WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9974 0.29%
EURO 37,8529 0.64%
ALTIN 2.820,790,41
BITCOIN 1961047-3,13%
Hüseyin Alemdar

Hüseyin Alemdar

15 Ağustos 2024 Perşembe

    6’lı Masa Hakim Karşısında

    6’lı Masa Hakim Karşısında
    0

    BEĞENDİM

    Hüseyin ALEMDAR – 15 Ağustos 2024

     

    CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti eski genel başkanı Meral Akşener’i ihanetle suçladı. Akşener ise Kılıçdaroğlu ile mahkemede hesaplaşacağını ve yaşananları her şey dahil dilekçede yazacağını söyledi. Kılıçdaroğlu da “açarsa açsın ne olacak” diyerek Akşener’e trip attı.

    Büyük umutlarla kurulan 6’lı Masa şimdi mahkemelik. Diğer 4 şahit; Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ve Uysal’ın da davaya müdahil olup olmayacağı merak konusu. Eski masa arkadaşlarının üzüleceği bir konu var ama… Mahkemede yuvarlak masa yok, konuşma süresi ve kararı 6 lider değil mahkeme heyeti veriyor. Nerede nasıl oturacaklarına onlar karar vermeyecekler. Bugün senin bölgenin adliyesi yarın benim bölgemin adliyesinde dava görülecek diye bir şey de yok… Üzgünüm ama kısır da yok.

    Haydi birbirlerine attıkları kazıkların, iftiraların hesabını mahkemede verdiler diyelim… Peki bu masaya umut bağlayan milyonlarca insana nasıl hesap verecekler?

    “Gitti gidiyor Tiran, geliyor gelmekte olan” masallarıyla yastığa başını koyan, “Kazanıyoruz!” ninnisiyle uyuyan insanlara bir diyecekleri yok mu?

    – Torunlarına kavuşan Meral Hanım saçını boyatınca emeklilerin yerine dertlenmekten vaz mı geçti?

    – Kemal Bey yeni ofisine taşınınca yatağa aç giren çocukları unuttu mu?

    – Davutoğlu stratejik dehlizlerde kayıp mı oldu?

    – Babacan üreticinin derdini unuttu mu? Tekstili bırakıp parayı faize mi yatırdı?

    – Karamollaoğlu Sivas’ın yollarından dağlarına mı çıktı?

    – Gültekin Uysal coşkulu kalabalıkları bırakıp şiir müsamerelerine mi katılıyor?

    Tamam… Ekonomideki sorunlardan dolayı vatandaş AK Parti’ye yüzünü dönmedi… Ama masada yenilen naneler, gizli protokoller, açık düşmanlıklar sokağın siyasete ilgi ve itibarını yerle bir etti.

     

    CUMHURİYET AFTER PARTİSİ

    Haydi bu isimler bir kenara çekildi diyelim. Özgür Özel mesela… Emeklinin derdini Paris’te after partide house müzikle dans ederek mi gündeme getirmeyi düşünüyor? Yaşlı teyzeleri 40 derece sıcağın altında meydanlarda ayakta dik, sonra Paris’te partile!  Birileri dalga geçiyor ama halk plajlarında, şezlong ve şemsiyelerin ücretsiz yapılması bile emeklileri Özgür Özel’in avukatlığından daha mutlu ediyor.

    MEYDAN ÜMİT ÖZDAĞ’A KALDI

    Yüzde 1,7’lik Zafer Partisi’nin genel başkanı olan Ümit Özdağ dedikoduyla siyaseti harmanlayarak söylem geliştiriyor. Partisini radikal söylemler ve iddialarla politikanın merkezine taşımaya çalışıyor. Kimi zaman “Akşener Erdoğan’a çalıştı” diyor kimi zaman Kılıçdaroğlu’na sallıyor. Bir an için 2023 seçimlerinin 2. turda Özdağ’ın desteğiyle Kılıçdaroğlu’nun seçildiği düşünün; Ümit Özdağ da İçişleri bakanlığı koltuğunda… Mescid-i Aksa’yı basan fanatik İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Ben-Gvir’den aşağı kalır mıydı?

