Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 21 Mayıs 2024
Önceki bölümde eski çağ Türklerinin hükümdarlık ve hakimiyet sistemi ele alınmıştı. Bu bölümde ise Türklerde alplik, liyakat, saflık, utangaçlık vb. özellikleri üzerinde duruldu.
Türklerde ‘Alp’lik ve Türk’ün Diğer Özellikleri
Beylik duygusu ile insan sevgisi ve gerçekliği bir araya getirerek özetlenebilecek eski Türk düşüncesinin esaslarını ahlak prensibi yapmış, yani hayatında düstur edinmiş insana eski Türkçe’de “alp” adı verilirdi. Türkçede er; erkek, cesur kişidir. Alp ise, yiğit insan demektir. Cesareti ile mücadele ruhunu geliştirici “ad verme” ve “and içme” gibi gelenekleri “alp”lığın devamını sağlayan eski Türk topluluğunda debdebe, gösteriş ve servete değer verilmez, yalancılıktan da şiddetle nefret edilirdi. Bu nedenledir ki, devletlerarası antlaşmalarda sadece söz verilmekle yetinilir, bu sözün diğer devletlerin yazılı taahhütlerinden de üst derecede önem taşıması, eski Türk’ün bugün de milli gelenek halinde devam eden “söz namustur” telakkisini ahlaki bir meziyet olarak ortaya koyduğu söylenebilir.
Türklerin bir diğer özelliği de “utangaç” bir millet oluşudur. Türklerle temasta bulunan tüm eski milletlerin kaynaklarından aktarılanlara göre Türkler; savaş meydanlarında değil, rahat döşekte ölmekten, hatta yaşlanıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi. Şatafat içinde yaşamaktan, böbürlenmekten, başarıları dolayısıyla övünmekten ve övülmekten, verdikleri sözü yerine getirememekten, yalan söylemekten utanırlardı.
Türklerde Liyakat ve Safazanlık Üzerine
Türk toplumlarında devlet başkanlığı dışındaki makam ve mevkiler için liyakat esası vardı. Bu mevkiler kazanılan başarıların ardından elde edilebilirdi. Herkes yetenek ve çalışkanlığı oranında uygun makamlara yükselebilirdi. Bu husus devlet kademelerinde olduğu gibi, toplum içinde bir değer ve saygınlık kazanmak için de geçerliydi. Temelde kölelik, sınıflaşma vb.nin olmayışı, yönetici ve yönetilen tabakaların soy niteliklerine göre ayrılmaması, fertlerin doğuştan mevki sahibi olmasına engel teşkil ediyordu. Böylelikle geniş halk kitlelerinin önü açılıyor, bir köylü çocuğu yetenekleri sayesinde ordu komutanı veya sadrazam olabiliyor, gerektiği zaman da görevden ayrılıyordu. Türklerde idari bir aristokrasiye rastlanmıyordu. Kapalı zümre halinde devam eden tek makam hükümdarlıktı.
Tatlı sözlere çabucacık kanabilecek “safazan” özelliklere sahip Türklerin Çin karşısındaki tutumu üzerine Bilge Kağan şöyle anlatmaktadır: “…Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırmış. Yaklaştırıp konduktan sonra, onun hakkında kötü şeyler düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş… Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp, ey Türk milleti, nice evladını kaybettin. Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin. Güneyde Çogay Ormanı’na, Töğültün Ovası’na konayım dersen, Türk milleti, öleceksin… (…) Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmedin. Açlık tokluk düşünmedin. Bir doyunca açlık aklına gelmedi. Öyle yaptığın için, seni besleyip bakmış olan kağanının sözünü dinlemeden kalkıp Çin’e gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. (…)
Türkler Müslüman olduktan sonra Türk idareciler tarafından İslami isimler, unvanlar, lakaplar alınması, mevcut hükümet teşkilatının muhafaza edilmesi, devleti koruma hizmetine yerli unsurların iştirak ettirilmesi ve İslam inanç ve ideallerinin devlette üstün bir manevi güç durumuna yükselmesi Türk siyasi teşekküllerinin özellikleri olmuştur. Öte yandan Türk-İslam devletinin “İslam Devleti”nden ayrıldığı noktalar da vardı. Özellikle, hükümranlık anlayışı, devlette askeri karakter, dini davranış, toprak rejimi ve sosyal haklarda belirgindir. Türk devletleri; İslamiyet’in hakim olduğu ülkelerdeki “kültür çevresi” değerleri ile bozkır Türk siyasi, sosyal, hukuki örf/geleneklerinin kaynaştığı, kendine has karaktere sahip teşekküllerdir.
Not: Yazı dizisine “Türk Kimliği Üzerine-7” ile devam edilecektir.
Sayin Yavuz bey cok tesekkür ederim. Hörmetlerimle.sag olun var olun.