WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0906 0.18%
EURO 38,0846 0%
ALTIN 2.833,590,16
BITCOIN 21488453,03%
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 22: II. Dünya Harbine Doğru Filistin

Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 22: II. Dünya Harbine Doğru Filistin

16 Nisan 2024 17:07
Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? – 22: II. Dünya Harbine Doğru Filistin
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 10 Ocak 2024

 

Önceki bölümde 1920 tarihli San Remo Konferansı sonrası Filistin’de İngiliz manda yönetimi kurulması, bu dönemde Filistin’e bölge dışından göçler ile gene bu göçleri destekleyen kurumlar aracılığıyla Filistin’de toprak alımlarına, yeni yerleşim bölgelerinde Kibbutz ve Moşav adı verilen oluşumlara yer verildi. Bugün de II. Dünya Harbi öncesinde/sırasında silahlı/silahsız Siyonist örgütlenmeleri ile Arap karşı hareketleriyle ilgili gelişmeler ele alındı.

Filistin’de Yahudi Silahlanması ve Arapların Karşı Müdahaleleri

1920’lerde başlayan çatışmalarda Siyonistlerin korunması iddiasıyla kurulan Haganah adındaki silahlı örgüt, gücünü Filistin coğrafyasının tamamında yaydı. İlaveten bazı gizli örgütlenmeler de baş gösterdi. Bu örgütler içerisinde en dikkat çekeni “Sosyalist Siyonizm”i temsil eden Haganah’dan 1931’de ayrılmak suretiyle yer altına geçen Irgun’dur. Siyonist hareket içerisinde azınlıkta kalsa da “Revizyonist Siyonizm” akımı olarak adlandırılan İrgun’un mimarı, bir zamanlar Çanakkale Cephesi’nde İngiltere yanında savaşa katılan, Rus Yahudilerinden Viladimir Jabotinsky idi. Irgun, silahlı eylemlerle oluşturulacak bir güçle bölgede bir Yahudi devletini gerçekleştirme hedefini esas almıştı.

Gizli Siyonist örgütlerin de faaliyetleri sonucu “Filistin” yönetimini giderek rahatsız eden sorunlar, 1936’da İngiltere’de Kraliyet Komisyonu’nun en önemli konusu haline gelmişti. Bölgede Filistinliler (Araplar) ile Yahudiler arasında giderek artan sorunu önlemek Filistin’in iki gruba bölünmesi kararı alındı ise de bu karar, ne Araplar ne de Siyonistlerce kabul edilmedi. Bu fikrin kamuoyuna duyurulmasıyla birlikte İrgun örgütünün mimarı Jabotinsky gibi bölge dışından gelen Siyonist liderler itiraz ederek, paylaşımı öneren bu düşünceyi pek sevmediler. Öte yandan, Jabotinsky kadar katı ve fanatik düşünmeyen ve yakın gelecekteki devletin kurucusu, Siyonist liderlerden David Ben Gurion, Haziran 1938 ayında Yahudi Ajansı’na verdiği demeçte bu fikri desteklemiş, hatta bu yönde bir anayasayı yapabileceklerini, daha sonra da devleti kurarak genişlemeyi sağlayabileceklerini ifade etmişti.

1940 yılına gelindiğinde Jabotinsky’nin eylemlerini dahi yetersiz bulan Avraham Stern önderliğindeki daha muhafazakarlar Irgun’dan ayrılarak Stern örgütü çatısı altında toplandılar. II. Dünya Savaşı’na kadar geçen süreçte Filistin topraklarında yaşanan durum karşılıklı silahlanma, bunun doğurduğu şiddet hareketleri ve ayaklanmalarla huzursuzluk ve can kaybında artışlar kaydedildi. Siyonistlerin sürekli kazandıkları bu ortamda İngiltere, Araplara karşı ise sadece yatıştırıcı çözüm arayışları içerisindeydi. Ancak bu yüzeysel çabaların artan çatışma ve karmaşayı ortadan kaldırmada başarılı olamadığı görülebiliyordu. İngiltere özellikle İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında nüfus dengesini ciddi şekilde bozacağı gerekçesiyle Yahudi göçünü engellemeye meyletmiş, ancak bu durum  Yahudi milis örgütlerinin şiddeti ve tepkisiyle karşılanmıştı.

Filistinli Araplar da Siyonistlerin Filistin’e yerleşmelerini önlemek maksadıyla uğraş verdiler. Osmanlı yönetiminde subaylık yapan, Teşkilat-ı Mahsusa’da görev alan ve 1921’de Kudüs Müftüsü de olan ve önceki bölümde adı geçen Emin el-Hüseyni lider olarak öne çıkmıştı. Şubat 1919’da toplanan I. Filistin Ulusal Kongresi’nde “Filistin’in Suriye ile birleşmesi, İngilizlere karşı mücadele ve Siyonizm karşıtı kararları alındı. Nazi iktidarıyla Almanya’ya yaklaşan el-Hüseyni, 1936’da Filistin’deki büyük Arap isyanında liderlik edip, Yahudilere toprak satışı ile Yahudi göçünü önlemeye çalıştı. İngilizlerin baskısı üzerine 1937’de Lübnan’a kaçtı. II. Dünya Harbi sırasında Berlin’e intikalle Adolf Hitler ile de görüşerek Yahudilerin Filistin’den atılması için destek talebinde bulundu. Mayıs 1945’e kadar burada kalan el-Hüseynî Arapları, Yahudi ve İngilizlere karşı ayaklanmaya çağıran bildiriler dağıttı. Bu süre içerisinde Nazizm’e sempati duymadığı gibi Nazilerin işgal ettiği ülkelerden Filistin’e Yahudi göçünü de engellemeye çalışmıştı. Ancak çabaları, büyük devletlerin desteğini alan Siyonistleri önlemeye yetmedi.

(Not: Yazı dizisi “Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu?-23” ile devam edecektir.)

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.