Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulüp tesislerinde gerçekleştirilen basın toplantısında gündem hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Ali Koç’un açıklamaları şu şekilde:

Galatasaray’ın Türk futbolu için nasıl bir beka sorunu olduğunu anlatacağım. Bir puan kaybı sonrası veya işler iyi gitmeyince ortalığını birbirine katarlar ve bu durumdan nemalanırlar. Sezon bitince ‘her şeyi açıklayacağız’, ‘ Ligi bitirtmeyiz’ derler sezon bitince suspus olurlar. İşler istedikleri gibi gidince ‘sağ duyulu olalım’ derler.

Rakibimizin DNA’sını sizlere anlatayım; Samimiyetsizlik ve riyakarlıklardan ibaret. Tenhada ayrı umumide ayrı söylem içerisinde bulunurlar. Kendilerine yapılmasını istemediklerine başkalarına hiç çekinmeden yaparlar. Ortalığı karıştırıp bundan da nemalanırlar. İstediklerini elde edebilmek için hak yemekten hiç çekinmezler. Tehdit, şantaj ve itibar suikastı yaparak hakemleri ve TFF Kurulları’nı tehdit altında tutarlar.

Sadece kendilerini akıllı diğerlerini saf görürler. TFF Başkanı ve Yönetim Kurulları ile Galatasaray arasındaki ilişkiyi çözemedik. Kulüpler Birliği’nin açıklamasına şerh koyarak TFF’ye adeta şerh koydular.

“ARANIZDAN BİRİSİ ÇIKIP SÖYLEMİYOR MU?”

Çok kısa bir süre sonra ise TFF’yi tarihin en kötü yönetimi olarak istifaya davet ettiler.

Fenerbahçe hakkını aramak için 19 Mart’taki Alanyaspor maçının devre arasında bir paylaşım yaptı.

Olayın üstünden 10 gün geçtikten sonra bire bir aynısını kendileri yaptılar. Aranızdan biri çıkıp söylemiyor mu? ‘Aynı şeyi biz yaptık’ diye.

“BASKI YAPARAK İSTEDİKLERİNİ ELDE ETMEYE ALIŞMIŞLAR”

Bunların taktiği insanların üstünde baskı kurmak. İddialarda bulunarak İnsanlara itibar saldırısında bulunurlar. Buradaki temel hedef; söz konusu kişiyi kamuoyunun önüne atmak. Murat Ilgaz için ‘Fenerbahçeli’ dediler.

PFDK Başkanı için ‘Sırtında Fenerbahçe formasıyla kararlar almaya devam ediyor’ dediler. MHK Başkanı Lale Orta’yı Fenerbahçeli olduğu iddiasıyla baskı altına almaya çalıştılar. TFF Başkanı bunları susturacağına Lale Orta’nın linç edilmesine çanak tuttular.

Mevcut TFF Başkanı Galatasaray Kongre Üyesi, kulüpte yöneticilik yapan birisi de geçmişte Koç Holding’de görev yapmıştı ama bunları görmezden geliyorlar. Baskı yaparak, saldırarak istediklerini elde etmeye alışmışlar.

“SİZ DE BİZİM GİBİ YABANCI HAKEMİ DESTEKLEYİN”

Siz de bizim gibi yabancı hakemi destekleyin. Bu sizin için en büyük samimiyet testidir. Türk hakemlerine güveniyorsunuz ama sadece Fenerbahçe maçlarında güvenmiyorsunuz. Kendinize yapılmadığı istemediğiniz şeyi başkalarına yaptığınız için büyük bir beka problemisiniz.

Yabancı hakem istemezler, Avrupa’da yabancı hakemlerin nasıl maç yönettiğini görüyorlar. Kendilerini, Avrupa’da yere atıyorlar ama onlar “Kalk” diyor. Tabii istemezler.

“GALATASARAY YABANCI HAKEMLERİ TÜRKİYE’DE İSTEMEZ”

Galatasaray yabancı hakemlerin Avrupa’da nasıl maç yönettiğini gördüğü için yabancı hakemlerin Türkiye’de görev yapmasını istemezler. Çünkü en iyi sonuçları Türk hakemlerle alırlar. Hülleli transfer yapmada, oyuncu ayartmada, çıkarlarına göre transfer haberleri çıkartmada, çıkarlarına göre yanlış bilgilendirme yapmada da şampiyonlar ligindeler.

Bu ülkede bir tek kulüp çıkıp ‘Fenerbahçe oyuncumuzu ayarttı’ diyemez. Ama Galatasaray’ın oyuncunun menajerini ikna eder, ayartır sonra da kulübünü köşeye sıkıştırıp oyuncuyu o şekilde alırlar.

