“Dün olduğu gibi bugün de milletimin, devletimin, memleketimin iyiliği için her türlü bedeli öderim” diyen Meral Akşener, partisinin seçimli olağanüstü genel kurulunda aday olmayacağını açıkladı.
Akşener’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde:
Aziz Milletim;
30 yıllık siyasi kariyerim boyunca; ülkemizin geleceğini, milletimizin huzurunu, devletimizin iyiliğini yakından ilgilendiren birçok meselede kararlar almam, tutumlar benimsemem gerekti. Bu kararları alırken, bu tutumları takınırken de; her defasında bireysel çıkarlarımı, kısa vadeli potansiyel kazanımları ve yapılan her türlü “cazip” teklifi bir kenara bırakıp; sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini ve Türkiye’nin ihtiyaçlarını merkeze aldım. Rabbime şükürler olsun ki; aldığım her kararın, benimsediğim her tutumun ne kadar isabetli olduğu da, her zaman kısa vadede olmasa da, zaman içerisinde mutlaka ispatlandı.
Ayrıca günümüz siyasetinde görmeye pek alışık olmadığımız biçimde; şartlar ne kadar Çetin, siyasi konjonktür ne kadar elverişsiz olursa olsun; her kararımın, her tutumumun sorumluluğunu almayı da mutlaka bildim. Nitekim ödenmesi gereken bedelleri de başkalarından bir beklentim olmaksızın her defasında ödedim. Bundan da asla pişman olmadım.
“Sonuçların Sorumluluğu Şahsıma Ait”
Bildiğiniz üzere, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimleri öncesinde İYİ Parti olarak; yetkili kurullarımızın kararı doğrultusunda seçimlere hür ve müstakil olarak girmeyi tercih ettik. Bu kararı almamızdaki gayemiz; partimizi Türkiye’de gittikçe yerleşik hâle gelen siyasi kutupların yörüngesinden çıkartmak, milletimize de iki seçenek arasına sıkıştırıldığı rekabetsiz siyasetten kurtaracak nitelikte yeni bir seçenek sunarak ülkemize toplumsal, siyasi ve kurumsal çerçevede zararlarını hep beraber deneyimlediğimiz kutuplaşma ortamına son vermek için ilkesel bir adım atmaktı.
Bu kararı alırken, kararı alan partinin genel başkanı olarak; karşımıza kimleri aldığımızı, elbette biliyordum. Göğüsleyeceğimiz türlü zorlukların, gayri ahlaki propagandaların, satın alınmış iradelerce yapılacak galiz taarruzların, elbette bilincindeydim. Potansiyel olarak alabileceğimiz menfi seçim sonucu riskinin, velhasıl yine bir bedel ödeme gerekliliğinin doğabileceğinin de pek tabii farkındaydım. Bu nedenle de süreç boyunca sonuçların sorumluğunun şahsıma ait olduğunu her fırsatta vurguladım.
“Ben Bu Bedele Razıyım”
Ben şahsen seçim sonuçları kapsamında ödediğimiz ve ödediğim bedele razıyım. Geldiğimiz noktada İYİ Parti olarak ismimiz, bugünü kazanmak uğruna yarınları tehlikeye atan kirli pazarlıklarla anılmıyorsa, ben bu bedele razıyım. Bugün İYİ Parti sarsılmış; ama ne iktidarın ne ana muhalefetin, ne de 2028 hesapları kovalayan bir takım aktörlerin arka bahçesi olmaya direnmişse, ben bu bedele razıyım. Ve hatta İYİ Parti, bugünü feda etme uğruna, bu gidişle yarın Türkiye’nin önüne çıkacak türlü musibetlere karşı her zamanki dik duruşunu gösterebilecek bir tutum almayı başarabildiyse, ben bu bedele razıyım. Çünkü ben, dün olduğu gibi bugün de milletimin, devletimin, memleketimin iyiliği için her türlü bedeli öderim.
Bu kapsamda, seçimlere dair muhasebemizi yapacağımız, 2028’e giden yolda rotamızı belirleyeceğimiz seçimli olağanüstü kurultayımızda Genel Başkanlığa aday olmayacağımı ilan ediyorum.
Kurultayımızın şimdiden; partimiz, milletimiz ve memleketimiz için hayırlara vesile olmasını diliyor, aday olacak tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum.