WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9920 0.27%
EURO 37,8380 0.61%
ALTIN 2.820,180,39
BITCOIN 1963779-3,26%
Coşkun Başbuğ

Coşkun Başbuğ

11 Eylül 2024 Çarşamba

    Şeytanın Yeryüzündeki Hali

    Şeytanın Yeryüzündeki Hali
    0

    BEĞENDİM

    Coşkun BAŞBUĞ – 11 Eylül 2024

     

    Kim bu talihli?

    Elbette İsrail…

    Gerçekten de yazıldığı gibi İsrail denince akla şeytan, şeytan denince akla İsrail geliyor.

    Bir yapı bu kadar sinsi, bu kadar içten pazarlıklı, bu kadar cani olabilir mi?

    Gördüğünüz gibi olabiliyor.

    Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’de hayvandan aşağı diye tanımlanan mahlukat bu olsa gerek.

     

    Nasıl Oluyor…

    Düşünebiliyor musunuz 8,5 milyonluk bir nüfuz, 8,5 milyarlık bir nüfusa kafa tutuyor, efeleniyor ve işin daha da garibi bunu başarıp sonuç alabiliyor.

    Gerçekten inanılır gibi değil.

    Evet gerçekler maalesef böyle ama bu karamsar tablodan sonra şu müjdeyi vereyim, İsrail için artık işin sonu geldi.

    Bu şer düzen mutlaka yıkılacak ve İsrail denen terör örgütü İTÖ hak ettiği cezayı alarak bu topraklardan gidecek.

    Çünkü bugün artık isyan, İsrail’e olan tepki dünya çapında.

    Bugün yeryüzünde İsraillilerin hiçbiri dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun ben İsrail vatandaşıyım diye sokaklarda gezemiyor, ben İsrail vatandaşıyım diye uluorta söyleyemiyor.

    Nefret öylesine büyük ki…

    Üstelik bu nefret sadece İsrail’e değil ona destek veren hamisi Amerika’ya da.

     

    Peki İsrail Ne Yapıyor…

    İsrail bu olan biteni görüp kendine ders çıkaracağına, kuduz köpeğin gösterdiği refleksi gösterip kendine yakışanı yapıyor, şuursuzca sağa sola saldırıyor.

    Son günlerde bu saldırılardan nasibini alan ülkelerden biri de İngiltere.

    Malum İngiltere’de geçtiğimiz günlerde genel seçimler yapıldı.

    Yapılan seçim sonucu İşçi Partisi, yaklaşık yüzde 34’lük oyla 650 sandalyeli parlamentoya 412 milletvekili sokarak 14 yıllık Muhafazakâr Parti iktidarını sonlandırdı.

     

    Neler Değişti…

    Başbakan Starmer göreve gelir gelmez İsrail savunma ihracat lisansını iptal ederek İsrail’e silah satışını durduracağız dedi.

    Bunun üzerine parlamentoda İsrail’e yönelik kısmi silah ambargosu kararı alındı ve 30 silahın satış lisansı iptal edildi.

    Esasen bu karar oldukça geç alınmış bir karardı.

    İngiltere kendi yasalarını İsrail uğruna tam on bir ay boyunca görmezden gelmişti.

    Bir diğer önemli gelişmede Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yaşandı.

    Bir önceki hükümet, UCM’nin Netanyahu hakkında aldığı tutuklama kararına itiraz etmişti. Yeni hükümetin Başbakanı Starmer İngiltere’nin bu itirazını geri çekti.

    Yeni İngiliz hükümeti ile İsrail arasında bir diğer kriz Filistin’e yardım konusunda yaşandı.

    İngiltere’nin Birleşmiş Milletler Yakın Doğu Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansına yaptığı finans desteği seçimi kaybeden hükümet tarafından ocak ayında kesilmişti.

    Başbakan Starmer göreve gelir gelmez bu finans desteğini açtı.

    Tüm bu gelişmelerden sonra ne oldu dersiniz.

     

    Sen misin Bunları Yapan…

    Bu gelişmelerin ardından bir an da Londra sokakları karıştı ve her yer savaş alanına döndü.

    Neydi olaylara sebep?

    Göçmen karşıtları.

    Yabancılara karşı olanlar bir an da ayaklandılar ve “yabancılar dışarı” sloganlarıyla sokakları yıktılar, yaktılar.

