WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0325 -0.12%
EURO 38,0751 0.36%
ALTIN 2.831,831,05
BITCOIN 21538665,92%
1 Mart Tezkeresi: ABD-Türkiye İlişkilerinde Dönüşü Olmayan Milat

1 Mart Tezkeresi: ABD-Türkiye İlişkilerinde Dönüşü Olmayan Milat

1 Mart 2024 12:32
1 Mart Tezkeresi: ABD-Türkiye İlişkilerinde Dönüşü Olmayan Milat
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 1 Mart 2024

 

Yaşı 40’ın üzerinde olanlar, tam adı “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının altı ay süreyle Türkiye’de bulunmasına ve muharip unsurların Türkiye dışına intikalleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasına Anayasanın 92’nci maddesi uyarınca izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi” olan ve yakın tarihimizde iz bırakan “Tezkere”yi iyi hatırlar. 21. yıldönümünde bu konu ele alındı.

1 Mart Tezkeresinin Açıklanması ve Meclis Görüşmeleri

1 Mart Tezkeresi Meclis’ten geçebilseydi ABD, Türkiye’ye intikal edecek kuvvetleriyle Irak’a kuzey sınırından da bir cephe açacaktı.. DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde ABD askerlerinin Irak’ın kuzey sınırlarına intikali ve lojistik ihtiyaçları için İskenderun ve Mersin limanları hazırlanmaya başlanmıştı. Trabzon ve Sabiha Gökçen havaalanları da benzer maksatla hazırlanmaktaydı. Türkiye-ABD arasındaki bu görüşmelerde Dışişleri Bakanlığı adına merhum Büyükelçi Deniz Bölükbaşı görevliydi. Her ayrıntılı hususun konuşulduğu “pazarlık” sırasında ABD’nin, Amerikalı askerlerin Türkiye ile bağlantılı suç işlemeleri halinde yargılamanın ABD’de yapılması isteğini reddederek, Türk mahkemelerinde ısrarcı olmuştu. Tezkere Meclis’ten geçse Türkiye, Irak’ın kuzeyinde Kerkük’ü içine alacak bir güvenlik kuşağını oluşturacak, ABD, Türkiye’ye 26 milyar dolar ödeme yapacaktı.

1 Mart 2024’te Meclis’te görüşülen Tezkere lehinde iktidardaki Ak Parti milletvekilleri, aleyhte ise bir dönem ara verdikten sonra 3 Kasım 2002 Genel Seçimleriyle Meclis’e tekrar giren Ana muhalefet Partisi CHP’li milletvekilleri konuşmuşlardı. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın oturum başkanlığındaki görüşmeler sırasında TSK komutanları da yer almış, ancak herhangi bir açıklama yapmamışlardı.

Kapalı oturumdaki oylama, Başkan Arınç’ın ifadeleriyle “533 üye katılmış; 264 kabul, 250 ret, 19 çekimser oy kullanılmıştır. Sayın milletvekilleri, bu sonuca göre, Anayasanın ve İçtüzüğün, karar için öngördüğü salt çoğunluk sağlanamamıştır!” şeklinde sonuçlandı. O dönemde salt çoğunluk için 267 oy gerekliydi. Sadece üç oyla Tezkere reddedilmişti. Tezkere’ye hayır verenler, CHP ve gene içerisinde Bülent Arınç dahil en az 75 Ak Partili milletvekili olduğu medyaya da yansımıştı. CHP’nin iddialarından biri; ABD’li askerlerin Türkiye’yi işgal edecekleri endişesi idi. Yani 60 bin asker Irak’a geçmeyip Türkiye’yi işgal edecekmiş? Birazcık strateji ve güç konusunda bilgi sahibi olanlar herhalde bunu okuyunca gülümsemişlerdir.

Tezkere Sonrası Türkiye’ye Kan Kusan ‘Müttefik’: ABD

Tezkere onay alamasa da, ABD’nin Özel Kuvvetlerinin bir kısmı Türkiye’den Irak’a geçmiş, ABD 20 Mart 2003’te Irak’a girdiği sırada Cruise füzeleri ve uzun menzilli uçakları Türk hava sahasını kullanmışlardı. Irak’taki ABD birliklerinin lojistik desteğinin önemli bir kısmı İncirlik üzerinden gerçekleşmişti. Türkiye daha sonra yeni tezkerelerle ABD’ye pek çok imkanlar sunmuşsa da artık ağzıyla kuş tutsa bile, Amerikalıların kinini unutturması mümkün olamadı.

Ancak Tezkere öncesinde Mersin-İskenderun limanlarında karaya çıkmak üzere Doğu Akdeniz’de gemilerde bekletilen Amerikan askerleri, bunu gerçekleştiremedi diye önce dönemin ABD Başkanı Türkiye’yi “At pazarlığı” yapmakla suçladı. Yıllar sonra Suriye ve Irak’ta Türkiye aleyhtarı gelişmelere verdikleri desteklere bakılırsa, Türkiye’ye en fazla diş bileyen de ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, daha doğrusu bölgedeki hakim askeri unsur Merkezi Kuvvetler Komutanlığı olmalıydı. Irak’ta Kerkük’ün statüsü, Türkmenlerin aksine bölge Kürtleri lehine değiştirildi. Süleymaniye’de Türk Özel Kuvvetleri mensupları teslim alındı, başlarına çuval geçirilerek sorgulandı. Buna rağmen Türkiye, ABD Dışişleri Bakanı Rise’ın “BOP” projesine “eşbaşkan”lıkla destek taahhüdünde dahi bulundu.

Daha sonra ABD Kongresi’ne de bulaşarak devam eden ABD’nin bu zehir zemberek kini Suriye’de PYD/YPG’ye, Irak’ta PKK’ya destekle, Türkiye’ye yaptırım olarak döndü. Her şerde bir hayır vardır. Böylece Türkiye, en azından tekrar özerk dış politika izlemeye başladı.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • A.Yasar YÜCEOKUR

      Yavuz bey konuyu bilimsel olarak ele alip hatirlattiniz. Cok tesekkür ederim. Asllimda her Türk vatandasi bu konuyu genis bir sekilde ele alip okumali ve analiz etmeli ve sonrada demeliki: burada herkezin bi ülkeye borcu var. Ne borcum var diyen ise lütfen düsünsün kendi kendini analiz etsin.Hörmetlerimle. Ne mütlu büyük Türk milleti nin hizmetinde olanlara.

      Yanıtla
      +0
      -0