Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 1 Mart 2024
Yaşı 40’ın üzerinde olanlar, tam adı “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının altı ay süreyle Türkiye’de bulunmasına ve muharip unsurların Türkiye dışına intikalleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasına Anayasanın 92’nci maddesi uyarınca izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi” olan ve yakın tarihimizde iz bırakan “Tezkere”yi iyi hatırlar. 21. yıldönümünde bu konu ele alındı.
1 Mart Tezkeresinin Açıklanması ve Meclis Görüşmeleri
1 Mart Tezkeresi Meclis’ten geçebilseydi ABD, Türkiye’ye intikal edecek kuvvetleriyle Irak’a kuzey sınırından da bir cephe açacaktı.. DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde ABD askerlerinin Irak’ın kuzey sınırlarına intikali ve lojistik ihtiyaçları için İskenderun ve Mersin limanları hazırlanmaya başlanmıştı. Trabzon ve Sabiha Gökçen havaalanları da benzer maksatla hazırlanmaktaydı. Türkiye-ABD arasındaki bu görüşmelerde Dışişleri Bakanlığı adına merhum Büyükelçi Deniz Bölükbaşı görevliydi. Her ayrıntılı hususun konuşulduğu “pazarlık” sırasında ABD’nin, Amerikalı askerlerin Türkiye ile bağlantılı suç işlemeleri halinde yargılamanın ABD’de yapılması isteğini reddederek, Türk mahkemelerinde ısrarcı olmuştu. Tezkere Meclis’ten geçse Türkiye, Irak’ın kuzeyinde Kerkük’ü içine alacak bir güvenlik kuşağını oluşturacak, ABD, Türkiye’ye 26 milyar dolar ödeme yapacaktı.
1 Mart 2024’te Meclis’te görüşülen Tezkere lehinde iktidardaki Ak Parti milletvekilleri, aleyhte ise bir dönem ara verdikten sonra 3 Kasım 2002 Genel Seçimleriyle Meclis’e tekrar giren Ana muhalefet Partisi CHP’li milletvekilleri konuşmuşlardı. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın oturum başkanlığındaki görüşmeler sırasında TSK komutanları da yer almış, ancak herhangi bir açıklama yapmamışlardı.
Kapalı oturumdaki oylama, Başkan Arınç’ın ifadeleriyle “533 üye katılmış; 264 kabul, 250 ret, 19 çekimser oy kullanılmıştır. Sayın milletvekilleri, bu sonuca göre, Anayasanın ve İçtüzüğün, karar için öngördüğü salt çoğunluk sağlanamamıştır!” şeklinde sonuçlandı. O dönemde salt çoğunluk için 267 oy gerekliydi. Sadece üç oyla Tezkere reddedilmişti. Tezkere’ye hayır verenler, CHP ve gene içerisinde Bülent Arınç dahil en az 75 Ak Partili milletvekili olduğu medyaya da yansımıştı. CHP’nin iddialarından biri; ABD’li askerlerin Türkiye’yi işgal edecekleri endişesi idi. Yani 60 bin asker Irak’a geçmeyip Türkiye’yi işgal edecekmiş? Birazcık strateji ve güç konusunda bilgi sahibi olanlar herhalde bunu okuyunca gülümsemişlerdir.
Tezkere Sonrası Türkiye’ye Kan Kusan ‘Müttefik’: ABD
Tezkere onay alamasa da, ABD’nin Özel Kuvvetlerinin bir kısmı Türkiye’den Irak’a geçmiş, ABD 20 Mart 2003’te Irak’a girdiği sırada Cruise füzeleri ve uzun menzilli uçakları Türk hava sahasını kullanmışlardı. Irak’taki ABD birliklerinin lojistik desteğinin önemli bir kısmı İncirlik üzerinden gerçekleşmişti. Türkiye daha sonra yeni tezkerelerle ABD’ye pek çok imkanlar sunmuşsa da artık ağzıyla kuş tutsa bile, Amerikalıların kinini unutturması mümkün olamadı.
Ancak Tezkere öncesinde Mersin-İskenderun limanlarında karaya çıkmak üzere Doğu Akdeniz’de gemilerde bekletilen Amerikan askerleri, bunu gerçekleştiremedi diye önce dönemin ABD Başkanı Türkiye’yi “At pazarlığı” yapmakla suçladı. Yıllar sonra Suriye ve Irak’ta Türkiye aleyhtarı gelişmelere verdikleri desteklere bakılırsa, Türkiye’ye en fazla diş bileyen de ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, daha doğrusu bölgedeki hakim askeri unsur Merkezi Kuvvetler Komutanlığı olmalıydı. Irak’ta Kerkük’ün statüsü, Türkmenlerin aksine bölge Kürtleri lehine değiştirildi. Süleymaniye’de Türk Özel Kuvvetleri mensupları teslim alındı, başlarına çuval geçirilerek sorgulandı. Buna rağmen Türkiye, ABD Dışişleri Bakanı Rise’ın “BOP” projesine “eşbaşkan”lıkla destek taahhüdünde dahi bulundu.
Daha sonra ABD Kongresi’ne de bulaşarak devam eden ABD’nin bu zehir zemberek kini Suriye’de PYD/YPG’ye, Irak’ta PKK’ya destekle, Türkiye’ye yaptırım olarak döndü. Her şerde bir hayır vardır. Böylece Türkiye, en azından tekrar özerk dış politika izlemeye başladı.
Yavuz bey konuyu bilimsel olarak ele alip hatirlattiniz. Cok tesekkür ederim. Asllimda her Türk vatandasi bu konuyu genis bir sekilde ele alip okumali ve analiz etmeli ve sonrada demeliki: burada herkezin bi ülkeye borcu var. Ne borcum var diyen ise lütfen düsünsün kendi kendini analiz etsin.Hörmetlerimle. Ne mütlu büyük Türk milleti nin hizmetinde olanlara.
Yavuz bey konuyu bilimsel olarak ele alip hatirlattiniz. Cok tesekkür ederim. Asllimda her Türk vatandasi bu konuyu genis bir sekilde ele alip okumali ve analiz etmeli ve sonrada demeliki: burada herkezin bi ülkeye borcu var. Ne borcum var diyen ise lütfen düsünsün kendi kendini analiz etsin.Hörmetlerimle. Ne mütlu büyük Türk milleti nin hizmetinde olanlara.