    Nasıl benziyor değil mi.

    Biz de köpürtülmek istenen Kayseri olaylarına, gezi, hendek olaylarına.

    Akıl aynı olunca tezgahta nereye gidersen git aynı oluyor.

    Devamını Oku

    İhanet Parayla Değil Ki…

    İhanet Parayla Değil Ki…
    0

    BEĞENDİM

    Coşkun BAŞBUĞ – 02 Eylül 2024

     

    Geçtiğimiz günlerde Irak’ta TÜRK diyarı olarak bilinen Kerkük üzerinde bir İHA’mız düşürüldü.

    Olayın hemen arkasından omuzları bol yıldızlı üniformalı bir şarlatan kameralar karşısına geçti ve kediden kaçan fare misali nefes nefese İHA’mızı nasıl düşürdüklerini anlattı.

    Türkiye’ye duyduğu kin ve nefreti saklama gereği duymayan bu proje soytarı kimdir diye merak ettim ve öğrendim ki şahıs Irak ordusunda Kuzey Hava Savunma Komutan yardımcısı olarak görev yapan Abdülselam Hammud Ramazan adlı bir tuğgeneralmiş.

    Baktığında Irak askeri olan zat biraz derine indiğinde gizli İran askeri, ülkesi yerine İran ve Amerika’ya askerlik eden bir hain.

     

    İşin Tuhaf Tarafı

    Irak hava sahası, ülkenin işgal edildiği 1991 yılından bugüne kevgire dönmüş durumda.

    O gündür bugündür Amerika ve İsrail İHA’ları, helikopterleri, savaş uçakları Irak toprakları üzerinde cirit atıyorlar.

    Türk İHA’sı hava sahamızı ihlal etti diye yaygara koparan soytarı mevzu Amerika ve İsrail olunca kuyruğunu kısıyor ve bırakın saldırmayı laf dahi söylemiyor.

    Bizim işimiz hırlayanla değil hırlatanla olduğu için dönelim mevzumuza.

     

    Hollywood Tarzı…

    İş önceden kurgulanmış.

    Aksungur vurulduktan sonra yanarak düştüğü görüntüler an be an kayıt altına alınıyor ve sonrasında servis ediliyor.

    Bu görüntüler ve geçtiğimiz hafta Rusya da vurulan gökdelene ait İHA görüntüleri ilk seyredildiğinde doğrudan 11 Eylül saldırılarını çağrıştırıyor.

    Bu çok doğal bir çağrışım zira her üçünde de işleyen akıl aynı akıl.

     

    Oyun Tutmadı…

    Olay anında gündem oldu.

    Irak Merkezi Hükümeti hemen devreye girdi ve olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığını söyleyerek spekülasyonların önünü kesti.

    Eşzamanlı bir hamle de Türk Dış işleri Bakanlığından geldi.

    Bakanlık sözcüsü Öncü Keçeli konuyu özetledi;

    “Bugün Kerkük’te yaşanan hadiseyle ilgili açıklama Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yapılmıştır.

    Olayın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılması için Irak makamlarıyla koordinasyon sağlanmıştır.

    Türkiye‘nin terörle mücadelede kararlılığı tamdır.

    Türkiye, Irak topraklarında yuvalanmış terör örgütüyle mücadelesini, BM Şartı’nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa ilkesi uyarınca sürdürmektedir.

    Türkiye ve Irak arasında terörle mücadele alanında giderek kuvvetlenen güçlü ve ortak bir irade bulunmaktadır.

    Son dönemde PKK’nın Irak’ta ‘yasaklı örgüt’ ilan edilmesi ve 15 Ağustos tarihinde Ankara’da imzalanan “Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı’ bu yaklaşımın ürünleridir.

    Söz konusu işbirliğinin sahada somut sonuçlar vermesi ve bu amaçla yetkili makamlar arasındaki eşgüdümün artırılması hususunda her iki ülke de kararlıdır.”

     

    Düğüm Çözülüyor

    Irak tarafından yürütülen soruşturma sonucu Aksungur’u düşüren generalin hiçbir yerden izin almadan hava savunma sistemini ateşlediği ortaya çıktı.

    Soruşturma derinleştiğinde söz konusu şahsın Haşdi Şabi ile irtibatlı olduğu tespit edildi ve görevden alındı.

