Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 24 Mart 2024
Türkiye’de insanların bir kısmı hafta sonu tatilinin başladığı 22 Mart akşamı Moskova’da vahşet boyutuna varan terör saldırısını gecikmeyle öğrendi. Cep telefonu vasıtasıyla erken öğrenenler de ya Ramazan sebebiyle ya bir haftası kalan mahalli seçimlerin heyecanıyla veya Macaristan-Türkiye milli futbol maçı sebebiyle ayrıntıya giremediler. Yıllardır terörle boğuşan bir milletin ferdi olarak Rusya’ya baş sağlığı dileyerek konuyu ele aldık.
2017 İstanbul’da Reyna Eğlence Kulübündeki Terörü Hatırlatan Moskova Terörü
22 Mart akşamı Rusya’nın başkenti Moskova’da Crocus Belediye binasındaki konser salonunda silahlı teröristlerce açılan ateş sonucunda ilk belirlemelere göre 143 kişi can verdi, 100’ün üzerinde de yaralı var. Ağır yaralılar sebebiyle ölenlerin sayısının daha da artabileceği yazılıyor. Kamera kayıtları da yayınlanan bu vahşet ve dehşet anları ister istemez 31 Aralık/1 Ocak 2017 gecesi İstanbul’da yaşanan terör olayını hatırlattı.
İstanbul Boğazı kıyısında, Ortaköy’de bulunan Reina adlı kulüpte yılbaşı gecesi yaşanan terörde 39 kişi can vermiş, 59 kişi de yaralanmıştı. Etrafa gelişigüzel açtığı ateşle gerçekleşen Reina saldırısının Abdulkadir Masharipov isimli zanlısı İstanbul’un Esenyurt ilçesinde dört kişi ile birlikte yakalandı. Türkçe bilmediği için tercüman desteğiyle “Ben DAEŞ terör örgütü üyesiyim. Bu örgütün amacı İslami hilafetin meydana getirilmesidir. Örgütün lideri Abubakir Bağdadi’dir. Öncelikle Amerika Irak’ı işgal ettiğinde onlara karşı savaşmak amacıyla kurulmuştur!” şeklinde verdiği cevapla terör olayını üslenen terörist, daha önce başka bir terör olayına da karışmamıştı.
Tekrar Moskova’ya dönecek olursak; Fransız AFP basın ajansı saldırıyı DAEŞ’in üstlendiğini yazarken, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktörü Bortnikov, olaya doğrudan karışan 4 terörist dahil 11 kişinin yakalandığını ve faillerin Ukrayna tarafına gittiğini ileri sürdü. Buna karşılık Ukrayna yetkilileri olayla kendilerinin ilgisinin olmadığını ısrarla tekrarladılar.
Rus devlet adamları önce yönlerini Ukrayna’ya dönerek terörle bağlantılı olan Ukrayna’nın üst düzey yetkililerin yok edileceğini” söylerken, Moskova’ya yakınlığıyla bilinen Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic de ABD ve İngiltere’nin terör saldırısını bildiğini iddia etti. Çünkü 8 Mart’ta ABD, aşırılık yanlılarına karşı uyardığı vatandaşlarının 48 saat süreyle Moskova’da kalabalık ortamlardan uzak durmalarını istemişti. Bu uyarı İngiltere, Almanya, İsveç, Letonya, Çekya, Kanada ve Güney Kore tarafından da dikkate alınmıştı.
Rusya’da İstihbarat Zafiyeti mi Var?
Moskova terörünün muhtemelen failler bulunacaktır. Ancak ne pahasına? Her ne kadar küresel terörle mücadelede diğer ülkelerle işbirliği esas ise de, bir diğer önemli husus da istihbarattır. Anlaşılan o ki Rusya, ABD’nin 8 Mart tarihli uyarısını dikkate almamıştır.
Aslında Rusya’nın istihbarat zafiyeti Ukrayna saldırısından sonra da net ortaya çıkmıştı. En azından Ukrayna’nın uzun süre direnebileceği, kurduğu milis gücünün büyüklüğü, yabancı paralı danışman/askerlerin varlığı bilinmiyordu. Rusya’nın Ukrayna saldırısının üzerinden 40 gün geçtikten sonra ulusal basındaki bir gazetede yayınlanan analizimde de Putin’in “kendiliklerinden bize katılacaklar!” diye düşündüğü Ukraynalıları yanlış değerlendirdiğini ve istihbarat zafiyeti bulunduğunu belirtmiştim. Hatta Prigojin’in uzun bir süre ileri geri konuşmasına rağmen Wagner kalkışmasının gelişebileceği de hesaplanamamıştı.
Rusya, başta Moskova olmak üzere, Ukrayna sınırından yüzlerce uzaktaki bölgelerde sık sık SİHA saldırılarına uğradı. Aralık 2022’de Engels hava üssüne düzenlenen İHA saldırısında nükleer silah taşıyabilen TU-95 tipi iki uçak hasar görmüş, 3 kişi ölmüştü. 3 Mayıs 2023’te Kremlin’de Devlet Başkanlığı Basın Ofisine bile İHA saldırı girişimi oldu. “Terör” eylemi olarak nitelendirilen benzer saldırıdan iki gün sonra Senato binası da nasibini aldı.
St. Petersburg şehri de dahil sık sık tekrarlanan SİHA saldırıları daha sonra Rusya tarafından büyük ölçüde önlense de teröre karşı ciddi bir istihbarat zafiyeti olduğu açıkça belliydi.