Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, il başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamaları:
İl başkanlarımız MHP’nin omurgasıdır. Bizim omurgamız saat gibi çalışmaktadır. Teşkilat demek; gören göz, işiten kulak, konuşan dil, hisseden vicdan, dokunan el demektir. Teşkilat demek; kapalı bir kitabın iki sayfası iki tek fikir, tek ağız, birbirini tamamlayan tem mesaj demektir.
“SEVDASI YALAN OLANLARIN VEDASI”
Sevdası yalan olanların vedası da bir hayat ve siyaset gerçeğidir. Faziletle rezillik arasında kalın bir duvar varsa, bu duvardan bir insan geçecek kadar da büyük bir delik vardır. O delikten geçen geçti ve gitti. Geriye davamıza sahip çıkan, bundan sonra da sahip çıkacak sizler gibi aziz ve faziletli dava insanlarımız kaldı. Bir ara ışığı söndü zannedilen MHP, nice iman ve dava erinin mücadelesi ile bugün elinde dev bir meşale ile ayaktadır. Çünkü davamız Allah’ın davasıdır. Turp gibi makam, marul gibi koltuk pazarlayanların, bakanlıkları ulufe gibi dağıtanların nasıl bir müsibet oldukları netleşti.
Sırf kaybetmemek uğruna yanlışlara göz yumamayız. Hiç kimsenin davanın önünde ve üstünde olmadığını idrak mecburiyetindeyiz. Her arkadaşım görevini tevazuyla yerine getirdikten sonra mesele yoktur.
“KISA ZAMANDA ADAYLARI BELİRLEYECEĞİZ”
14 Mayıs ve 23 Mayıs seçimleriyle yasama ve yürütme Cumhur İttifakı’nın müessir kazanımları ile tezahür etmiş ve yeni yüzyılın ilk harcı karılmıştır. Şimdi sırayı mahalli idareler seçimi almıştır. Aziz milletin takdiri ile 31 Mart eşiği sağ salim, kazasız belasız, merkezi yönetime müzahir olacak ölçüde aşılacaktır. MHP, 31 Mart’ı Türkiye’nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak görmektedir. AK Parti ile görüşmelerimizde 3 belediye fazla, 5 belediye az almak maksadından ziyade Türkiye Yüzyılı’na odaklandığımızı, özveriyi gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Partimize aday adaylığı müracaatları sona ermiştir. Kısa zamanda adayları belirleyip sahadaki çalışmalarımızı yaygınlaştıracağız. Zaman tünelinde her şey değişip ters yüz olsa da Türk Milleti kıyamete kadar yaşayacaktır.
MHP, üstüne düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirecektir. Basit siyasi hesap yapacak, sen onu aldın, ben bunu aldım, sen çok aldın, ben az aldım diyecek ne tiynetimiz ne de merakımız vardır. Önce ülkem ve milletim diyorsak bunun gereğini seve seve yapmalıyız. Biz ne söz vermişsek tutarız. AK Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele yoktur. Bize düşen çok çalışmaktır.
“FENOMEN ADIYLA ORTAYA DÖKÜLEN BİR AVUÇ ÇAPULCU…”
Fenomen adıyla ortaya dökülüp servetinin kaynağı muamma olan bir avuç çapulcunun yarattığı olumsuz hava ve insanımızda yarattığı öfke hali. Sosyal medya hesapları, tarikatların şımarıklıkları, maneviyat dolandırıcılarının şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır. Aklını kaçırmış gibi para harcayıp kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri sistem sorunu olarak belirtilmektedir.
Futbolda bir takım insanların faiz için astronomik paralar yatırması, sadece hukuksuzluk değil, maneviyat sorunudur. Daha çok faiz alma, bunlara da gayrimeşru yollarla ulaşma çabası sosyolojik rahatsızlığa yol açmıştır.
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun ülkesine çekip gitmesi hep bu kurnazlığa destektir. Elbette Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu.
“TFF SÜRECİ YÖNETEMEDİ”
(Hakeme yumruk atılması)TFF süreci sağduyu ile yönetememiştir. Masum insanlarımız şehit edilirken çıtı çıkmayanları birden bire seferber olmaları bize göre son derece düşündürücü çarpıklıktır. Hakemimize vandal saldırıyı lanetliyoruz. Hedef sahaların ve tribünlerin ateşi ile toplumsal tansiyonu yükseltmek, Türkiye karşıtı çevrelerin eline koz vermektir.
“HINISLI SAİT BİR VATAN HAİNİDİR”
TBMM’de Kürtçe konuşma yapılması, ayrıca bir haine karşı son zamanlarda artan ilgi ve övgülerdir. Dil demek millet demektir. Türkiye’nin dili Türkçe’dir. Herkesin anadili saygındır ama anadil bahanesiyle Kürtçe’nin merkezileşmesine müsaade etmemiz düşünülemeyecektir. Hınıslı Sait bir vatan hainidir. Şeyh Said’in isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesi Diyarbakırlı vatandaşlara hakarettir. Şeyh Sait ayaklanmasında askerlerimiz, yöre insanımız şehit olmuş ve yaralanmıştır. Şeyh Sait’in damadı Şeyh Abdullah’ın şu sözleri bakınız nasıldı: “Gazetecilere dönüp yazın dedim, biz bu hainlere uyduk, başkası uymasın.” Damadın hain dediğine bugün kahraman diyenler, aynı ihanetin yolcularıdır. CHP Genel Başkanı’nın yaptığı “Acılar bazı torunların kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir” açıklamasının neresini düzeltelim. Neyin acısı?