    Haşdi Şabi kim?

    İran…

    Yani sözde Müslüman ve komşu ülke.

    Bunlar sağır sultanların bile duyduğu bilindik işler ama ben yine de yazayım dedim. Belki birileri anlar diye.

    Anlarlar mı?

    Nerdeee….

    Devamını Oku

    Terör havalandı

    Terör havalandı
    0

    BEĞENDİM

    Coşkun BAŞBUĞ – 23 Ağustos 2024 – Terör havalandı

    03 Nisan 2023…

    Bir son dakika haberi düştü ajanslara.

    “Türkiye Talabani’ye hava sahasını kapattı. “

    Alınan karar bir ilkti.

    Bu nedenle başta Irak olmak üzere haber dış dünyada şok etkisi yarattı ve herkes aynı soruyu sormaya başladı.

    Neler oluyor?

    Türkiye neden böylesi bir karar aldı?

    Esasen görmeyi bilen ve süreci takip edenler için bu soruların cevabı netti.

    Bu karar PKK terör örgütünün Süleymaniye’de faaliyetlerini yoğunlaştırması nedeniyle alınmıştı.

     

    Her Türlü Alçaklık Var…

    Türkiye kendini sarmalamaya çalışan bu tehdidi görmezden gelemezdi.

    Hemen şah mat dedi ve önce hava sahasını kapattı, ardından 19 Eylül 2023 tarihinde Süleymaniye’de bulunan Arbat Havalimanını vurdu.

    Hedef alınan yerler paramotor ve dron imal edilen depolar ile bu hava araçları için eğitim verilen sahalar oldu.

    Zira çapulcu sürüsü sınırları geçemiyor, Anadolu’ya sızamıyor, ona destek veren ABD 15 Temmuz işgal girişiminden sonra sınırlarda işleyen FETÖ, PKK-PYD-YPG ile DEAŞ işbirliğini işletemiyordu.

    Düşündüler, o halde ne yapmak lazım.

    Buldular, terörü havalandırmak lazım.

    Dronlarla, paramotorlarla terörü havadan taşımak lazım.

    Öyle yaptılar ve o nedenle de Süleymaniye’deki yapılanmaya gittiler.

    Bizde gittik havada ve karadaki tüm yapılanmalarını başlarına geçirdik.

    Geçtiğimiz gün havada keklik gibi avlanan paramotorlu dört terörist bunun en son örneğiydi.

    Peki neydi bu bölgenin özelliği?

    İran’a yakın olması mı, Talabani’nin ihaneti mi?

    Her iki seçenekte doğru cevap ama ben burada Talabani denilen satılığın üzerinde durmak istiyorum.

     

    Talabani…

    Katiller ordusu Çekiç Güç, 1991 yılında başlattığı Irak işgaliyle önce bütün ülkeyi kana buladı, ardından topraklarını üçe böldü.

    Bölünmeden nasibini alan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan adı altında özerk bir bölge oluşturuldu ve başına da proje isim Celal Talabani getirildi.

    Zaman içinde Mesut Barzani Talabani yönetimine bayrak açtı ve kendi özerk bölgesini oluşturdu.

    Bu bölünme sonucu Mesut Barzani “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi” (IKBY) olarak Erbil’de Celal Talabani ise “Kürdistan Yurtseverler Birliği” (KYB) olarak Süleymaniye’de yapılandı.

    Bu gelişme zaten bölünmüş olan bölgenin kendi içinde tekrar ikiye bölünmesi demekti.

    Son günlerde adı çokça anılan Süleymaniye, Kandilin güneyinde, Kerkük’ün doğusunda bir yerleşim alanı.

    Adı çokça anılıyor ama hayra değil.

    Zira Bafel Talabani kontrolünde olan bölge son zamanlarda; Kandilden, Mehmetçiğin harekatlarından, Türkiye Cumhuriyeti devletinden kaçan bütün soysuzların toplandığı terör bataklığına dönüşmüş durumda.

     

    Bafel Talabani…

    Ömrünü Amerika’nın yollarında harcayan Celal Talabani’nin oğlu.

    Celal Talabani Türkiye’nin yanlıştan döndürmek için üzerinde emek sarf ettiği biri.          Turgut Özal döneminde Türk Pasaportu verilerek onore edildi ama buna rağmen taşıdığı pasaporta ihanet ederek Türkiye’den uzaklaşıp İran’a yanaştı.