Taylan Antalyalı, Oğulcan Çağlayan’ı bu isimlere örnek verebiliriz. Ya da oyuncuları kadro dışı bıraktırırlar.

Mame Thiam tam da Kayserispor-Galatasaray maçı öncesinde kadro dışı bırakıldı. Daha sonra Pendikspor’a transfer oldu. Galatasaray-Eyüpspor-Pendikspor arasındaki ilişki tüm kamuoyunun malumudur.

“O KADAR CÖMERT SPONSORLARI VAR Kİ…”

4 futbolcu var; Resmi kontrattaki bedellerin gerçeği yansıtmasının mümkünatı yok. İradeli bir federasyon olsa beni çağırır görüşür. Futbolcuya ödeyecekleri bedel ile resmi sözleşmede yazan bedel arasında fark var. Yeri gelir sponsorluk, yeri gelir imaj hakları yeri gelir gayrimenkul anlaşmasıyla bu farkları kapatırlar. O kadar cömert sponsorları var ki isimlerinin açıklanmasını kesinlikle istemezler.

“MORUTAN TRANSFERİ LİMİT AÇMAK İÇİN KULLANILDI MI?”

3 milyon euro’ya Morutan’ı sattıklarında ‘müthiş bir başarı’ olarak kamuoyuna sunulmuştu. Meğerse belli sayıda ilk 11’de oynama şartı varmış. O yüzden Ankaragücü Morutan’ı ilk 11’de oynatmıyor. Bu 3 milyon euro transferde limit açmada kullanıldı mı? Bunu öğreneceğiz.

Bakambu’nun Real Betis’e transferinde de kamuoyunu yanlış bilgilendirdiler. Real Betis’in 5+5 milyon euro ödeyeceğini duyduk. Sonrasında söz konusu kulübün başkanının açıklamalarıyla işin aslını görmüş olduk.

Zaniolo mevzusu… Galatasaray’ın bir yöneticisi, Zaniolo’ya verdiğimiz teklifi bir TV’de ifşa etti. Bu suç. ‘Fenerbahçe daha çok verdi ama oyuncu bizi seçti’ diyor. Biz de bunu mahkemeye götürdük. Bilirkişi raporunda ‘Bonuslar dahil, Galatasaray’ın teklifi, Fenerbahçe’den daha yüksek. Erden Timur’un ifadeleri yanıltıcı’ deniyor.

Bir kulüp başkanı ‘3 futbolcunun beyni ile kalbi çelişmiş olabilir’ dedi. Bu Fenerbahçe tarafında olsa neler olurdu bir düşünün…

Kendilerinde yetişmiş veya oynamış oyuncuların başka takımlara gittiklerinde, kendilerine karşı performansı ortada. Ümit Karan’ın Eskişehirspor’da forma giyerken, paylaştığı bir anıda söyledi. Galatasaraylı olduğu için gol atmak istemediğini söyledi. Gözlerime inanamadım. Younes Belhanda geçen sezon maçtan önce üçlü çektirdi…

“ŞAMPİYONLUK YARIŞINA ETKİSİ NE OLACAK?”

Basın toplantılarında istemedikleri soru geldiğinde, soru soran kişi kurumuna şikayet edilir ya da iletişim direktörleri mesaj atar tehdit eder.

Türk futbolunun ne hale geldiğini görmek için Galatasaray – Antalyaspor maçına bakmak yeterli olacaktır. O kadar çok örnek verebiliriz ki, iki sezon Netflix dizisi çıkar…

Vinicius, Antalyaspor maçında hakeme söz söylüyor hiçbir kart yok. Yüzüne söylüyor… Fred arkasını dönüp, ‘aptalca bir karar’ diyor kırmızı kart çıkıyor.

Son 4 maçta 59 faul yapıp, 15 sarı kart gördük. Galatasaray son 4 maçta 62 faul yaptı, 4 sarı kart gördü.

Mauro Icardi, kamuoyu baskısı sayesinde PFDK’ya sevkedildi. Onda da tedbirsiz… ‘Alt limitten ceza ver’ demek bu.

TFF ile aralarındaki ilişkinin adını biz koyamadık. Bir taraftan savunurken, bir taraftan da istifaya davet ediyorlar. TFF tarafından korundukları, zor anlarında TFF’nin yetiştiği ortadadır.

Abdülkadir Bitigen, Galatasaray maçında yanlış penaltı verdiğini hakem toplantısında itiraf ediyor. Hakemler 1 Mart’ta Hugh Dallas ve Mehmet Büyükekşi’nin de katıldığı bir toplantı yapıyor. Hugh Dallas da Abdülkadir Bitigen’e penaltıyı soruyor. Bitigen penaltı kararının yanlış olduğunu itiraf ediyor. Bunun şampiyonluk yarışına etkisi ne olacak?

