Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 2024
Önceki bölümde Selçuklu Türklerinin etraflarındaki Karahanlılar ve Gazneli Mahmud’un devleti gibi diğer Türk devletleriyle mücadele ederek tarih sahnesine çıkışları ele alındı. Bugün de Selçuklu Devleti’nin kuruluşuna giden yoldaki zorlu mücadeleler özetlendi.
Karahanlılar yenilgisiyle Harezm’e çekilen Tuğrul ve Çağrı beyler, Maveraünnehir hakimi İlek Han’ın düşmanca tutumu üzerine Karahanlı hükümdarı Buğra Han’ın topraklarına sığınarak kendisine hizmet etme teklifinde bulundular. Her ihtimale karşı biri Han’ın hizmetine girerken, diğeri dışarıda kalacaktı. Nitekim Buğra Han, Tuğrul Bey geldiğinde yakalatıp hapse atmıştı. Çağrı Bey’i de yakalamak için ordu göndermişse de kuvvetleriyle kardeşini kurtarmak için harekete geçen Çağrı Bey, Buğra Han’ın ordusunu bozguna uğratınca Çağrı Bey ile anlaşma yoluna giden Buğra Han, Tuğrul Bey’i serbest bıraktı. Daha sonra iki kardeş Cend’e döndüler.
Hemen sonrasında Buhara hakimi Ali Tigin (Tekin)’in savaş açmak için ordu toplaması üzerine, Tuğrul Bey çöle çekilirken Çağrı Bey de 1016 yılında, 3.000 süvari ile Anadolu’da keşif seferine çıktı. Başarıyla sonuçlanan sefer sonunda pek çok ganimetle Buhara yakınlarına döndü. Sürgündeki Tuğrul Bey bunu kardeşinin gönderdiği elçiden öğrendikten sonra çok sevinmiş ve sürgün hayatına son vererek, kardeşi Çağrı Bey’in yanına intikal etti. İki kardeşin bu siyasi başarılarının ardından sürgündeki Arslan Yabgu, yeğenlerini kendi emri altına aldı.
Gazneli Sultan Mahmud’un ölümü üzerine başlayan taht kavgası üzerine Sultan Mesud, Ali Tekin’in yardımına başvurdu. Lâkin tahtı elde edince, babası gibi, Karahanlılar ile dostluğu tazeleyen Mesud, Harezm Valisi Altuntaş’ı Buhara seferine gönderdi. Bu durumu sezen Ali Tekin, siyaseti ve “gümüş” vaadiyle Selçukluları ve Türkmenlerin desteğini almıştı. Gazneli Mesud’a karşı Ali Tekin ile ittifak, iki kardeşi siyasi açıdan yükseltince Türkmen kitleleri giderek etraflarında daha fazla sayıda kümelenmeye başlamıştı.
Ancak sorunların ve mücadelenin sonu gelecek gibi değildi. Selçukluların Harezm’e yerleştiklerini haber alan Cend hakimi Şah-Melik’in baskın şeklindeki saldırısı sonucu Selçuklulardan 7-8 bin kişi öldürüldü, bütün mal ve hayvanları yağma edildi. Kalanlar Gaznelilerin toprağındaki Horasan bölgesine geçtiler.
Tuğrul ve Çağrı Beyler 1035 yılı ilkbaharında 900 atlı ile Ceyhun nehrini geçerek, Gazneli Sultan Mesud’dan izin almadan Horasan’ın Nesa şehri çevresine yerleştiler. Gazneliler ile savaşacak durumları olmadığından, Sultan Mesud’a bir mektup yazarak Gaznelilerin Harezm ile Ceyhun bölgesindeki sınırlarını korumak için gönüllü olduklarını önerdiler. Gazneli Sultan Mesud, Selçukluların tehlike arz etmediklerini düşünerek dikkate almamıştı. Buna karşılık kısa süre içerisinde kardeşlere katılan Türkmen kitleleri ile sayıları 10.000 atlıya ulaşmıştı.
Bu gelişmenin ardından Gazneli vezir “Ey hâce, şimdiye kadar işimiz çobanlarla idi, şimdi ise vilayet zapt eden kumandanlar geldiler!“ diyerek, durumu özetlemişti. Sultan Mesud, Selçukluları topraklarından atmak için 1035’te Beydoğdu komutasındaki bir orduyu Nesa üzerine gönderdi. Ancak Sultan’ın ordusunu kısa bir süre içerisinde müthiş bir yenilgiye uğratan Selçuklular bu savaş sonunda büyük ganimetler elde ettiler. Bu zafer Tuğrul ve Çağrı Beyler için bir dönüm noktası olmuş, o güne kadar sığıntı halinde yaşam savaşı veren Selçuklular, yaşadıkları topraklarda kılıçları ile meşru bir güç haline gelmişlerdi. Bu yenilgi üzerine Selçuklulara elçi gönderen Gazneliler, Selçukluları siyasi bir güç olarak tanımışlardı.
Yapılan anlaşmayla Selçukluların üç liderine (Tuğrul Bey, Çağrı Bey ve amcaları Musa Yabgu) Nesa, Ferave ve Dihistan vilayetleri verildi. Sultan Mesud, Selçuklu liderlerine Dihkan (köy reisi) unvanını vererek onları birer asilzade saymış ve en yüksek askeri sınıf ile bir tutmuştu. Oysa gerçekte Selçuklular, hukukî bakımdan ne Dihkan ve vali değil, devlete karşı hiçbir fiilî mükellefiyeti olmayan yarı bağımsız hükümdarlardı. Gazneliler ile yapılmış olan bu anlaşma daha yürürlüğe girmeden Selçuklular tarafından bozuldu.
Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-34” ile devam edecektir.
Tesekkürlerimi arz ederim sag olun var olun. Hörmetlerimle