    Celal Talabani’nin 2017 yılında vefatı sonucu yerine oğlu Bafel Talabani geçti.

    Kardeşleriyle verdiği iktidar savaşından galip çıkan Bafel silik kişilikli, liderlik vasfı taşımayan bir mirasyediydi.

    Ta ki… Bret Mc Gurk ile tanışana kadar.

     

    Bret Mc Gurk…

    Küresel kanadın Irak ve Suriye’de kullandığı ellerinden sürekli kan damlayan Amerikalı bir katil.

    Bölgeyi çok iyi bilen Mc Gurk iki ülke topraklarında bütün terörist faaliyetleri organize eder, yönetir ve yönlendirir.

    İyi derecede Kürtçe ve Arapça bilmenin getirdiği avantajı da kullanarak aşiretleri örgütler.

    Bölgede petrol, uyuşturucu ve kirli para trafiği bu kişi üzerinden yürür.

    Türkiye’nin baskıları sonucu Trump bu kişiyi görevden alarak Amerika’ya çekti. Ancak Biden iktidara gelir gelmez ilk yaptığı iş Mc Gurk’u tekrar bölgeye atamak oldu. Hem de Irak ve Suriye’nin yanında Afrika Sorumluluğunu da ekleyerek.

    Mc Gurk kayıp zamanları telafi etmek için hızlı bir giriş yaptı ve kurduğu yeni oyunu kullanışlı aktör Bafel üzerinden kurguladı.

    Senaryo gereği Bafel’in yıldızının parlatılması gerekiyordu.

    Mc Gurk de öyle yaptı.

    Bafel’i sürekli yanında tutarak, isimleri öne çıkmış teröristlerle görüntüler verdirerek gündemde kalmasını sağladı.

    Bafel’de diyet borcunu fazlasıyla ödedi ve Amerika’nın istekleri doğrultusunda Süleymaniye’yi terör bataklığına çevirecek şekilde yeniden yapılandırdı.

    Şimdi her iki yapı için hesap vakti.

    Yakında Süleymaniye bölgesinde başlayacak olan harekât ve operasyonlar hem bu kişilerin ilişkilerinin hem de yürüttükleri terör sürecinin sonu olacak.

    Londra’ya kaçtığı söylenen Talabani bu işten sıyırmayı başarabilecek mi?

    Bu devletin tarihte alacaklı olduğu kimse yok.

    Benden söylemesi….

    Devamını Oku

    Aklımda Deli Sorular

    Aklımda Deli Sorular
    0

    BEĞENDİM

    Coşkun BAŞBUĞ – 09 Ağustos 2024

     

    Haniyye

    Hamasın lideri.

    Filistin davasının bayraktarı.

    Gazze direnişinin sembolü.

    Ömrünü davaya adamış bir ulusal kahraman.

    Katledildi.

    Nerede?

    İran’da

    Nerede?

    Tahran’da.

    Yani İran’ın tam kalbinde.

    Peki neden gitmişti Haniyye İran’a?

    Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanlığı görevine başlama törenine katılacaktı.

    Davet kimden gelmişti?

    İran’dan.

     

    Aman Allahım…

    İşte o İran davet ettiği misafirini katletti ve yaşanan tüm kaos ve iddialara seyirci kaldı.

    Olay sonrası bütün gözler İran’a çevrildi.

    Herkes olayla ilgili bir açıklama bekliyordu.

    Ama her zaman olduğu gibi, tıpkı reisinin helikopter suikastında yaşandığı gibi beklenen açıklama bir türlü gelmedi, gelecek gibi de durmadı.

    Gelmesi gereken açıklama gelmediği için olayla ilgili iddialar ve tahminler de birbiri ardına yağmaya başladı.

     

    Neydi İddialar…

    Saldırı denizaltıdan fırlatılan bir füze ile yapıldı.

    Bina İran dışından atılan bir füze ile vuruldu.

    Haniyye bina dışı yakın mesafeden atılan bir roketle öldürüldü.

    Suikast iki ay önce odaya kurulan bir düzeneğin uzaktan kumanda ile patlatılmasıyla gerçekleşti.

