Meral Akşener’den hem iktidara hem muhalefete eleştiri… İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Malazgirt Zaferi’nin 952’inci, Büyük Taarruz’un 101’inci yıldönümü çerçevesinde Afyonkarahisar’da partisinin düzenlediği programa katıldı.
Programda konuşan Meral Akşener şunları ifade etti:
Bu kutlu günde, Kocatepe’de bizlerle olan Türkiye’nin iyi ve cesur insanları… Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Maziye buradan bakıp, geleceğe buradan kurmak için, bugün hep birlikte buradayız. Çünkü bugün burada tarihin sinesine çelik kalemle yazılan, 1000 yıllık direnişin ruhu var.
Anadolu bir mühürdür. Bu mühür şanlı asırların mührüdür. Bu mühür kutlu Türk vatanının mührüdür. Hangi dönemde olursak olalım şartlar değişmiştir ama o çelik duruş asla değişmemiştir. Düşman değişmiştir ama Hakk’a tapan Türk milletinin o mutlak zaferi asla değişmemiştir. Türk’ün istiklali için aşılmaz surların yıkıldığı, cennet vatanımızın bize miras bırakıldığı haftamızdayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum.
İlk 90 gün değerlendirmesi
Seçimlerin üzerinden tam 90 gün geçti. Devlet teamüllerimize göre seçimden sonraki 90 gün önemlidir. Hem iktidara yapabilecekleri için süre verilir, hem de muhalefet kendi muhasebesiniz yapar. Biz de muhasebemizi yaptık.
Cumhuriyetimizin 100. yılına erişmemize 2 ay kaldı. AK Parti seçimde birçok vaatte bulunmuştu. Bu vaatlere bırakın yaklaşmayı, sürekli uzaklaştığını görüyoruz. Seçim biter bitmez milletimizin elinde avucunda olanları kopartmayı cüret etmelerini beklemiyorduk. Asgari ücret zammı daha hesaplara yatmadan açlık sınırının altında kaldı.
“Enflasyonu düşürmek sizin elinizde”
AK Parti iktidarı memleketin içindeki krizden çıkmak için hala elini milletin cebine atıyor. Durmak bilmek zamlarla milletimize ödetmeye hala devam ediyor. Buradan yeni ekonomi yönetimine seslenmek istiyorum: Siz Türk milletine karşı sorumlusunuz. Enflasyonu azdırmak sizden öncekiler için yöntem olabilir ama düşürmek sizin elinizde. Fakir fukaradan elinizi çekin.
KKM adı altında ödenen milyonların hesabını kim verecek? Sayın Şimşek diyor ki 2026’da rahatlayacak. Bilgisine saygım var ama bunun olmayacağını kendisi de biliyor. Çünkü servet takası devam etmekte.
Biz yabancı yatırımcıya karşı değiliz. Ülkemizin çıkarlarının korunduğu müddetçe elbette dışarıdan para bulunabilir. Ancak çalışanlarımızın refahını yükseltecek Türkiye’yi ekonominin ayrılmaz bir parçası yapacak yatırımlara ihtiyaç var. Ülkemizin krizden çıkması için rasyonel ve kapsamlı bir programa ihtiyacımız var.
Sığınmacı sorunu
İktidarın ümit vermediği tek mesele ekonomi de değil. Seçimden 90 gün geçmesine rağmen iktidarın çözüm üretmediği bir mesele de sığınmacı meselesi. Ne yazık ki Türk milletinin toplumsal güvenliği bir göç stratejisiyle tehlikeye girmiş durumda. Sokaklar, parklar ve viraneler nereden girdiği bilinmeyen, devlet bile sayısını bilmezken, iktidar aymazca bir izahla meşgul oldu. 1000 yıllık tarihimizin Türkçe etrafında oluşturduğu mükemmel mevcudiyetimiz bugün tehlike altındadır. Kendi işletmeleriyle sadece birbirlerine hizmet ettikleri minyatür Suriyeler kuruyorlar. Çocuk işçiliği, çocuk sömürüsü, ve çok eşlilik bir sorun olarak çıkıyor.
Kültürümüzün dejenere edilmesine, sınırlarımızın kevgire dönmesine daha fazla tahammülümüz yok. İYİ Parti olarak hazırladığımız doktrin ortada. Madem çözüm bulamıyorsunuz, buyurun kullanın. Sığınmacı ve kaçakların ülkelerine dönüşünü hızlandırın.
