Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 19 Eylül 2024
17 Eylül 2024’te tüm duyanların kanını donduran alışılmadık bir siber saldırı duyuldu. Lübnan Hizbullah’ı üyelerine ait çağrı cihazları patlatılmak suretiyle 2’si çocuk, 12 kişi hayatını kaybetti, 3 bine yakın yaralı var. Olayın üzerindeki sis perdesi henüz kalkmadan ve Hizbullah “İntikam yemini” etmişken, bir gün sonra Lübnan’ın güneyinde ve başkent Beyrut’ta bu kez telsiz cihazları patlatılarak 9 kişi katledildi, 300 kişi yaralanınca bu siber saldırılar ele alındı.
Mazlum Rolünden Canavara Dönüşen İsrail
İtiraf etmese de “sukut ikrardan gelir!” denircesine bu siber terörün İsrail tarafından gerçekleştirildiği konusunda tüm dünya uzlaşmış gibi. İsrail de “yapmadım!” demedi. Bu olayla “düşman” gördüğü kim varsa İsrail’in her vasıtayla saldırmakta olduğu bir kez daha anlaşıldı.
I. Dünya Harbi sonrası dünyanın neresinde “Nazi” varsa MOSSAD onları infaz etti. Temmuz 1976’da Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyeleri Tel Aviv-Paris seferini yapan Fransız yolcu uçağını Uganda’nın Entebbe Havalimanı’na kaçırdı. Yahudiler hariç yolcular bırakılırken, hapisteki Filistinli gerillaların salıvermeleri için 48 saat süre tanıdılar. Müzakereye onay veren İsrail, en seçme 200 askerini gizlice Uganda’ya sevk etti. İsrail Hükümeti’nin bile baskın planından, uçaklar havalanınca haberdar olduğu harekatta gece yarısı havaalanına inen askerler, 58 dakikada rehineleri kurtarıp, 7 militanı ve 45 Uganda askerini öldürmüşlerdi. Baskın sırasında beş İsrail askeri yaralanırken, sadece birliğin komutanı ve mevcut Başbakan Netanyahu’nun ağabeyi Yonatan ölmüştü. O dönemde dünyada şaşkınlık yaratan bu olay, daha sonra Hollywood sinema sektörünce küresel çapta İsrail’in reklamını yapan filme dönüştü.
İsrail, tehdit olarak gördüğü hangi ülke varsa ona bir şekilde diş geçirdi. Bunlardan ilki İsrail’e 1600 km uzaklıktaki Irak’ın Osirak nükleer santraline Haziran 1981’deki hava harekatı idi. 1982’den itibaren Suriye, Lübnan, zaman zaman Ürdün hava sahası İsrail tarafından istenildiği zaman vızır vızır kullanıldı. HAMAS’ın tekerlekli sandalyeye mahkum Lideri Şeyh Ahmed Yasin’i ve yanındakileri helikopterden atılan füze ile infaz etti. Arafat’ı Ramallah’ta sığındığı binadan çıkarmayarak hastalanmasına sebebiyet verdi. “Elebaşı” gibi değerlendirilen çok sayıdaki HAMAS üyeleri çeşitli Arap ülkelerinde MOSSAD tarafından infaz edildi.
İran’ın nükleer çalışmalar yapan bilim adamlarının da uğradığı bu infazlardan Türkiye bile nasibini aldı. 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara feribotu İsrail’in abluka sahasının çok uzağında iken, sabah alacakaranlığında basıldı ve 9 kişi katledildi. Halen 2.5 milyonluk Gazze’yi dümdüz eden İsrail, 41 bin ölü ve binlerce yaralı bırakırken, ne yazık ki çoğu insanın aklında hala İsrail askerlerinin Entebbe Baskını sırasındaki “kahramanlığı” ve sözde “haklılığı” var olmaktadır.
Siber Saldırılarda Sınırlar Belirlenemiyor
Siber saldırılarla ilk kez bilgisayarlarımıza gönderilen virüsler yoluyla tanıştık. Daha sonra bankalardan hava alanlarına, elektrik kesintisinden askeri alanlara kadar pek çok sahada karşılaştık. NATO, 2007’de Baltık ülkelerinde Siber Savunma Komutanlığı’nı kurdu. Türkiye de 2010’lu yıllarda benzer bir komutanlığı hizmete soktu. Hatırlanacağı üzere Kardak Krizi sırasında Türk ve Yunan donanmaları savaşın eşiğinden dönmüştü. Ancak öğrenildi ki, tarafların uçak ve füzelerinin yazılımları ABD’nin kontrolü altında olduğu için savaş çıkmış olsa bile ABD bu yazılımların kontrolü ile silah sistemlerini devre dışı bırakacakmış. Bu durum öğrenildikten sonra Türkiye, ithal ettiği silah sistemleri için “yerli yazılım” kuralı koymuştu.
Rusya’nın siber teknolojisiyle başkan seçildiği ileri sürülen Trump, Çin’in ABD’de adeta kapışılan cep telefonuna “ticaret savaşı” ile yasak getirmişti. Yani Trump haklıymış diyebiliriz.
Eski teknolojiye sahip çağrı cihazları ve telsizlerdeki bu patlamanın, İsrail tarafından önceden haber alınarak bir şekilde bataryalarına patlayıcı düzeneği yerleştirilmesiyle gerçekleştiği iddia edilmektedir. Buradan çıkartılacak ders, teknolojide yerli yatırıma hız vermektir.
Sonuçta görünen o ki dizginlenemeyen, bölgesel yangını genişleten ve beklenmedik hareketleri devam edecek gibi olan İsrail güvenliğimiz için mercek altında tutulmalıdır. Siz ne dersiniz?
EĞİTİM
9 saat önceEKONOMİ
10 saat önceGÜNDEM
11 saat önceGÜNDEM
14 saat önceGÜNDEM
14 saat önceSPOR
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önce
Haklısınız teknolojinin ne denli önemli olduğu ortaya cıkmıs oldu