    Tüm bu iddialar havada uçuşurken İran resmi makamlarından, ancak yoldan geçen ilkokul çağındaki bir çocuğun yapacağı açıklama geldi.

    “Haniyye havadan atılan bir cisimle vuruldu.”

     

    Acem Taktiği…

    Son yaşanan olaylarda net olarak görülüyor ki İran’ın böylesi durumlarda uyguladığı bir devlet aklı ve taktiği var.

    İran bu tür şaibeli olaylarda asla açıklama yapmıyor ve bilerek konuyu puslu ve şaibeli bırakıyor.

    Örnek, Reisi suikastı.

    Reisi ve beraberindeki devlet erkânının nasıl öldüğü, heyeti taşıyan helikopterin nasıl düştüğü hala bilinmiyor.

    Konu aydınlandı mı?

    Hayır.

    Bırakın aydınlatmayı mesele konuşulmuyor bile, unutuldu gitti.

    Oysaki bu suikastla derin İran bir taşla çok kuş vurdu ve İran’ın yarım asırlık siyasetini dizayn etti.

    Aynı olay Haniyye suikastında da yaşandı.

    Bu suikast ile de Hamasın siyasi geleceği dizayn edildi.

     

    Suikast Nasıl Yapıldı…

    Amerika’ya bakarsanız suikast iki ay önce odaya kurulan bir bomba düzeneğinin uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu gerçekleşti.

    Olabilir mi?

    Mantıklı olabilir.

    İran bu açıklama gelir gelmez alışık olmadık bir şekilde süratle topa girdi ve saldırının bina dışından atılan kısa menzilli bir füze ile yapıldığını söyledi.

    O zaman şu soruyu soralım.

    O ana kadar gıkı çıkmayan, sürekli üç maymunu oynayan İran ne olmuştu da bu topa girmek zorunda kalmıştı.

    Aslında sebebi çok açık…

    Eğer İran Amerika’nın iddiasını yalanlamazsa rejim ve yürüttüğü arka plan karanlık süreç tarihinde hiç olmadığı kadar sorgulanır ve rejim bunun altından kalkamaz.

     

    Düşünsenize…

    İddiaya göre devlet konukevi olarak kullanılan resmi bir binaya MOSSAD ajanları ellerini kollarını sallayarak giriyorlar, bombalı düzeneği kuruyorlar ve yine ellerini kollarını sallayarak binadan çıkıyorlar.

    Ve ne hikmetse tüm bu olanlar ne kameralar tarafından ne de herhangi bir kişi tarafından görülmüyor.

    Bu iddia rejim içinde kokuşmuş tüm kirli işleri ortaya çıkaracağından İran hemen ortalığa atlayarak iddiayı yalanladı ve saldırının kısa menzili bir füze ile yapıldığını söyledi.

    Şimdi gelelim İran resmi makamlarına sorulacak sorulara…

    Elinde madem böylesi bir bilgi vardı neden vakti zamanında kamuoyu ile bu bilgiyi paylaşmadın?

    Eğer iddian doğruysa bina çevresinde almış olduğun güvenlik tedbirlerine ne oldu?

    Füzeli saldırıyı yapanlar nasıl kaçtı?

    Saldırıyı yapanlar nasıl kaçabildiler?

    Vss.. Vsss. Vssss….

    Bu soruları çoğaltmak, bilinmezleri artırmak mümkün.

    Bu ve benzer sorular kamuoyunun cevabını merakla beklediği, bilmek istediği sorular.

    Kamuoyunun bunca bilinmez içinde bildiği iki doğru var ki bu sorular İran tarafından asla cevaplanmaz ve böyle bir suikast de İran’ın parmağı olmadan asla olmaz.

    Devamını Oku

    Kuduz

    Kuduz
    0

    BEĞENDİM

    Coşkun BAŞBUĞ – 25 Temmuz 2024

     

    Irak’ta işler değişiyor.

    Irak’ta dengeler değişiyor.

    Her şey yolunda giderse muhtemelen bu sonbaharda Irak’ın her karışında terör yerine güvenlik, huzur, asayiş ve ticaret kol gezecek.

    Kuzeyde kilit kapandıktan sonra muhtemelen istikamet güney olacak.

