Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 25 Aralık 2023
2023 yılı sona ererken iki gün üst üste Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 12 çocuğumuz PKK terör örgütü tarafından şehit edildiler. Bu elim olay üzerine sadece Tokat, Zonguldak, Malatya, İzmir, Denizli, Sinop, Gaziantep, Yozgat, Çorum, Elazığ, Mardin ve Manisa’ya değil, tüm Türkiye’ye şehit ateşi düştü. Evlatlarımızın mekanı Cennet, yakınlarının ve milletimizin başı sağ olsun. Bu elim olay üzerine iki TV kanalından konuşma daveti aldım ancak, ayrıntılı veriler olmadığı için kabul etmedim. Burada terörle mücadelede bazı esasları belirtmeye çalışacağım.
Terör Örgütleri Nasıl ve Nereden Beslenir, Terörle Nasıl Mücadele Edilir?
Terörle mücadelede başarılı olmanın yolu bilinmekte olup şöyledir: Öncelikle terör karşısında zafiyete düşmemeli ve bölge insanı terör örgütünün baskısından kurtarılmalı, silahlı ve demokratik yollarla mücadele yapılmalıdır. Silahlı mücadelede silah, mühimmat, teçhizat ve erken ihbar sistemlerinin en gelişmiş örnekleri kullanılmalıdır. Terör örgütüne militan devşirilen bölgeler devletin şefkatli elleri ile ekonomik, eğitim, ulaşım, iş, aş vb. açısından iyileştirilmeli, böylece terör örgütüne devşirme imkanı verilmemelidir. Terör örgütünün silah ve maddi kaynakları kurutulmalıdır. Terör örgütünün yurt içinde ve dışında yardım ve yataklık imkanları kurutulmalıdır. Terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek şekilde terör faaliyetlerinin medyada ve sosyal medyada adeta reklamı yapılacak şekilde yayınlanması önlenmelidir.
Türkiye, PKK terör örgütü ile mücadelede bu sayılan hususların çoğunu uygulamış ve uygulamaktadır. Uygulanamayanlar arasında ilk sırada; PKK’ya yurt dışında ve kısmen de yurt içinde yardım ve yataklık yapılmasının önlenememesi vardır. Bu bağlamda ikinci sırada da PKK’nın silah ve maddi kaynak temini önlenememesi gelmektedir. Sosyal medyanın çağ atladığı günümüzde terör örgütünün “reklamını” yapmanın önlenmesi de kolay değildir.
Bu arada her ne kadar Türkiye’nin terörle mücadele gücü en modern silah ve erken ihbar sistemlerini kullansa da, karşı tarafın da bazı gelişmiş erken ihbar ihbar ve silah olarak da kullanılabilen İHA’ları kullanabilecekleri de unutulmamalıdır.
Terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği bilinen bir ülke, PKK’ya ağır silahlar, maddi yardım ve hava savunma sistemleri veriyorsa, İHA ve SİHA da verebileceği dikkate alınmalı, hatta uzayda cirit atan uydular vasıtasıyla istihbarat da verebilecekleri unutulmamalıdır.
Öte yandan, “Teröre destek veren ülkeler hangileridir?” diye akla bir soru gerebilir ve muhtemelen okuyucuların çoğunluğu tarafından da tahmin edilebilir. O zaman bu ülkeyi silahla, değilse canını acıtacak başka bir olayla veya Türkiye’den duyduğu rahatsızlığın sebebi müzakereler yoluyla öğrenilerek çözüm üretilebilir. Bu konuda verilebilecek örneklerden biri 1998-99 döneminde PKK’nın elebaşısının yakalanması ve ardından teröristlerin ülke dışına çıkması sırasında yaşananlardır. Bu dönem iyice incelenebilir. Her ne kadar 1999’un şartları ile bugünün şartları aynı değilse de tecrübelerden yararlanmanın bir zararı yoktur.
Bana “Terörle mücadele ettin mi de ahkam kesiyorsun?” diyenler olabilir. Her şeyden önce 1984 yılında PKK’nın Eruh ve Şemdinli’deki ilk terör olayını, o dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanının MGK Dosyasını hazırlarken inceleme fırsatı buldum ve PKK’yı devamlı izledim. Almanya’da askeri ataşe olduğum dönemde (1994-97) PKK’nın Almanya’daki gazetesinde hedef gösterildim. Emekli olduktan sonra terör konusunda kitap ve makaleler yazdım. Lisans ve yüksek lisans dersleri verdim. Çok sayıda konferans ve oturumlarda konuşmacı oldum.
Bu arada PKK’nın İran kolu PJAK neden İran’a zarar veremiyor? Türkiye’nin Gazze Şeridi konusunda İsrail’e en fazla yüklenen ülke olmasının bu terör olayında etkisi var mı?
Sonuç itibariyle, KKK terörüyle silahlı mücadelemiz ve teröre militan yetiştiren İran, Irak ve Suriye’ye bitişik bölgeleri rehabilite çabaları inkar edilemez. Ancak bunlar acılarımızı dindirmeye yetmemektedir. Terörle mücadelede teröristle değil, ancak teröre destek veren mihraklarla mücadele veya müzakere de dahil, gerekirse parametre değişikliği düşünülmelidir. Terörü sonlandıran ülkeler ve 1998-1999 döneminde biz de böyle hareket etmiştik.
Not. Terörle Mücadele hk. Bkz: Celalettin Yavuz, Terör, Terörle Mücadele ve PKK Özelinde Çözüm Arayışları, Berikan Yayınları, Ankara, 2011
Kaleminize sağlık Hocam Terör üzerine bir yazı dizi okumak isteriz