WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,1026 0.24%
EURO 38,1457 0.1%
ALTIN 2.874,391,62
BITCOIN 2152333-0,35%
Türk Kimliği Üzerine-36: Selçuklular-V

Türk Kimliği Üzerine-36: Selçuklular-V

22 Eylül 2024 09:23
Türk Kimliği Üzerine-36: Selçuklular-V
0

BEĞENDİM

 

Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 2024

 

Önceki bölümde Sultan Tuğrul Bey ve Alparslan dönemi ele alındı. Bu bölümde ise Malazgirt Savaşı’nın sonuçları, Alparslan döneminin devamı ve Melikşah’ın ilk dönemi özetlendi.

Malazgirt Savaşı sonucunda tutsak düşen rakibi Bizans İmparatoru Roman Diojen’e, savaşı kazanması halinde kendisine nasıl bir ceza uygulayacağını sorması üzerine Diojen: “Çok fena şeyler, sana zulüm ve işkence edecektim” deyince Sultan Alparslan, yanındaki ileri gelen beylere dönerek vallahi bu adam doğru söylüyor, bu adam dürüst ve mert birisidir, böyle bir adamın öldürülmesi doğru olmaz diyerek dürüstlüğe ve mertliğe verdiği değeri göstermiştir.

Savaş, sonuçları itibarıyla Selçukluların Dandanakan’dan sonraki en önemli meydan savaşıdır. Anadolu’nun Türkleşmesinde ise en önemli olaydır. Zira bundan sonra sürekli akınlar/göçlerle Anadolu’nun bütünüyle bir Türk yurduna dönüştürülmesi fırsatı oluşmuş, Anadolu’da ilk Türk beylikleri kurulmaya başlamış, Türkler için Anadolu’da yeni bir dönem başlamış, İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı tamamen ortadan kalkmış, Hristiyan Ortodoks Bizans ilk kez papalıktan yardım isteyerek Haçlı Seferlerinin başlamasına neden olmuştur.

1072’de Karahanlı Hükümdarı Şemsülmülk Nasr Han, Hârizm ve Tohâristan melikleri olan oğulları ile devamlı savaş halinde olup Selçuklulardan toprak almaya çalışınca, Alparslan büyük bir ordu ile üzerine yürüdü. Önemli bir direnişle karşılaşmadan Karahanlı topraklarında ilerlerken bir süre muhasaraya direndikten sonra teslim olarak huzura kabulünü dileyen Barzem Kalesi kumandanı Yûsuf Hârizmî (Barzemî) tarafından, çizmesine sakladığı küçük bir hançerle vurulmak suretiyle ağır şekilde yaralandı, dört gün sonra da Kasım 1072’de şehit oldu.

Alp Arslan mert idi ve mert insanlara karşı da her zaman bağışlayıcıydı. Adil ve insaflıydı. Halktan sadece asıl haracı almakta iktifa ederdi. Onu da halka kolaylık olsun diye her yıl iki taksitte alırdı. Mısır seferinde Diyarbakır yakınında onu karşılayan şehrin hâkimi Nasr b. Mervân Sultana 100.000 dinarla birlikte hediyeler takdim etti. Sultan bu paranın halktan zorla tahsil edildiğini öğrenince hak sahiplerine tek tek iade ettirtti.

Halkın malının gasp edilmemesi konusunda çok hassastı. Bir köylü kadının eteğini gasp edeni yakalatıp idam ettirmişti. Bunu duyan asker ve halk da başkalarının mallarına el uzatmaktan ve saldırmaktan çekinirdi. Alp Arslan çok sadaka verirdi. Ramazan ayında 15.000 dinar sadaka dağıtırdı. Dîvânında ülkesinin her tarafındaki pek çok fukaranın adı kayıtlı olup bunlara yardım için maaş ve tahsisat ayırmıştı. Her zaman sözüne sadık birisi idi. Kaynaklar onun yaptığı antlaşmalarda ettiği yeminlere sadık kaldığı ve bu yönüyle tanındığına dikkat çekmektedirler.

Etrafındaki tecrübeli insanların görüşlerine değer veren bir hükümdardı. Melik Kutalmış ile yaptığı saltanat mücadelesini kazandıktan sonra onun oğullarını tutsak olarak ele geçirmişti. Alparslan akrabası olan bu esirlerin hepsini öldürtmek istedi. Ancak Vezîr Nizâmü’l-Mülk buna engel olarak “Akrabanın kanına girmek doğru değildir, uğursuzluk getirir, devletiniz çabuk zevâl bulur” dedi ve onu affa ve merhamete davet etti. Alparslan da Nizâmü’l-Mülk’ün görüşünü uygun bularak onları öldürmekten vazgeçmişti.

Melikşah Dönemi: Sultan Alparslan, Malazgirt Muharebesi öncesi, şehadeti halinde yerine Melikşah’ı vasi tayin emişti. Melikşah’ın veliaht ilanı onun şahsi meziyetleri yanında annesinin Karahanlı hanedanına mensup bir prenses olması da önemli rol oynamıştır. Veliahtlığı sırasında süresince Harizm, Fars. İsfahan ve Rey’de görev yaptığı ve emrinde her an harekete hazır 15.000 süvari bulunurdu. Alparslan, 1072’de Melikşah’ın da katıldığı Maveraünnehir seferi sırasında Yusuf el-Harizmi tarafından yaralanınca Nizamülmülk’e ve kumandanlarına Melikşah’ı sultan olarak tanıyıp itaat edeceklerine dair yemin ettirdi. Melikşah’a; babası Çağrı Bey’in idaresindeki toprakları oğlu Ayaz’a, Kirman ve Fars’ı da kardeşi Kavurd Bey’e vermesini, hanedan mensuplarının bölgelerinde Melikşah’a bağlı hüküm sürmelerini istedi. Alparslan’ın ölümü üzerine devlet erkanı ve komutanlar 1072’de Melikşah’ı sultan ilan ettiler.

Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-37” ile devam edecektir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.