    KILIÇDAROĞLU: BUR’A-DA-YIM

    Kılıçdaroğlu CHP liderliğine yeniden oynayabileceğinin sinyallerini veriyor. İsteğini “Delegeler derse ki ‘Gelmen lazım arkadaş’, görev verirlerse o zaman düşünürüm.” diyerek özetliyor. Siyasette normalleşme-yumuşama zemini, Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ricalarını reddediyor. CHP’yi STK olmakla itham ediyor, gerekirse masaya elini vuracaksın diyor. Kılıçdaroğlu masaya elini seçimin 2. turu öncesi vurmuş “Buradayım be buradayım… Bur’a-da-yım” demişti. İşe yaradı da mı başkalarına tavsiye ediyor?

    Devamını Oku

    Olimpik Adaylık Oyunları

    Olimpik Adaylık Oyunları
    0

    BEĞENDİM

    Hüseyin ALEMDAR – 07 Ağustos 2024

     

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Paris’te Olimpiyat oyunlarını takip ediyor. Voleybol maçından çıkıp atletizm müsabakalarını izliyorlar. Yüzme, uzun atlama vesaire vesaire.

    3 ismin de gelecek seçimde cumhurbaşkanı adayı olmak istedikleri sır değil. CHP ve çeperinde 2023 seçimlerinde aday belirleme sürecinin nasıl geliştiği malum. Bence bir sonraki seçim için en hakkaniyetli yöntem “olimpiyat” yöntemi.

    – Özel, İmamoğlu ve Yavaş Paris’te birer oyun seçsinler.

    – 3 farklı oyunlu bir turnuva düzenleyip 3’ü de yarışsın.

    – En fazla altın madalya alan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olsun.

    Diğerleri de üzülmesin, onlar da yardımcılık için yarışsınlar. CHP’de koltuktan bol ne var!

    HANGİ İSİM HANGİ DALDA AVANTAJLI?

    – Yüzmede Mansur Yavaş avantajlı.

    Ankara’yı her yağmurda sel götürüyor. Öğrenmiştir herhalde.

    Uzun atlamada Ekrem İmamoğlu alır sanki.

    İstanbul’da yollar çukurdan geçilmiyor.

    – Özgür Özel ise okçulukta iyi.

    CHP’nin oklarının en ortasındaki ‘devletçilik’ okunun yarısını yeşile yarısını mora boyayacaklarını söyledi. Özel bu mesajla oku nereye atacağını en iyi şekilde gösterdi, çayını DEM’ledi ve içti.

    Kimin daha fazla avantaj elde edeceğini ise 6-9 Eylül’deki tüzük kurultayı belirleyecek. Aman diyeyim Paris’te gaza gelip Olimpiyat halkalarını da CHP logosuna eklemeye kalkışmasınlar.

     

    ***

     

    POS CİHAZLARI NEREYE KAYBOLDU?

    Yemek siteleri üzerinden bir restorandan sipariş verdiniz. Kapıda ödeme yöntemini seçtiniz. Kurye yemeği teslim etti ve kredi-banka kartınızla POS cihazı aracılığıyla ödemenizi yaptınız ve fişinizi aldınız. Ardından yemeğinizi afiyetle yediniz…

    Basit ve rutin görünen bu yöntem son dönemde çetrefilli bir hal almış durumda. Artık kimse yukarıda anlattığım gibi basitçe ürün satın alıp kapıda ödeme yapamıyor.

    Örneğin bir mobil uygulama üzerinden restorandan yemek siparişi veriyorsunuz. Her zamanki gibi kapıda kredi-banka kartıyla ödeme yöntemini seçtiniz ve siparişinizi verdiniz. Restoran siparişinizi kabul etti ve hazırlamaya başladı.

    BAŞINIZA BUNLAR GELEBİLİR

    Birkaç dakika sonra aşağıdaki durumların biriyle karşı karşıya kalıyorsunuz.

    1- Restoran sizi arıyor. Telefonu açtığınızda şu cümleleri duyuyorsunuz; “POS cihazlarımızın hepsi başka kuryelerde. Eğer isterseniz nakit ödeme yapabilirsiniz. POS cihazının geri gelmesi ve size ulaşması uzun sürecek. Yemeğiniz gecikecek.”

