Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 13 Kasım 2023
11 Kasım 2023 günü İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki vahşetine karşı iki önemli gelişme yaşandı. Bunlardan ilki Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ortaklaşa düzenlenen 8. Olağanüstü İslam Zirvesi idi. İkincisi de 7 Ekim’den beri İsrail’in acımasızca Gazze’deki sivil insanların üzerine ölüm yağdırmasını “meşru müdafaa hakkı” olarak gören Batılı ülkelerden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron’un farklı çıkışıydı.
Olağanüstü İslam Zirvesinde Öne Çıkan İfadeler ve Sonuç Bildirisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı ve konuştuğu, zirvenin ev sahipliğini yapan Suudi Prens Salman’ın açış konuşmasında uluslararası insani yasaları ağır bir şekilde ihlal eden İsrail’i frenleme konusunda BM Güvenlik Konseyi’nin çifte standartlarının insani felaket getirdiğinin altını çizerek, Filistin halkının haklarının yeniden tesisi ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 tarihli Filistin devletinin kurulması ile sorunların giderilebileceğini söyledi.
Ürdün Kralı Abdullah, İsrail’in Gazze’deki saldırganlığının savaş suçu olarak kınanması gerektiğini, “ateşkesin sağlanması, yerinden edilmelerin önlenmesi ve ciddi bir barış sürecinin başlatılması” için bir uluslararası koalisyon kurulmasını önerdi. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi sorunun iki bağımsız devlet kurulması fikri temelinde adil bir çözüm önerisinde bulunurken, en sert ifadeler Suriye Devlet Başkanı Esad ile İran Cumhurbaşkanı Reisi’den geldi.
Sorunun başlangıcından itibaren “başarısız barışın tek sonucunun İsrail” olduğunu, frenlenemeyen İsrail’in daha da saldırganlaşarak Filistinlilere karşı “daha adaletsiz, baskıcı ve sefil hale” geldiğini ifadeyle “Elimizde gerçek baskı araçları yoksa, attığımız adımların ya da yaptığımız konuşmaların bir anlamı yoktur!” dedi. Esad ayrıca “daha fazla Arap uysallığının kendilerine karşı daha fazla Siyonist vahşet ve katliam getireceğini” ifadeyle İsrail’in tutumunu “Siyonizmin barbarlıkta kendini aşması” şeklinde niteledi.
Reisi, tüm vahşette ABD hükümetinin faili ve ana ortağı olduğuna işaretle, önceliğin Gazze halkının katlinin, soykırım ve hastane saldırılarının sona erdirilmesi olduğunu vurguladı. 10 maddelik öneri paketiyle gelen Reisi, “İranlıların İsrail’e karşı direnişinden dolayı HAMAS’ın elini öptüğünü” ifadeyle İsrail’e karşı hep birlikte direniş önerdi.
Muhtemelen içinde Türkiye’nin katkısının da büyük olduğu izlenimi veren, uzunca sonuç bildirisinde HAMAS ifadesinin geçmediği dikkat çekiciydi. “Filistin davasının merkeziliğini teyit ederek, tüm enerjimiz ve kapasitemizle, işgal altındaki tüm toprakları kurtarmak ve başta kendi kaderini tayin etme ve 1967 sınırlarında kurulmuş bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan devletlerinde yaşama hakkı olmak üzere, tüm devredilemez haklarını yerine getirmek için verdikleri meşru mücadelede kardeş Filistin halkının yanında yer aldığımızı teyit ederiz!” denildi. İsrail işgalini sona erdirilerek iki devletli çözüm olmaksızın bölgede kalıcı barışın imkansız olduğu vurgulandı. Bu arada İsrail’in Hıristiyan mabetlerine saldırısının altı çizilerek, İsrail’in “Filistin halkının haklarına ve İslam ile Hristiyan kutsallarına yönelmesinden, sistemli politika ve faaliyetlerinden ve işgale sebebiyet veren tek taraflı, hukuk dışı adımlardan, adil ve kapsamlı bir barışın sağlanabilmesini engellediği” ve devam eden İsrail işgalinin bölgesel ve küresel güvenlik, istikrar ile barışa tehdit oluşturduğu” hatırlatıldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne misilleme saldırısının kitlesel katliama dönüşmesine ve Batı Şeria ile Kudüs-ü Şerif’teki barbarca saldırganlığını durdurmayı reddederek savaşın genişlemesine yol açan BM Güvenlik Konseyi bu acziyeti sebebiyle bir kez daha uyarıldı. Bu arada İsrail’e silah satışlarının durdurulması istenirken, “petrol kullanımı, İsrail uçaklarının Arap hava sahasına girememesi, tüm ilişkilerin dondurulması” gibi yaptırım önerisi BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn tarafından reddedildi. Ancak, İsrail durdurulamaz ise bu öneri ısıtılıp gene getirilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, hiçbir meşruiyeti olmayan bebeklerin, kadınların ve yaşlıların bile bombalanıp öldürüldüğü saldırılar konusunda İsrail’i durmaya çağırdı.
Tüm bu yapılanlar çözüm için yetersiz, ama ABD ve İsrail’in biraz daha köşeye sıkıştığı gerçek!