Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 18 Nisan 2024
8 Nisan 2024 tarihli “75 Yıllık NATO ve Türkiye” başlıklı köşe yazımın sonunu “Sonuç itibariyle Türkiye ile çatışan ABD’nin hegemonyal isteklerine rağmen, küresel gerilim artarken üyelikten ayrılmalı mı, yoksa kerhen de olsa devam mı edilmelidir? Siz ne dersiniz?” şeklinde bitirince, okurlardan gelen bazı geri dönüşleri kısaltarak sizlerle paylaşacağım.
Kerhenle de Olsa NATO’yla Devam Diyenler ile nadiren de Olsa Demeyenler
Afrika ve Ortadoğu konularında başarılı çalışmalarıyla bilinen emeki bir büyükelçimiz, Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesinin gerekliliğini “ABD ve Batının hoşumuza gitmeyen ve hep eleştirdiğimiz tutumlarına rağmen Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinin ve özellikle de Rusya’nın Türkiye’ye itibar etmelerinin arkasındaki ana sebebin, Türkiye’nin Batı içerisinde yer almasından kaynaklandığını” vurgulayarak açıkladı. Batı içerisindeki en önemli bağlantının NATO olduğunu ifadeyle sözü Rusya’ya getirerek şöyle devam etti: “Rusya’nın temel amacı çeşitli jeostratejik sebeplerle Türkiye’yi Batıdan kopartmaktır. Rusya, günümüzde yaşayan tek koloniyal imparatorluktur ve yayılmacı emelleri vardır. Rusya’da Rusların dışındaki nüfus (%23), çoğunluğu itibariyle Müslüman ve/veya Türklerden oluşmaktadır. Rusya’nın yayılmacı politikası Putin zamanında büyük ölçüde görünürlük kazanmıştır.”
Değerlendirmesinin sonunda ise Atatürk’ün vasiyetini hatırlatarak, Rusya’yı tahrik edecek eylemlerden kaçınılarak çeşitli alanlarda iyi ilişkiler kurulmasını ve milli çıkarlarımızı korumada da azimli ve dirençli olmak gerektiğinin altını çizdi.
Uzun yıllar MİT’te üst düzey görevlerde bulunan bir okurum ise Türkiye’nin NATO’dan ayrılması durumunda ABD üslerinin kapatılacağını, ABD ve İngiltere’nin Ortadoğu’ya hakim olabilmesi için Türkiye ve İran’ı ekarte etmesi gerekeceğini, dünyaya hakim olmak isteyen bu iki ülkenin Türkiye’nin yokluğunda kenar kuşak teorisini gerçekleştiremeyeceğini ileri sürdü. Bölgede Türkiye’nin bölgedeki göç dalgasını önlememesi halinde Avrupa’nın göç istilasına karşı koyamayacağını, bu sebeplerle de Türkiye’nin mevcut şartlarda NATO’dan ayrılmasının bu ülkelerce benimsenmeyeceğini ifadeyle, Şanghay İşbirliği Örgütü ve Çin bu ortamdan istifade ile bu iki ülke aleyhinde yeni atılımlara girişebileceğinin altını çizdi.
Ayrıca “Dünya ekonomik kriz içinde. ABD’nin entrikalarla Türkiye’yi sıkıntıya sokması abesle iştigaldir. ABD’nin baştan beri endişesi Türkiye’nin İran’la ilişkilerin geliştirilmesi ihtimalidir. Geçmişte Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç İran’la ilişkilerin geliştirilmesini gündeme getirdiğinde, ABD’nin iktidara baskısıyla Kılınç pasif göreve alınmıştı. Dünya’ya hakim olmak isteyen bu ülkelere Ortadoğu, Afganistan, Çin, Rusya’dan Kamçatka’ya uzanan Kenar Kuşak teorisinin önemi gündeme getirilmelidir!” diyerek sözlerini tamamladı.
TSK’den emekli bir amiral, “Türkiye’nin NATO’daki yeri sallanmaktadır. Atatürk sağ olsaydı, herhalde hiç bir ittifakın içinde olmayarak en zorunu seçerdi!” derken, emekli bir general de sözü NATO’dan ABD’ye getirerek, “ABD tüm dünyanın jandarmalığını hala sürdürüyor ve görünen o ki bu hükümranlığını bir süre daha devam ettirecek. Ancak bu ne kadar sürecek? Muhtemelen bizim nesil yeni jandarma ülkeyi göremeyecek. Şimdilik aday ülke Çin gibi gözüküyor. Ancak bizim kendi savunmamızı milli imkanlarla sağlayamayacak olmamız halinde jandarmanın kim olacağı fark etmeyecektir. Belki de gelen gideni arattıracaktır. Ekonomik olarak güçlü olmadıktan ve güçlü bir orduya sahip olmadıktan sonra NATO üyeliği veya başka bir ittifak arayışı bir şey değiştirmeyecek diye düşünüyorum!” şeklinde yorumladı.
Emekli bir deniz kurmay albay, “Ege ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızı koruyabilmek için kesinlikle NATO’da kalmalıyız!” derken, donanımı olmadığı bu konuda bile “Türkiye NATO’ya girdi. Tarımda da esaret başladı. Türk tarımı tohum ve kimyasal gübre anlaşmaları ile yok edildi!” şeklinde ilgisiz bir yönden sınırları zorlayarak ahkam kesenler de oldu.
Sonuçta Türkiye’nin güvenlik sorunlarını bilenler kerhen de olsa ‘NATO’yla devam!” derken, “Elifi görse mertek sanacak!” kadar konuya uzak olanlar ‘NATO’ya hayır!” diyebilmektedir.
Sayin Yabuz bey Nato ile ilgili Fikirleri okudum gayet mükemmel.Su anda kalmak mecburiyetindeyiz. Türk kurmaylarinin Nato daki yerleri güncellenmeli ve stratejik mevkilerde yer almali neden olmasin.Ilkbasta sanayimizi güclendirelim,yani NATO ülkelerine katma degeri yüksek silah satalim boögimiu az ise Kooperation yapalimNeden olmasimHörmetleromle.
Sayin Yabuz bey Nato ile ilgili Fikirleri okudum gayet mükemmel.Su anda kalmak mecburiyetindeyiz. Türk kurmaylarinin Nato daki yerleri güncellenmeli ve stratejik mevkilerde yer almali neden olmasin.Ilkbasta sanayimizi güclendirelim,yani NATO ülkelerine katma degeri yüksek silah satalim boögimiu az ise Kooperation yapalimNeden olmasimHörmetleromle.