    2- Kurye yemeğinizi kapınıza getiriyor ve ödemeyi kartla yapacağınızı bir kez daha belirtiyorsunuz. Kurye ise “yanımda POS cihazı yok, nakit ödeme yapabilir misiniz?” diyerek sizi kapıda dikiyor. “Nakitim yok” dediğinizde ise “IBAN’a atabilir misiniz?” deniliyor.

    VERGİ KAÇIRIYORLAR

    Bunlar başınıza geliyorsa POS cihazları nereye kayboldu diye şaşırmayın. Birçok restoran vergi ve fişten kaçmak için bu yöntemlere başvuruyor artık. Telefonlar POS cihazı olarak kullanılabiliyor zaten. Temassız kartınızı kuryenin cep telefonuna dokundurarak bile ödeme yapabilirsiniz. Yani uyanık işletmelerin oyununa gelip IBAN ile para göndermeyin. Son çare kuryeye POS cihazı ile ödeme yapmak istediğinizi hatırlatın, pos cihazını alsın ve gelsin. Restoran parasını sizde bırakacak değil ya!

    ***

    Devamını Oku

    Ne Kırmızı Çizgiymiş Arkadaş!

    Ne Kırmızı Çizgiymiş Arkadaş!
    0

    BEĞENDİM

    Hüseyin ALEMDAR – 05 Ağustos 2024

     

    HAMAS lideri Haniye’nin İran’ın en korunaklı (!) yerinde suikasta uğramasının ardından İran’dan “İsrail bu kez kırmızı çizgiyi aştı” açıklamaları arka arkaya yapıldı. İnsan merak ediyor; Neymiş bu İran’ın kırmızı çizgisi…

    Ortadoğu’daki en kritik İranlı Kasım Süleymani Trump’ın bir emriyle havaya uçuruldu. Kırmızı sancaklar siyah bayraklar açıldı, intikam yeminleri edildi.

    Kırmızı çizgiyi aşan ABD’ye haddini bildirmek için Beyaz Saray arandı. İran’dan gelen telefonu ABD’nin sarı saçlı, ‘kırmızı’ şapkalı başkanı Trump açtı. İranlı yetkili “Başka çaremiz yok, itibarımızı kurtarmak için sizi vurmamız lazım. Belli bir askeri üsse 18 füze fırlatacağız ama endişelenmeyin, füzeler üsse ulaşamayacak.” dedi ABD Başkanı’na. Trump ise “no problem bro” diyerek telefonu kapattı.

    Konuşmanın ardından İran, ABD’nin Irak’taki Ayn el Esad hava üssüne ve Erbil’de Amerikan askerlerinin bulunduğu noktalara 20’den fazla füze attı.

    Hamaney “yüzlerine tokadı indirdik” diyerek Süleymani’nin intikamının alındığını duyurdu.  Ama ne kırmızı çizgi! Ama ne intikam!

    31 Temmuz’da Haniye’nin öldürülmesini sonrası İran’ın İsrail’e karşılık verileceği konuşuluyor. Lübnan Hizbullah’ı üzerinden cılız saldırılar düzenleniyor, boş arazilere roket atılıyor. İsrail kimine değmez diye demir kubbeyi bile israf etmiyor. İran ise “öyle bir cevap vereceğiz ki..!” diye başlayan cümleler kurmaya devam ediyor, olayı soğumaya bırakıyor ve ABD ve İsrail’e zaman tanıyor.

    AMERİKALI HEYET İRAN’DA

    Herkes Hizbullah’ın cılız saldırılarına odaklanmışken Tahran’da ciddi bir pazarlık sürüyor. Arap medyasında yazılanlara göre Türkiye’den İran’a geçen ABD’li yetkililer, dışişleri ve istihbarat düzeyinde müzakere yürütüyor. Haberlere göre Amerika tarafı “Netanyahu kontrolden çıktı, Biden onu desteklemiyor ama vurmaya kalkarsanız İsrail’i savunacağız” diyor.