“Nefsini öne uğraştık”
2023’te de milletin verdiği helal oyu miras bilerek seçim iradesine ipotek konulmayacağını anlatmaya çalıştık. Milletin olmadığı bir siyasetin başarılı olmayacağını söyledik, haykırdık. Milletimizin gerçeklerinden bir haber kimselere kaşı durduk. Biz adeta bu seçimin kaybedilmesine çalışanlara karşı da mücadele ettik. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak, milletimize bir yol açmak istedik. Bu yolda hiçbir fedakarlıktan da kaçınmadık. Nefislerimizi kör odalara hapsettik. Ama nefsini öne koyanlarla uğraştık. Önce ben diyenlerle uğraştık.
Milletimizin geleceği için hepimiz şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik. Ama ne yazık ki koltuğundan başka bir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. Tüm çabalarımıza rağmen 2023 seçimindeki yenilgiyi önleyemedik. 3 yıl boyunca karış karış gezdiğimiz Anadolu’nun adaletsizlikten ne kadar yorulduğunu gördük. Ve aynı Anadolu’nun iki yumruk arasında sıkışmaktan ne kadar yorulduğunu gördük. Kürsümüze vatandaşları çıkardık iktidar ve diğerleri de duysun istedik. Değerleri yarıştırmaya, düşmanlıkları beslemeye değil kazanmaya odaklı olduklarını defalarca ifade ettik. Ne yaparsak yapalım kendimizi dile getiremedik. O yankı odalarında ihanetle suçlandık. Biz millet iradesini savunduğumuz için o yankı odalarında iş birlikçilikle suçlandık.
Tüm bunların sonunda ne oldu? Gizli kapaklı bir işe girişmeyen kim oldu? Şükrüler olsun ki bizler oluk, İYİ Parti oldu. Zaten başka türlüsü mümkün müydü? Ben kendilerine yeniden hatırlatayım: Bize saraylar vaadedilirken elektriği kesilen salonlardan haykırmazdık. Bir tarafta bir kulun gözlerini kamaştıracak şeyler varken, sizler, hepimiz çocuğunun geleceğinden endişe ederek bu yapının içinde yer alıp 2017’de hayır diye haykırmazdınız. Allah binlerce kere razı olsun hepinizden.”
“Kazanacak aday” tartışması
Eğilemediğimiz için ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabildik. Neyse biz Hz. Muhammed’e, Hz. Allah’a yaranalım yeter. Herkesin kaçtığı bire dönemde İYİ Parti’yi kurduk. Biliyorum ki bu meydan bulunan hiçbir İYİ Partili hem iktidardan hem muhalefetten işittiğimiz karalama kampanyalarını unutmayacak. Ben de hiçbirini unutmadım. Asla unutmayacağım.
Bizim için siyaset hiçbir zaman siyaset entelektüel bir hobi olmadı. Bizim için siyaset tutmayacağı sözü veren bir ilkesizliğin mecrası olmadı. Biz siyaseti spor olsun diye yapanlardan değiliz. Sonuç alınmayacak işlerin şakşakçılığını yapmak bizim tabiatımızda yoktur.
Biz İYİ Parti olarak sözümüz ilk günden beri hala net. Çünkü 7 gün de, 7 ay da, 7 yıl da sürse gerçeklerin ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu olduğunu biliyoruz. Bu ülkede içişleri bakanlığı yapmış Bir Meral Akşener’i PKK itirafçısı ile suçlamak… Hesabımız olmadığı için hep kalbi konuştu, konuşmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin iyi ve casur insanları bizim eksiklerimiz yok mu? Tabi ki var. Biliyorsunuz ki seçim sonrası muhasebesi yapmak için bir süre suskun kaldım. Seçim sonrası bilimsel verilerin ortaya çıkmasına alan açmak gerekiyordu. Geldiğimiz noktada görüyorum ki bu iyi niyetimiz bir suiistimal etme alanına dönüşmüş. Tek kelime konuşmadığım halde televizyona çıkıp Akşener böyle dedi diyerek yalan söyleyenleri gördüm. Biz hakikate yol verdik ama onlar yalanlar üretmeye devam etti. Ben sustum ama yüzde 60 ile kazanırız diyenler susmadı. Televizyonlara çıkıp utanmadan seçimin faturasını bize yüklemeye çalıştılar.
Hatalarından ders almış muhalefet olarak milletimizin huzuruna çıkmak istedik ama onlar İYİ Parti’yi günah keçisi ilan etmeye çalıştılar. Üzülerek söylüyorum ki bu suskunluğu sürdürmek mümkün değildir.
