MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP’ye yönelik ağır eleştiriler içeren bir açıklama yayınladı. Yalçın, CHP’yi “yıkım müteahhitliği” yapmakla suçlarken, terör örgütleriyle iş birliği içinde olduğunu iddia etti. CHP’nin, Türk siyaseti üzerindeki olumsuz etkilerinden bahseden Yalçın, partiye sert eleştirilerde bulundu.
Yalçın, yazılı açıklamasında, CHP’nin Türk siyasi hayatında menfi bir rol oynadığını ve terör örgütlerinin siyasi acentesi haline geldiğini belirtti. CHP’nin DEM Parti’ye destek verdiğini ifade ederek, “yılanın kökünün kesilmemesi için koruyucu bariyerler oluşturmak”la suçladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın Açıklaması: “Yıkım Müteahhidi” CHP’nin Siyasi Hayatımızda Oynadığı Menfi Rol ve Yoldaşı Pkk’nın Siyasi Acentesinin Hadsizlikleri” başlıklı açıklama:
CHP’nin “Yıkım Müteahhitliği”
Bölücü solun Türk siyasi tarihindeki en büyük yüklenicisi olan CHP, çözülme ve yıkım ihalesini devralmasından bu yana hummalı bir faaliyet içindedir. Solun her kesiminde, CHP’nin “yıkım müteahhitliği” hizmetlerinin kazma ve kürek izleri görülmektedir. Siyasetin neresinde çözülme ve yıkım varsa CHP orada sahne almaktadır. Tıpkı kendi belediyelerinin işlerinde olduğu gibi, yıkımın alt yükleniciliğini de HDP, DEM, TİP gibi taşeron örgütlere yaptırmakta; onları titizlikle korumaktadır. Çözülme ve yıkım sürecinin tanıtım, pazarlama ve parlatma işlerini de CHP yandaşı medya üstlenmiştir.
Başta Halk TV, Sözcü TV ve Cumhuriyet gazetesi olmak üzere yandaş yayın kuruluşlarıyla FETÖ ve batı tarafından fonlanan medya; CHP’nin siyasi yolsuzluklarının peşine düşen ve milletin hakkını savunan herkese saldırarak susturmaya çalışmaktadır. Elbette saldırıların merkezinde, milletin hukukunu kararlılıkla savunan MHP yer almaktadır. CHP meddahı yayın kuruluşları, sabahtan akşama akşamdan sabaha MHP ile yatıp kalkmakta; her gün aleyhimizde telaşlı, ateşli manşetler atmaktadır. Hemen her gün, gerek Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, gerekse partimiz hakkında ipe sapa gelmez, temelsiz ve mesnetsiz iddialar, görüşler ortaya atılmaktadır. Aslında; sürekli MHP aleyhtarlığının tekrarlandığı bir siyasi nakaratın arkasına, kirli bir ihanet ve iş birliği gizlenmektedir. Maalesef, Cumhuriyet’i kuran parti, Atatürk’ün ölümünden bugüne uzanan süreçte büyük bir başkalaşım, değişim geçirmiştir. Bu; CHP için tebeddül, istihale, hatta yozlaşma demektir.
“CHP İhanet Sarmalına Dolanmıştır”
CHP özünden kopmuştur. CHP aslından uzaklaşmıştır. CHP, ehliyetsiz ellerde ihanet sarmalına dolanmıştır. CHP, başta Türk milliyetçiliği olmak üzere Cumhuriyet’i kuran bütün değerlerle savaşan bir politik mekanizmaya dönüştürülmüştür. CHP, terörizmin siyasi acentesi olan partilerin hamiliğini üstlenerek terörün kökünün kazınması için millet ve devletin gösterdiği çabalara sekte vurmaktadır. Terörle mücadelenin nihai hedefine erişmesinde en büyük ayak bağı, en büyük engel, bizzat CHP’nin mevcut politikalarıdır. Eskiler, “Yuvasını yakmadıkça yılanın kökü kesilmez.” derler. Ne yazık ki CHP, yılanın kökünün kesilmemesi için yuvanın etrafında koruyucu bariyerler oluşturmakta, arozözler dizmektedir.