    ABD 7 Ekim sonrası İsrail’in Gazze saldırılarına ‘çok burnunu sokmamak kaydıyla’ henüz savaşın birinci ayında İran’ın Güney Kore’deki 6 milyar dolarlık varlığının kullanımı için yaptırım muafiyeti getirdi. İran savaşın onuncu ayında da ‘nükleer’ini meşrulaştırmak için bastırıyordur belki.

     

    İRAN VEKİLLERİNİ HARCIYOR!

    – Süleymani öldürüldü, rejim tehdidi ortadan kaldırıldı.

    – Reformcu, daha önce aday olunmasına izin bile verilmeyen Türk-Kürt kökenli Pezeşkiyan cumhurbaşkanı oldu. Rejim sağlama alındı.

    – Hizbullah’ın 2 numarası HAMAS’ın 1 numarası öldürüldü, ‘direniş ekseni’nde yeni bir yapılanmanın önü açıldı.

    İran’ın yeni hedefi herhalde Hizbullah lideri Nasrallah’ı öldürtmek, Yemen’deki Husiler’i dizginlemek ve ABD gözünde ‘makul’ duruma getirmek.

    Ve Beşar Esad… Bir sabah uyandığımızda “Türkiye ile anlaştın” denilerek öldürülmeyeceği ne malum!

    Amerikalılar şimdi taktik veriyordur İran’a. “Bakın biz PKK’lı teröristleri Suriye demokratik güçleri adı altında meşrulaştırdık, siz de benzerini yapın” diyordur.

    İran’ın kırmızı çizgisinin ucu bucağı yok. O çizgi genişlemekten sarıya çalmaya başladı. Yukarıda yazdığım gelişmelere yeşil ışık yakması da hiç uzakta değil.

    GAZZE’Yİ UNUTTUK

    İsrail Gazze’de 40 bin sivili öldürdü. İran’ın tehditleri, Hizbullah’ın roketleri, Husiler’i füzeleri derken ölüm ve açlık arasında kalan Gazze’nin adı bile anılmıyor artık. Gazzeli bir çocuk feryat figan ölümü arzuluyor. “Çocukluğumu yaşamadım. Ölüp dinlenmek istiyorum artık” diyor. Bunun hesabını nasıl ödeyeceğiz?

    Devamını Oku

    İran Hançeri: Haniye Sırtından Mı Vuruldu?

    İran Hançeri: Haniye Sırtından Mı Vuruldu?
    0

    BEĞENDİM

    Hüseyin ALEMDAR – 01 Ağustos 2024

     

    HAMAS Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye 31 Temmuz’da İran’ın başkenti Tahran’da öldürüldü. İran Devrim Muhafızları’ndan açıklanan bilgi bu… Ortada ne Haniye’nin cenazesi ne de bir kare fotoğrafı var. Gerçekten öldü mü? O bile muamma.

    Kaldığı konuta gece saat 2’de nokta atışı yapıldığı ve doğrudan Haniye’nin güdümlü füzeyle hedef alındığı aktarıyor.

    Akıllardaki sorular;

    1- Haniye’yi kim öldürdü?

    2- İsrail öldürdüyse kaldığı yerin istihbaratını kim verdi?

    3- Saldırı içeriden mi, ülke dışından mı yapıldı?

    4- Saldırı İran-İsrail’in ortak işi mi?

    İlk üç soruyu bırakalım ve dördüncü soruya odaklanalım.

    İRAN NEDEN HANİYE’Yİ ÖLDÜRSÜN?

    Tarih tarih gidelim.

    23 TEMMUZ 2024:HAMAS ve El Fetih, Çin’deki zirvede Ulusal Birlik Hükümeti kurulması üzerinde anlaştı.

    24 TEMMUZ 2024:İsrail Başbakanı Netanyahu ABD Kongresi’nde konuştu, dakikalarca alkışlandı.

    28 TEMMUZ 2024:Erdoğan’ın çağrısı ve sitem etmesi üzerine Filistin Devlet Başkanı Abbas ve HAMAS lideri Haniye’nin TBMM’de konuşma yapmaları planlandığı açıklandı.

    VE 31 TEMMUZ 2024: HAMAS lideri Haniye İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğradı.

