Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 30 Ocak 2024
TBMM 23 Ocak 2024’te İsveç’in NATO üyeliğine onay verdi. Cumhur İttifakı yanında ana muhalefet partisi CHP’nin de desteklediği oylamada 346 milletvekilinden 287’si evet derken, 55 milletvekili ret, 4 milletvekili de çekimser oy kullandı. DEM Parti milletvekillerinin protesto ettiği kanun teklifine İYİ Parti, SP ve TİP ret oyu verdiler. 27 Aralık 2023’te Meclis Dışişleri Komisyonu sırasında da aynı partiler tarafından kabul edilen kanun teklifinin onaylanması malumun ilanı gibiydi. Bu yazıda İsveç’in NATO üyeliğine onay verilmesinin ne gibi yararları olabileceği konusu ele alındı.
NATO Üyeliği İçin İsveç’ten (ve ABD’den) Neler İstendi?
İsveç ve Finlandiya NATO üyeliği başvurusunda bulunduğu zaman iki ülke dışişleri bakanları ve NATO Genel Sekreteri arasında Haziran 2022 sonundaki dörtlü zirve sırasında Türkiye’nin şartlarını kapsayan “Üçlü Muhtıra” metni imzalanmıştı. Türkiye’nin güvenliğini esas alan bu metne göre; “PKK terör örgütü ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam işbirliği. Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi. PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü. Savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi, işbirliğinin artırılması. İki ülkenin de terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü. Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde ahdi düzenlemeler yapılması. Finlandiya ve İsveç’in, Türkiye’nin PESKO (AB Daimi Yapılandırılmış İşbirliği Süreci) dahil AB güvenlik mekanizmalarına en geniş şekilde katılımının desteklenmesi. Bu adımların uygulanmasını denetlemek üzere Adalet, İstihbarat ve Güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması!” öngörülmüştü.
Teröre destek konusunda daha az sorunlu Finlandiya, şartları yerine getirdiği için Nisan 2023’te NATO üyeliği gerçekleşti. İsveç’in terörle ilgili yasasının geçerlilik tarihinin başlangıcı Haziran 2023’te olduğu için gecikme yaşandı. Savunma sanayii alanındaki yasa düzenlemeleri de uzadı. Yasal düzenlemeye rağmen İsveç’te Türkiye’yi rahatsız eden gösteriler ile “Ku’ran-ı Kerim yakma” eylemleri de sürdü. Beklenmedik İsrail-HAMAS çatışmasının İsrail’i destekleyen Biden yönetimini köşeye sıkıştırması, başkanlık adaylarının belirlenme sürecine girerken Biden’e “bir sorun çözme” şansı aramasını gerektirdi. Bunlardan biri uzun zamandır “özerk politika” izleyen Türkiye ile ilişkileri normalleştirme olabilirdi.
Acaba ABD Hangi Sözler Verdi ve Sözlerinde Duracak mı?
Sağır sultan bile biliyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli vesilelerle “teröre destek verdiği” için suçladığı ülkelerin başında “müttefik ve stratejik ortak” ABD gelmekteydi. Aslında “stratejik ortak” ifadesini hiçbir ABD’linin kullandığını sanmıyorum. Yani Erdoğan İsveç’e “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit!” dercesine konuşup, ABD’ye mesaj veriyordu.
Türkiye’nin istekleri arasında 23 milyar dolar ödeyerek 40 F16 uçağı ile 79 modernize kitlerinin verilmesi vardı. FETÖ elebaşılarının verilmeyeceği bilinse de istenmiştir. Ama en önemli isteklerin başında ABD’nin Suriye’nin doğusundaki PKK’nın uzantısı PYD/YPG’ye desteğinin kalkması vardır. Ancak bu konuda öncelikle “Müttefikimiz Kürtleri yalnız bırakamayız!” diyen ABD’nin etkili senatörlerinden Lindsey Graham’ın direnci kırılmalıydı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Ocak 2024’ün ilk haftasında Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin ardından Fidan’ın ABD ziyareti sonrası İsveç’in NATO üyeliği TBMM’de onaylandı. Bunu takiben Biden yönetiminden Kongre’ye Yunanistan’a F35 satışı ve Türkiye’ye F16 satışı için tavsiye yazısı gönderilmiş. ABD askerlerinin Suriye ve Irak’tan çekileceği haberleri de var. Tabii Karadeniz ve Montrö ile ilgili istekler de dillendirilmektedir. F16’ların beklenen onayı yakında belli olacak. Bu iyi bir gelişmedir. Ancak Suriye’deki ABD askerlerinin çekilmesi ve PYD/YPG’ye desteğin kesilmesi daha önemlidir. Sağduyu, Montrö’yü delebilecek taahhüt vermemeyi de gerektirmektedir.
Tam Bağımsız Güçlü Türkiye ve Türk Ordusu….