“TERÖRİST BAŞININ ‘DUA VE HİMMETLE AYAĞA KALDIRMAMIZ LAZIM’ DEDİĞİ KULÜP KİM?”

Ülkemizi ele geçirmeye çalışan terör örgütüne ilk baş kaldıran ve diz çöktüren Fenerbahçe’dir. Başkanımız ‘ne şikesi memleket elden gidiyor’ dedi. Sonra neler oldu gördünüz.

Arkalarında hangi güç varsa, neye güveniyorlarsa bu davranışlarını her hafta yapıyorlar. Sonra mağduru oynuyorlar.

3 Temmuz’u kumpas olarak görmeyenlere soruyorum; 17-25 Aralık’ı ve 15 Temmuz hain darbe girişimi ve diğer FETÖ kumpasları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunlardan işine geleni meşru, işine geleni gayrimeşru kabul etmeniz, riyakarlığınızın en büyük kanıtıdır…

Terörist başının ‘dua ve himmetle ayağa kaldırmamız lazım’ dediği kulüp kim? Bizim için ‘sert ve katı’ diyor. Belki de o yüzden oraya çöktüler. Bize zaten çökemezler de…

Fenerbahçe, bu ülkede FETÖ ile ilgili en son çamur atabileceğiniz kurumların başında gelir. Fenerbahçe’ye bu suçlamayı yapacak son kurum da sizsiniz; Galatasaraylılar…

İddia ettiği hayali koalisyonları tanımlarken şampiyonluk mücadelesini Türk tarihinin en şerefli mücadelesi olan Çanakkale Savaşı’na benzetiyor. Hadi oradan be kardeşim. Yaşı itibariyle mi diyeyim, cesaret hapı mı? Ne saçmalık bu? İzahı yok. Git, Zaferin Rengi filmini izle sayın başkan, neyin ne olduğunu daha iyi anlarsın…

DURSUN ÖZBEK’İN KONUŞMA İSTEĞİNİ ANLATTI

Birkaç ay önce bir ziyaretçim vardı, telefonu çaldı ve arayan Dursun Özbek’ti. Acil görüşmek istediğini söyledi ve Gayrettepe’deki otelinde randevulaştılar. Ortak dostun anlattığına göre, Dursun Özbek orada kendisine ‘Kulüpler Birliği’nde tek dostluk yapacağım kişi Ali Bey’dir. Ortam çok gerildi, istenmedik olaylar yaşanabilir. Ali Bey ile kimsenin bilmediği bir ortamda buluşup yol haritası çizmek isterim. TFF Başkanı, bizi birbirimize düşürüp, keyifle izliyor. Kendisi seviyesiz bir adam. Hatta geçen gün Ali Bey ile bana aynı anda toplantı saati verip, bizi aynı masaya oturtarak gereksiz tartışma çıkmasına vesile oldu’ dedi. Bu olay yaşandı. Bende o an bütün taşlar oturdu. ‘Ali Bey ile konuş, bu hepimiz için iyi olacaktır. Lütfen bunu Ali Bey’e ilet.’ diyor. Görüşmede kendi camiası içinde kendine karşı kumpaslar kurulduğunu, seçim için arkasından çalışmalar yapıldığını ve yapılan paylaşımlardan kendisinin haberi olmadığını da söylüyor.

CAMİAYA ÇAĞRI

Fenerbahçeliyim diyen herkese sorumluluk düşüyor. Takımı ve hocamızı sahiplenmeli, dimdik ayakta durmalıyız. 3 Temmuz’da nasıl mücadele ettiysek, bu camia ile de aynı şekilde mücadele içinde olmalıyız. Camiamız en ağır saldırılara maruz kalsa da, çok şükür haram kupalar kazanmak için bu memleketin evlatlarını birbirine kırdıranlardan olmadı, hiçbir zaman da olmayacak…

Buradan sorumlulukları olanlara sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, kimsenin baskısıyla hareket etmeyin. Doğrudan kaçmayın. Doğruları savunun. Milyonların hakkının sorumluluğu sizin omuzlarında. Sahada hak yemeyin. Bu konunun paydaşı, her kim varsa sesleniyorum…

Türk futbolunu rehin almış bir şebeke var. Bir devrim yapmamız lazım. Futbol devrimi. Türk futbolu bitmiş. Sahalar, bilançolar, hakemlerin performansı, gençlere verdiğimiz değer…