     

    9 günde yaşanan 4 kritik olay! Yer ve zamanlama İran’ı işaret ediyor. Bir an için Haniye’nin suikasta uğramadığı ve Abbas ile beraber Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’de arka arkaya konuştuğunu düşünelim. “Direniş ekseni” söylemiyle Ortadoğu’da; Gazze’de Hamas’ı, Lübnan ve Suriye’de Hizbullah’ı, Irak’ta Haşdi Şabi’yi, Yemen’de Husiler’i destekleyen ve kullanan İran’a şok darbe olurdu.

    Eğer Meclis’te iki isim konuşsaydı;

    – İran etkisi kırılmış olacaktı.

    – Türkiye bölgenin tek ağabeyi konumuna oturacaktı.

    – İran’ın tezleri çökecekti.

    – “İsrail’in ağabeyi ABD ise Filistin’in ağabeyi Türkiye’dir” mesajı Ortadoğu’nun en çorak topraklarında bile duyulacaktı.

    Cumhurbaşkanının düşen helikopterini bile Türkiye sayesinde tespit eden ama sonrasında bunu bile inkar eden bir İran var ortada. PKK’lı teröristleri güvenli şekilde sınırlarından geçiren, elebaşlarını Türkiye’den kaçıran bir İran var. Sadece bölgesel mücadele için bile Haniye’nin öldürülmesini sağlamak istemiş ve İsrail’le iş birliği yapmış olamaz mı?

     

    İRAN HABERLERİNİ AMERİKA’DAN AL!

    New York Times’a konuşan İranlı yetkililer Hamaney’in İsrail’e doğrudan saldırı talimatı verdiğini söylemişler. Neden ABD medyasında önden yetiştiriyorlar ki bu İranlı yetkililer? İsrail daha iyi korunsun diye mi?

     

    NE OLUR?

    Maksimum Nisan ayında İran’ın İsrail’e yaptığı ‘saldırımsı’ hareketin bir benzeri olur. ABD-İsrail uçakları ve Demir Kubbe bir füze bile yere düşmeden havada imha edilir. Yere düşen füzeler de gariban Arap çocuklarını öldürür.

    İRAN SAMİMİYSE…

    Hizbullah’ın günde 3 bin roket fırlatma kapasitesi var. Husiler Tel Aviv’i vurabiliyor. Üç koldan İsrail’in kritik hedeflerinden sadece 10 tanesini vursun da görelim.

     

    İSRAİL GÜCÜNÜ GÖSTERDİ

    İsrail Lübnan’da Hizbullah’ın 2 numarasını, İran’da HAMAS’ın 1 numarasını birkaç saat arayla öldürebiliyor. İslam ülkeleri kınıyor da kınıyor. Gerçi kınamak da bir şey, hala sessiz olan ülkeler var… Onları da gözden kaçırmayalım.

    Tarih 9 Ekim 2023…

    İsrail Başbakanı Netanyahu: Vereceğimiz tepki ile Ortadoğu’yu değiştireceğiz.

    Netanyahu dediğini yaptı, Ortadoğu gerçekten de eskisi gibi olmayacak. Peki konuşup da hiçbir şey yapmayanlar ne olacak?

     

    ÖZGÜR BEY ÖZGÜR MÜSÜNÜZ?

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel Haniye’nin üzerinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı. “Hamas liderinin öldürülmesi de bir şiddet olayıdır, bir cinayettir. Biz onu da tasvip etmiyoruz.” Tek kelimeyle fecaat! Özel’den Namık Tan’ın “Mavi Vatan masalı” açıklamasını düzeltmesi bekleyenlerin gözleri yaşlı. Sırada ne var? “Kılıçdaroğlu/eski güzellemesi” lobisi mi başlayacak?

     

    ***

    ELON MUSK’IN DARBE GİRİŞİMİ

    Güney Amerika petrol ülkesi Venezuela’da Başkan Nicolas Maduro’nun seçimi kazandığı ve 3. kez seçildiği ilan edildi. Ülkede sokaklar karşıtı, heykeller devrilmeye başladı. Sosyal medyadan da Maduro’ya karşı sert bir operasyon yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde Google’ın Trump’a sansür uyguladığını söyleyerek isyan eden Musk, Maduro’yu diktatör ilan etti.

