WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,1148 0.28%
EURO 38,0502 -0.05%
ALTIN 2.869,841,45
BITCOIN 2142544-0,16%
Güzel Ahlak ve Edeb Medeniyeti – I

Güzel Ahlak ve Edeb Medeniyeti – I

20 Mart 2024 12:11
Güzel Ahlak ve Edeb Medeniyeti – I
0

BEĞENDİM

Fatih ÜNLÜ – 20 Mart 2024

 

İslam eşsiz bir güzel ahlak ve edeb medeniyetidir. Peygamberler zincirinin son halkası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah azimüşşan’a ve gönderdiklerine imanla bu dünya hayatının nasıl en iyi yaşanılacağını  insanlığa bir kez daha öğretmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v.) hem sözleri hem de yaptıklarıyla güzel ahlakın eşsiz örneklerini ortaya koymuştur.

“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz.”

“Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.”

“Zarafetten, yumuşak huyluluktan mahrum olan, bütün hayırlardan mahrum demektir”

“Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asâlet olmaz.”

“Birbirinize haset etmeyin, kin beslemeyin. Başkalarının ayıplarını araştırmayın, konuştuklarını dinlemeyin, müşteri kızıştırmayın. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.”

“Darda kalana kolaylık gösteren kimseye Allah da dünya ve ahirette kolaylık gösterir.”

“Güçlü kimse insanları güreşte yenen değil, öfke anında kendisini tutan, iradesine sahip olan kimsedir.”

“Hiçbir baba, evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir.”

“Mizana ilk konacak amel güzel ahlak ve cömertliktir.”

“Güneşin buzu erittiği gibi, güzel ahlâk da günâhları eritir.”

gibi her biri bir medeniyet umdesi, ilkesi  olan birçok sözü ve tavsiyesi vardır Peygamberimiz aleyhisselamın.

“Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” diyen Peygamberimiz bu ahlakın en güzel örneklerini de hayatıyla  bizzat göstermiştir.

Nitekim, Ahzab Suresinin 21. ayetinde Rabbimiz

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ ف۪ي رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ

“Lekad kâne lekum fî rasûlillâhi usvetun haseneh”

“Andolsun ki Allah’ın elçisinde sizin için en güzel bir örnek vardır.”  buyurmuştur.

Bu örneklerden birkaçını arz edelim:

1- Bir gün bir bedevi hem peygamber hem de devlet başkanı olan Peygamber Efendimize gelmiş ve “Bana ganimet ver” diyerek Peygamberimizin cübbesini yakasından tutarak şiddetle çekmişti. Bundan dolayı boynu kızaran Peygamberimiz aleyhisselam adama hiç kızmadan tebessümle cevap vermişti.

2- Bir grup sahabi ilk bakışta neticesiz gibi görünen bir savaştan geri dönmüşlerdi. Münafıklardan ve bilmeyenlerden bazıları bu dönenleri “savaştan kaçanlar” gibi kötü bir adla anmaya başladılar. Peygamber efendimiz (s.a.v.) ise “Bilakis onlar yeniden cihada çıkmak üzere karargâha dönmüş olanlardır.” diyerek onları savundu.

3- Gatafan Gazvesi sırasında o dönemin meşhur savaşçılarından Gavres öldürmeye ant içtiği Peygamber Efendimizi (s.a.v.) arıyordu. Peygamberimizi takip  edip onu nihayet bir ağacın altında yalnız istirahat ederken gördü. Sahabe-i kiram da civardaki ağaçların, çalıların gölgesinde istirahat etmekteydiler.

Kılıcına davranarak Peygamberimize sessizce yaklaşan Gavres, kıpırtıya uyanan  Peygamberimize (s.a.v.) “Şimdi seni benim elimden kim kurtarır ya Muhammed?” dedi. Efendimiz de “Allah” dedi. Ve “Allah’ım, beni onun şerrinde koru” diye de dua etti. Gavres birden gaipten iki omzu arasına şiddetli bir darbe yedi ve kendi bir tarafa, kılıcı bir taraf savruldu.

Yerden Gavres’in kılıcını alan Peygamberimiz (s.a.v.) ona tebessümle “Şimdi seni benim elimden kim kurtarır?” diye sorunca “Gavres “Hiç kimse.” diye cevap verdi ve “İyi bir cezalandırıcı ol!” diye de ekledi.

Resûlullah aleyhisselam da “Allah’tan başka ilâh olmadığını ve benim Allah’ın resulu olduğumu kabul ve itiraf eder misin?” dedi.

Gavres “Hayır, kabul etmem. Ancak seninle çarpışmamaya, seninle savaşacak herhangi bir topluluk içinde bulunmamaya söz veririm.” dedi.

Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu serbest bıraktı ve kılıcını iade etti. O da arkadaşlarının yanına döndü ve onlara: “Ben en hayırlı kişinin yanından geliyorum.” dedi.

Gavres bilahare Müslüman oldu ve kavmini de İslam’a davet etti. Gavres’in bu olaydan sonra hemen Müslüman olduğuna dair rivayetler de vardır.

4- Yine bir gün Peygamberimize (s.a.v.) turfanda meyve getirip ikram ettiler.  O da “Kavmim bu meyveden yedi mi? diye sordu. Onlar da “Yok ya Resulallah! Bunlar ilk meyveler.” diye  cevap verdiler. Peygamberimiz de “Kavminin yemediğini yiyen bir yönetici olmaktan Allah’a sığınırım.” buyurarak o meyveleri ikram için ilerideki çocuklara gönderdi.

Peygamberimizin hayatında, ashab-ı kiramın hayatlarında ve İslam tarihinde yukarıdaki örnekler gibi  sayısız iyi ahlak ve edeb örneği vardır. Bunlardan bazı misalleri ve  mevcut durumu müteakip yazılarımızda değerlendirmeye çalışacağız.

Allah’a emanet olun.

fatih ünlü
Fatih Ünlü

Fatih Ünlü 1965 Adana doğumludur. Adana Dumlupınar İlkokulu, Hürriyet Ortaokulu ve Anafartalar Lisesinden sonra 1987 yılında ODTÜ Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümü Uluslararası İlişkiler alt dalından mezun olmuştur.TBMM, TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Kalkınma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO)'nda çalışmıştır.Yayıncılık faaliyetlerine vakit ayırabilmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı SBB - İSEDAK ve Uluslararası Kalkınma İşbirliği Genel Müdürlüğünden 2022 yılında emekli olmuştur.Emeklilikten sonra, Güray Gümüş'le birlikte Abdullah Bera Yıldız'ın "Bir Soluk Dua - Çaresiz Anlarımıza Çare Olan Rahmetinle" ve "O'nu Bilmeden Hiçbir Vahada Hayat Yoktur" adlı kitaplarının editörlüğünü yapmıştır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.