“CHP, Yılanın Bekçiliğine Soyunmuştur”
CHP; terörizmi kalıcı kılmaya, DEM Parti’ye hayat vermeye, TİP gibi taşeron örgütleri ayakta tutmaya ant içmiş gibidir. Büyük Türk milliyetçisi Atatürk’ün partisi, terör şebekelerinin yardım, destek ve propaganda merkezi hâline getirilmiştir. İktidara yürümek uğruna Makyavelizm’in en uç örneklerini sergileyen CHP, terörist oluşumları yanında tutmak için her türlü tavizi vermektedir. Her türlü ahlaki ilkeyi çiğnemekte, her türlü siyasi tutarlılığı ayaklar altına almaktadır. CHP, Meclisteki mazbatalı kravatlı teröristlerin, devletin sırtına kene gibi yapışarak emdiği yüz milyonlarca liralık haksız parayı afiyetle yemeleri için her çeşit hizmeti sunmaktadır. CHP, varlık sebebini inkâr ve siyasi sorumlulukların ihmal etmektedir. CHP yandaşı medya da sadece CHP’nin çığırtkanı olarak kalmamakta, terör oluşumlarının avukatlığını üstlenmektedir.
“Utanmazlıktır, Yüzsüzlük ve Pişkinliktir”
Gerek CHP sözcüleri, gerekse medyadaki tellalları; MHP tarafından çirkin siyasetleri yüzlerine vurulunca saldırganlaşmakta, çirkefleşmektedir. Meselenin asıl tuhaf yanı şudur: CHP Genel Başkanı Özgür Özel hem şehit cenazesine katılmakta, hem de onları şehit eden teröristleri kıskançlıkla savunmaktadır. Özel, “Bu devleti yıkacağız.” diyen mazbatalı/kravatlı teröristler için Meclisi olağanüstü toplantıya çağırıp sonra da şehit cenazelerinde boy göstermektedir. Bu, sadece riyakârlıkla açıklanamaz; millete hakarettir, şehit aileleriyle alay etmektir. Utanmazlıktır, yüzsüzlük ve pişkinliktir. Açıkça kanlı eylemlerini savunan teröristlerden daha kötüsü ve tehlikelisi, onlara karşıymış gibi görünüp el altından destek veren mürai politikacılardır.
“Vatansever CHP’liler de Bir Gün Mutlaka Harekete Geçeceklerdir”
Ne kadar manidardır ki terörizmin mazbatalı temsilcileri CHP’nin üstlendiği bu misyondan, bulunduğu bu konumdan ziyadesiyle memnundur. Hepsi de CHP’ye medyun-ı şükrandır, müteşekkirdir. Türk milleti, “İyi ki varsın Eren!” diye şehitlerini yad ederken, DEM ve TİP gibi terör yuvaları da “İyi ki varsın CHP!” diyerek el ovuşturmaktadır. Hem nala hem mıha vuran CHP’nin bu ikiyüzlü siyaseti karşısında milletin duyarsız kalmayacağına şüphe yoktur. Hatta partisini sürüklendiği uçurumdan kurtarmak isteyen vatansever CHP’liler de bir gün mutlaka harekete geçeceklerdir. Sağduyu, insaf, idrak, izan ve vicdan sahibi; milletini seven, vatanın bütünlüğünü gözeten CHP’liler, iş birlikçi yönetime karşı kıyam edeceklerdir. Bu partideki gerçek Atatürkçüler, Atatürk’ün Türk milliyetçiliği temeli üzerine bina ve inşa ettiği CHP’nin yıkım müteahhitliğinden sıyrılarak genetik kodlarına rücu etmesini sağlayacaklardır. CHP’yi, terörizmin en büyük güvencesi olma günahından arındıracaklardır. MHP olarak, CHP’ye sesleniyoruz: İki dalda zıplayıp iki ipte oynamayın. Bir cambaz, iki ipte oynamaz. Safınızı belli edin. Millet yerinizi bilsin.
Mazbatalı/kravatlı teröristleri, pazar tezgâhındaki meyve ve sebzelerin altına saklanan çürükler gibi arkanıza gizlemekten vazgeçin. Şu birkaç sözümüz de Sayın Genel Başkanımızın dünkü açıklamalarına en alçak ifadelerle cevap vermeye yeltenen Dem Parti’ye: Kullandığınız “Atı alan Üsküdar’ı geçti” ifadesi size çok yabancıdır. O, Türk milletinin ferasetiyle bağdaşan bir tabirdir. Demek ki HDP’nin yeni ismiyle DEM’in kapısında yazıldığı gibi, asıl olan: “Eski tas, eski hamam!”dır. Yeniden şekillendirilen ve güçlendirilen terörist PKK kadrolarının Türk milletine yıllardır uyguladıkları ihanet tablosu değişmemiştir. Kaldı ki Üsküdar bir semtin değil, Türk vatanının adıdır. Sizler ve iplerinizi elinde tutan ağababalarınız, Üsküdar’ın sahiline bile ulaşamayacak, o semtin içinden geçen bir gencimizin ya da bir kız çocuğunun giydiği kunduraların nalına bile ulaşamayacaksınız.