    İki isim ulusal televizyonda dövüşecekmiş. Musk dayak yerse “Venezuela’nın seçilmiş başkanı Maduro’dur” mu diyecek?

     

    HATIRLATMA…

    2020 yılında ise bir sosyal medya kullanıcısı Elon Musk ile yazışmasında “ABD yönetiminin sen lityum alabilesin diye Bolivya’da Evo Morales’e darbeyi organize etmesi halkın çıkarına değildi” demesi üzerine Musk “Kime istiyorsak darbe yaparız.” açıklamasında bulunmuştu.

    Devamını Oku

    3. Dünya Savaşı Paris’te Başladı

    3. Dünya Savaşı Paris’te Başladı
    0

    BEĞENDİM

    Hüseyin ALEMDAR – 29 Temmuz 2024

     

    Küresel siyasetin önde gelen aktörleri 3. Dünya Savaşı’nın başladığını ya da başlamak üzerinde olduğunu söylüyor. Sokaktakiler diken üzerine. “Canımı, evimi, arabamı, paramı nasıl korurum” derdinde. Ancak 3. Dünya Savaşı, gördüğümüz okuduğumuz hiçbir geleneksel savaşa benzemiyor. “İşgaller dönemi” geride kaldı demiyorum. Zira bölgemizde ve dünyada devam eden çatışmalar bunun göstergesi. Tarih gösteriyor ki savaş normal barış anormal bir kavram.

    Yeni olmayan ama popüler bir dayatma ile karşı karşıya insanlar: LGBT… Diziler, filmler, oyunlar, şarkılar, bilimum sanatların üzerine bir sos, bir renk olarak yansıtılıyor ama temelinde bu dayatma var. 3. Dünya Savaşı’nın da tam olarak bu olduğunu düşünüyorum. Topraklar işgal edilmiyor, paralar, madenler ganimet sayılmıyor, insanlar esir-köle olmuyor ama insanın özü ağır bombardıman altında.

    DÖRT AŞAMALI İŞGAL PLANI

    1- LGBT zihinlerde legalleştiriliyor

    2- Vücuda dayatılıyor

    3- Aile, karı-koca kavramı bitiriliyor

    4- Kitleselleştirilip normalleştiriliyor

     

    PARİS OLİMPİYATLARI SON HALKA

    Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen 2024 Yaz Olimpiyatları açılış töreni katılımcı ülkelerin kafilelerinin sporseverleri selamladığı törenle başladı. Olimpiyat ve Fransız rejisi sık sık LGBT propagandasına yer verdi. Meşaleyi translar taşıdı, defilede ise ne olduğu belli olmayan; kadın görünümlü erkekler, erkek görünümlü kadınlar boy gösterdi. Çocukların da bu sapıklığı alet edildi.

    LGBT lobisi “Eurovision’da birinci olmak” gibi detay mesajların yerine dünyanın en büyük spor organizasyonunun taşıyıcı kolonu olmayı başardı. Evlerinde oturmuş ülkesinin sporcularını görmek isteyen bireyler, aileler canlı yayında LGBT görsel bombardımanıyla 3. Dünya Savaşı’nın başlangıcına tanık oldular.

    Yukarıda bahsettiğim 4 aşamalı işgal planının ilk 3 aşamasına maruz kalan insanlar 4. aşamanın bu denli geniş çaplı gerçekleştirilmesinden memnun oldular. Geride kalanlar ise ya televizyonu ya da gözlerini kapattılar. Saldırı başladı, şimdi nasıl savunma ve misilleme yapılması gerektiği tartışılmalı.

     

    ***

     

    TÜRK SPORCULARIN KIYAFETİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

    – Pijama

    – Atölye önlüğü

    – Kuru temizleme poşeti

    – İsrail propagandası

    – Yunan bayrağı

     

    ***

    SÖZDE TÜRK DÖNERİ SORUNU (!)

    Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir “Döner kebap bir Almanya yemeğidir. Burada nasıl hazırlanacağına ve yenileceğine herkes kendisi karar verebilmeli. Ankara’dan şartnameye gerek yok.” demiş.

    İşin aslı ve özeti şudur; Cem Özdemir ne kadar Türk ise döner de o kadar Alman’dır.

    Devamını Oku