Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 13 Şubat 2024
Önceki bölümde HAMAS’ın kuruluş süreci, Birinci İntifada oynadığı rol ve terör örgütü olup olmadığına ilişkin hususlara yer verildi. Bugün ise Oslo Süreci sonrasına devam edilmektedir.
HAMAS ve İsrail Çatışmaları ve Camp David Zirvesi
Arafat, Birinci İntifada ile güçlenen HAMAS’ı yanına alarak devlet kurmayı kolaylaştırmak maksadıyla 1990’da FKÖ’ye katılmasını teklif etti. HAMAS’ın kurulacak Filistin Ulusal Konseyi’nde %40-50 sandalye talebi ile İsrail’i tanımama konusundaki ısrarı Birleşmeyi önledi. Oslo Barış Süreci de yine HAMAS’ın kırmızı çizgisiydi. Oslo Süreci ile Filistin (FKÖ) ve İsrail arasında normalleşme adımları atılırken, diğer taraftan Birinci İntifada da devam etmekteydi.
HAMAS’ın o dönemlerde adı daha sık duyulmaya başlayan askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, tutuklu olan Şeyh Ahmet Yasin’i kurtarmak için çeşitli planlar içerisindeydi. Nihayet Aralık 1992’de kaçırdığı bir İsrail askerini ile Yasin’i takas teklifinde bulundu ancak İsrail kabul etmedi. Bu curcuna içerisinde Birinci İntifada 1993’te sona erdi.
1994 yılında İsrailli yerleşimci Baruch Goldstein’ın İbrahim Camii’nde 29 kişinin ölümüne, 125 kişinin yaralanmasına sebebiyet veren katliamı üzerine HAMAS da intihar eylemlerinde canlı bombaları kullanmaya başladı. Ancak HAMAS’ın ilk patlayıcı yüklü araçla İsrail’e karşı intihar eyleminin ardından Arafat, ABD ve İsrail’in baskısıyla FKÖ güçlerine HAMAS’ın bazı üyelerini tutuklattı. Ayrıca İsrail, bu eylemlerin mimarı Yahya Ayyaş’ı bularak bir suikast sonucu öldürdü. HAMAS, ayrıca Haziran 1996’da Filistin Otoritesi başkanlık ve yasama konseyi seçimlerine, Oslo Sürecinin bir sonucu olduğu gerekçesiyle boykot ederek katılmadı.
O dönemde Filistin’de barınma imkanı bulamayan HAMAS, Ürdün’de bu imkanı bulmuştu. Eylül 1997’de bir grup MOSSAD ajanı, Amman’da HAMAS’ın siyasi büro başkanı Halid Meşal’e suikast girişiminde bulundu ama başaramadı. Ekim 1997’de Ürdün ve İsrail arasındaki görüşmeler sonucunda Şeyh Ahmet Yasin, bu suikast girişimi sırasında Ürdün’de tutuklanan iki MOSSAD ajanı karşılığında serbest bırakıldı. Sekiz yıllık hapis sonunda bir süre hastanede tedavi gören Yasin, tedavi sonrası ailesinin ikamet ettiği Gazze’ye döndü ve mücadelesini kaldığı yerden devam ettirdi.
Oslo Anlaşmaları yazıldığı gibi uygulanamadığından Filistin ve İsrail arasında çatışmalar ve can kayıpları da devam etti. İsrail, azaltmış olsa da Filistin’e ait topraklarda illegal yeni yerleşim yerleri inşa etmeyi sürdürmekteydi. ABD, Demokratçı Lider Bill Clinton, “Ortadoğu Barış Süreci” ile Ortadoğu’da barışın tesisi için önemli bir mesafe kat etmeyi başarmış, hatta Aralık 1999’da Vaşington’da İsrail Başbakanı Ehud Barak, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el-Şara ile Lübnan Başbakanı Salim Hoss’u bir araya getirmişti. Ne yazık ki bu görüşmeden, Golan Tepeleri sebebiyle sonuç alınamamıştı.
Suriye-İsrail ilişkilerindeki tıkanıklık giderilemese de ABD Başkanı Clinton’ın görev süresi sona ermeden önce Oslo Süreci’nin sonuca ulaştırma isteği, Filistin Lideri Arafat ile İsrail’in sosyal demokrat Başbakanı Ehud Barak’ı Temmuz 2000’de ABD’de Camp David Zirvesi’nde bir araya getirdi. Taraflar bir türlü uygulama fırsatı bulunamayan Oslo Anlaşması ve kalıcı çözümün dinamitlenmesi sebebiyle birbirlerini suçladılar. Arafat’ın özellikle Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasına direnç göstermesi yanında, tehlikeli gelişmesini sürdüren HAMAS’ın olası sert tepkisi sebebiyle de anlaşmayı imzalamadığı değerlendirmeleri yapılan bu zirve, başarısızlığa ilaveten İkinci İntifada’ya giden yolu da önemli ölçüde açmış gibiydi.
İkinci İntifada
Eylül 2000’de İsrail muhalefet lideri Ariel Şaron’un Müslümanlar ve Yahudiler için kutsal Tapınak Dağı’nı ziyareti sırasında Mescid-i Aksa’ya da girerek “Tapınak tepesi ellerimizdedir ve ellerimizde de kalacaktır. Yahudilerin en kutsal mekanlarından biri olarak, burayı ziyaret etmek her Yahudi’nin hakkıdır” ifadelerini kullanarak İkinci İntifada’nın tetiğini çekti.
(Not: Yazı dizisi “Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu?-32” ile devam edecektir.)
Sayin Yavuz bey,aktardiginiz bilgiler icin tesekkür ederim.Bu vesile ile hem eksiklerimi tamamladim hemde ,yeni bir hatirlama oldu .Tesekkürlerimi arz ederim
Sayin Yavuz bey,aktardiginiz bilgiler icin tesekkür ederim.Bu vesile ile hem eksiklerimi tamamladim hemde ,yeni bir hatirlama oldu .Tesekkürlerimi arz ederim