2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan’ın karşısında kazanacak 2 isim çıkardık. 20 sene sonra ilk kez Sayın Erdoğan’a karşı belirli bir şeklide üstün olan 2 adayımız oldu. Bu iki arkadaşımızın rahatlıkla cumhurbaşkanı seçileceğini gördük. Yaptığımız ziyaretlerde milletimizin açıkça söyledikleri de bunda etkili oldu. Samimiyetimden şüphe duyulmasın diye kendi adaylığımdan feragat ettim. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Bu yüzden yüce Türk milletinden ve sizlerin özür diliyorum. Ben bu iki arkadaşımızın yolunu açmak için elimden geleni yaptım. Ama onların yolunu kapatanlara engel olamadım. Önleri kesilmek istendiğinde yanlarında durdum, her türlü hakareti göğüsledim. Ama onları paçalarından tutup aşağı çekenlere engel olamadım.
Ben bu iki arkadaşımızın milletimizin çağrısına kulak vereceğini düşündüm. Onlara bu ateşten gömleği giydiremediğim için hepinizden özür diliyorum. Allah şahidim ki en yaptıysam seçimi kazabilmek için yaptım. Ne yaptıysam bugün hepsinin arkasındayım. Keşke herkes bizler kadar fedakar olabilseydi ama maalesef olamadılar.
“İttifakla sürdürülebilir başarı söz konusu değil”
Biz gerektiği yerde yine milletimiz kazansın diye her türlü fedakarlığı yapacağız. Ama bu fedakarlıktan sadece milletimizin faydalanacağından emin olacağız. Milletimizin kazancını öne koyacağız. Milletimizin bu fedakarlıklarının boşa düşmesini engelleyeceğiz. Çıkaracağımız en büyük ders budur. Milletimizin fedakarlığından rant devşirmeye kalkanlara geçit vermeyeceğiz. Birilerinin ihtiasları için harcayacak vaktimiz yok.
İYİ Parti olarak seçim sonuçlarına ilişkin çalıştık, tartıştık. Ülkemizdeki seçim sistemine göre başarı 50+1’i sağlamaktır. Biz bu seçimi kaybettik. Sandıktan çıkan sonuçla milletin iradesi sorgulanamaz. Siyasetçi talip olandır, seçmen talep edendir. Bizim İYİ Parti olarak yaptığımız en büyük eleştirimiz sesimizi duyurmaktaki başarısızlığımız. Vardığımız sonu. İttifak sisteminin buna alan tanımamasıydı. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi siyaseti 4 işleme mahkum etti. Millete ahkam kesenler dinlenmeye başlandı. Partilerin oylarını alt alta kayarak seçimin kazanılacağı düşünüldü.
Uyarılarımız dikkate alınmadı. İttifak sistemi esas olarak Türk siyasetinin dinamiklerine zarar veriyor. Kutuplaşan siyaset toplumsal kutuplaşmayı artırarak iktidarın değirmenine su taşıyor. Aniden değere binen marjinal siyasi ajandalar toplumların taleplerinin önüne geçiyor. Bizim için en büyük sorun ayrılıkçı yapıların siyasetin içine sızmasıdır. İşte biz ilk günden beri buna karşıyız. Sadece sayısal çoğunluğu baz alan sığ siyaseti reddediyoruz. İktidarın değirmenine su taşıyan ilkesiz siyaseti reddediyoruz. İYİ Parti olarak seçim sonrası çok iyi anladık ki ittifak yapısı içinde milli bir siyaset ve sürdürülebilir bir başarı söz konusu değildir.
“Seçime ayrı ayrı girelim”
Öfkeleri kırgınlıkları milletin aklıselimiyle aşacağız. Türk siyasetinde milletten kaçan değil, milletle birlikte olan, oyalayan değil çözüm olan bir anlayışla var olacağız. Biliyorsunuz önümüzde yerel seçim var. 2023’ü çantada keklik görenler yerel seçimi şimdiden genel seçim havasında görenler var. Halbuki yerel seçim bir genel seçim değildir. Yereli ortadan kaldırmak demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Başarıyı matematiksel değil ilkesel yaklaşımla yakalamak gerekiyor. Biz 2019’da bir teklif sunduk. İttifak kurduk ve başarılı olduk Önümüzdeki seçimde İYİ Parti kadrosuyla milletimizin karşısına çıkacağız.
İktidardan muhalefete herkese çağrı yapıyorum. Gelin hepimiz bir rekabet ortamı oluşturalım. Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu’na çağrı yapıyorum, Gelin tüm siyasi partiler ayrı ayrı seçime girelim. Biz varız. Sizleri de bekleriz.