    Tüm bu başlıklara baktığınızda ortaya çıkan gerçek şu;

    Bölgede sadece askeri alanda değil ekonomik ve ticari anlamda da önemli gelişmeler yaşanıyor.

    Terörle mücadeleden sonra bölgedeki en kritik gelişme kalkınma yolu.

    Ovaköy sınır kapısı ile Faw limanı arasında açılacak olan yol 1.200 km.lik kara ve demiryolundan oluşuyor.

    Bu yol ucu Çin’e kadar dayanan geniş kapsamlı bir proje.

    Limanda ilk deneme Eylül ayında yapılacak.

    Aksaklık olmazsa liman tam teşekkül Ocak 2025’te faaliyete geçecek.

    Bu hedefte gösteriyor ki terörle mücadele 2025 yılına kadar mutlaka tamamlanacak.

    Bu nedenle operasyonlar son zamanlarda sıklaştı ve bu sıklıkta örgütteki paniği artırdı.

    Yaşanan panik, Irak merkezi hükûmetinin PKK’yı “yasaklı örgüt” ilan etmesi ve operasyonlarda verilen kayıplar örgütün agresifleşmesine neden oldu

    Örgüt özellikle Irak’ın kuzeyinde alan hakimiyetini önemli ölçüde kaybetti.

    Bu kayıp hareket alanı daha da daralan örgütü Irak’ın derinliklerinde yeni yaşam alanları aramaya itti.

    Arayış içindeki örgütün şu an tek amacı yeni tehditler yaratarak Türkiye-Irak ilişkilerinin olumlu seyrini akamete uğratmak.

    Örgüt bu ruh haliyle Irak’ın farklı şehirlerinde orman yangınları ve kundaklama türü terör saldırılarına girişti, bu nedenle Bağdat’ta terör eylemleri planladı.

    Bu kanlı planlar sonucu saldırılar Erbil, Duhok ve Kerkük’te başladı.

    Örgüt bu yerleşim yerlerinin çarşı, pazar yerlerinde yangınlar çıkardı.

    Çıkan yangınlar sonucu çok ciddi maddi zarar meydana geldi, şehrin tarihi mirası yapılar önemli ölçüde zarar aldı.

    Kerkük’ün tarihi Kayseri Çarşısı’nda yüzden fazla dükkân yandı, çok sayıda dükkân hasar aldı.

    Erbil’de bulunan aynı isimdeki tarihi çarşıda da 200’ü aşkın dükkân yandı.

    Ayrıca Duhok il merkezinde yer alan Çele Pazarı’nda çıkarılan yangın sonucu 300’den fazla dükkân küle döndü, kayıplar milyonlarca doları buldu.

    Dergele köyündeki sivilleri kalkan yaparak Mehmetçiğin bulunduğu üs bölgelerine havanla saldırı düzenleyen teröristler, yerlerinin tespit edilememesi için ormanları ateşe verdi.

    Yürütülen soruşturma da bu yangınların kundaklama olduğu ve terör örgütü PKK militanları tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

    Yapılan operasyonlarla terör eylemlerini gerçekleştiren üç teröristin ikisi Kerkük’te biri ise Diyala’da yakalandı.

    Suçlamaları kabul eden Teröristler verdikleri ifadelerde başka bölgelerde de yangın çıkarmak maksadıyla sabotaj eylemleri planladıklarını, Bağdat’ta terör eylemleri gerçekleştirmek üzere hazırlık içinde olduklarını, Irak topraklarından bulunan Kerkük-Ceyhan petrol boru hattına da sabotaj yapacaklarını itiraf ettiler.

    İtiraflar PKK’nın yaşadığı paniği açıkça göstermektedir.

    Örgüt telaşla, farklı şehirlerde kundaklama ve orman yakma eylemleri yapmakta, şehirlerin elektrik hatları ve boru hatları gibi stratejik noktalarına saldırılar düzenlemektedir.

    Bu saldırılarda amaç Irak’ın karar alma mekanizmaları üstünde baskı kurmak ve Türkiye-Irak ilişkilerini engellemektir.

    Bu nedenle acilen yapılması gereken Türkiye ve Irak’ın güvenliğini tehdit eden terör örgütünün en hızlı şekilde Irak topraklarından temizlenmesidir.

    Bu husus gerek ikili ilişkiler gerek bölgenin gidişatı için son derece önemlidir.

    Devamını Oku