle dağıldığı, Oğuzların bir bölümünün Karadeniz’in kuzeyinden Peçenekleri izleyerek Balkanlara ilerlediği, Rusların ‘Tork’, Bizanslıların ‘Uzo/uz’ dediği bu küçük grup Peçenekler tarafından 1065’te imha edildiler.  Kurtulanlar Bizans’a sığınıp paralı asker oldular, Malazgirt Savaşı’nda kendileri gibi giyinen ve savaş çığlığı atan akrabalarını görünce de taraf değiştirdiler.

Cend şehrine göçerek Selçuk’un ailesi etrafında toplanan, ayrı bir kültür dairesi içerisine (İslamiyet) giren Oğuzların 2’nci grubu Selçuklular bölümünde ayrıca incelenecektir.

Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-21” ile devam edecektir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.