WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0831 0.19%
EURO 38,0990 0.05%
ALTIN 2.841,430,44
BITCOIN 21767252,89%
Fidan, ‘Türk-Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem’ Dedi Ama…

Fidan, ‘Türk-Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem’ Dedi Ama…

16 Mart 2024 13:08
Fidan, ‘Türk-Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem’ Dedi Ama…
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 14 Mart 2024

 

Bu yılın Kasım ayında başkanlık seçimlerinin yapılacağı ABD’de Demokratların ve Cumhuriyetçilerin adayları kesinlik kazanmasa da mevcut Başkan Biden ve mahkemeye düşecek kadar sorunlar yaşayan Trump’ın da Cumhuriyetçilerin adayı olması bekleniyor. Seçilecek başkan, Rusya-Ukrayna savaşı ile İsrail-Hamas çatışmasını çözme yükümlülüğü ile karşı karşıya kalacak. ABD’nin doğrudan veya dolaylı katkısıyla dünyanın giderek gerildiği bir ortamda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 7- 8 Mart 2024 tarihli ABD ziyareti ele alındı.

Dışişleri Bakan Fidan – ABD Dışişleri Bakanı Blinken Görüşmesinden Beklentiler

Rusya’dan S-400 füzesavar sistemi aldığı için Trump döneminde, Türkiye’ye “düşmanca tutum takınan” ülkelere uygulanan CAATSA yaptırımları uygulamaya başlandı. Trump, her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telefonla bile kolayca ulaşabileceği bir başkan olsa da, CAATSA ayıbı yanında Rahip Brunson olayı sırasında da Türkiye’nin bazı ihraç ürünlerinin gümrük vergisini yükselterek TL’ye %65-70 oranında değer kaybettirmişti. Üstelik GKRY’ye 32 yıl sonra silah satış iznini de verdi. Suriye’deki PKK/YPG’ye verdiği destek de cabası…

Bu özetlere bakarak Biden’ın Trump’tan daha “ehven-i şer” olduğu da zannedilmesin. Makamına oturduktan 3 ay sonra sözde “Ermeni Soykırımı”nı tanıyıverdi. Suriye’de terörle mücadelede kullanılan SİHA’mızı düşürdü. Irak’ta PKK’ya destek veren Talabani grubuyla işbirliği yaptı. Kahramanmaraş depremleri öncesinde Yunanistan’a adeta Türkiye’ye karşı kışkırtırcasına bir tutum takındı. Rusya-Ukrayna savaşı üzerine Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni delmek için bahaneler aradı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda başlangıçta ayak direyen Türkiye’ye aba altından sopa gösterircesine davranışını sürdürdü. Üstelik İsrail’in soykırım derecesindeki Gazze katliamında da ayrı düştük…Halkbank davasını, FETÖ’ye desteği vs’yi saymıyorum bile. Bu durumda Fidan’ın ABD ziyareti nasıl geçebilirdi?

“ABD-Türkiye Stratejik Mekanizma Toplantısı” için ABD’ye giden Fidan, ziyareti oldukça pozitif ve “Yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkanı var!” şeklinde değerlendirdi. Devamında iki ülke ilişkilerinin uzun geçmişindeki sorunları çözme refleksinden de bahisle “enerji, ekonomi, finans, maliye, terörle mücadele” ağırlıklı doğrudan ilgili konular yanında Gazze başta olmak üzere Suriye ve Ukrayna gibi bölgesel konular üzerinde durulduğunu belirtti.

Fidan, ABD’li mevkidaşı Blinken yanında ayrıca ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve bazı Kongre üyeleriyle de ikili ve bölgesel konuları ele almış. Bu arada F16 konusunun rayına girdiğini ancak F-35 konusunda geriye dönüş olabileceği sinyalini de verdi.

Türkiye – ABD Stratejik Mekanizma toplantılarına katılan ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Jeffrey, Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımları konusunda “Rusya’dan alınan S-400 füzesavar sistemi üzerine 100 senatörün 99’unun Trump’ı Putin ile çok sıcak ilişkileri nedeniyle eleştirmesi yönündeki bir oylamanın sonucu çıkarılan yasaydı!” diyerek, sanki bu yasayla Rusya’dan S-400 aldığı için Türkiye’nin “kurunun yanında yanan yaş!” olduğunu  ima etti.

Bir bakıma görüşmelerde Fidan’ın söylemedikleri Jeffrey tarafından dile getirildi. Örneğin Türkiye’nin ABD’den sıvılaştırılmış kayagazı (LNG) ithali ABD’yi mest etmiş. Anlaşılan o ki geçen haftalarda ABD Dışişleri Bakanlığı görevlilerinden Victoria Nuland’ın Türkiye söyleşisinde F-35’ler konusundaki pozitif hava, ABD Kongre’sinde de oluşuyor gibi. Hele de ilk Milli Muharip Uçağımız Kaan’ın uçuşundan sonra özellikle ABD silah sanayii sektöründe bir şeyler tetiklenmiş gibi. Yakın gelecekte Türkiye’ye “Neden F-35 almıyorsunuz?” derlerse şaşırmayalım. Çünkü Kaan’dan ciddi rahatsızlık var. Jeffrey’de de aynı pozitif hava hakim. Nitekim konu Kaan’a getirildiğinde ABD’nin dünyanın en iyi uçağını yaptığından bahisle, uçak sanayiinde büyük bir atılım yapan İsrail’in bile sonunda ABD uçaklarına döndüğünü açıklıyor.

Sonuç olarak, Fidan’ın ABD’yle ilgili izlenimlerinin gerçeğe dönüşmesini arzu etsek de bu ülke ABD olunca “Yoğurdu üfleyerek yiyelim!” deme ihtiyacını hissediyoruz.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • A.Yasar YÜCEOKUR

      Yavuz bey iyi bir aksam dilerimYaziniz i iyi bir sekilde her seyin özetini veriyor. En son cümle cok önemli hörmetlerimle..

      Yanıtla
      +1
      -0