Tatar, KKTC Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki kabulde, Kıbrıs Türkleri olarak 20 Temmuz 1974 tarihini, tekrar bağımsızlık ve özgürlüklerine kavuştukları ve tekrar hayata döndükleri yıl olarak gördüklerini söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nda emeği geçenleri saygı ve minnetle anan Tatar, Kıbrıs Türklerinin kazanımlarından asla taviz vermeyeceğini vurguladı.

Türkiye’nin adadaki garantör devletlerden olduğunu ifade eden Tatar, kimsenin Türkiye’den garantörlükten vazgeçmesini isteyemeyeceğini bildirdi.

Adada dile getirilen “Sıfır asker, sıfır garanti” söylemine dikkati çeken Tatar, “Federal yapıda Kuzey ve Güney birlikte AB’ye girecek. Türkiye AB’de olmadığı için Türkiye’ye yer yok. Türkiye garantörlüğünden vazgeçecek. Kimsenin Türkiye’den garantörlüğünden vazgeçmesini istemeye hakkı yoktur. Bu Türkiye’nin kararıdır. Herhangi bir anlaşma da mutlak suretle Türkiye’nin onayıyla olacaktır. Dolayısıyla ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ çok tehlikeli bir söylemdir.” dedi.

Tüm bu söylemler nedeniyle artık yeni bir yola girdiklerini belirten Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası haklarımız teyit edilmeden tekrar müzakere masasına oturmayacağız anlayışıyla bir pozisyon aldık.” diye konuştu.

Tatar, yıllardır masada çözüm arayan Kıbrıs Türkü’nün herhangi bir netice alamadığını, Annan Planı’na ‘hayır’ diyen ve anlaşmaz bir tutum sürdüren karşı tarafın ise AB’ye alınarak mükafatlandırıldığını söyledi.

Kıbrıs Türkü’nün ambargo ve izolasyonla çökertilmeye çalışıldığını belirten Tatar, baskı ve dayatmalara boyun eğmeyeceklerini, egemenlikleri tanınmadan masaya oturmayacaklarını bildirdi.

“KKTC olarak artık bizim varlığımızı kimse inkar edemez. Bir anlaşma olacaksa mutlak suretle KKTC devleti, yani Kıbrıs’ın kuzeyindeki egemen Türk devleti o anlaşmanın bir parçası olmak durumunda” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa iki egemen eşit devletin işbirliğine dayanması, Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin adadaki varlığının devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, bunların “kırmızı çizgileri” olduğunu dile getirdi.

“KKTC’nin arkasında durma zaruretimiz var”

Özgür Özel de genel başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini devlet geleneği olarak KKTC’ye yaptığını, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde de burada bulunmaktan dolayı memnun olduğunu ifade etti.

İlginizi çekebilir!  Özel'den DEM Parti'yle şeffaf ilişki mesajı

“Biz Türkiye’de ana muhalefet partisiyiz ama yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz” ifadesini kullanan Özel, yurt dışındaki tüm temaslarında KKTC’ye yapılan haksızlığı anlattığını, Annan Planı’nı onaylayan tarafın cezalandırılıp, onaylamayan tarafın ödüllendirildiğini söylediğini belirtti.

Özel, “Partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Kıbrıs ile Türkiye’nin güvenliği ve menfaatleri ayrı düşünülemez’ ifadesi hepimize vasiyettir.” dedi.

Kıbrıs Barış Harekatı’yla Türkiye’nin adaya barış getirdiğini aktaran Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’ye işgalci diyenlere, harekatın siyasi hedeflerine ulaşıldığı anda askeri hedeflerin tamamlandığını ve bizim adanın tamamını değil, yüzde 33’ünü, 36’sını, o gün yüzde 100’ünü ele geçirmek ve Türkiye’ye ilhak etmek imkanımız varken bunu yapmadığımızı herkese anlatıyoruz ve diyoruz ki ‘Türkiye işgalci olsaydı bütün adayı işgal ederdi.’ Türkiye adaya, adadaki varlığını, soydaşlarını korumak ve yüzyıllardır kazanılmış egemenlik hakkını teyit için gitti ve fazlasını yapmadı. Ne eksik yaptı ne fazla yaptı. Bundan sonra da bu çizgiyi korumaya devam edeceğiz. Elbette barışı, çözümü savunuyoruz.”

Kıbrıs Türkü’nün sorunlarının olduğunu ifade eden Özel, “Bu zorlukların hepsinin aşılması için en güçlü şekilde KKTC’nin arkasında durma zaruretimiz var.” dedi.

Kıbrıs’ın iç politikasında farklı düşünceler olabileceğini dile getiren Özel, “Biz Kıbrıs’ı bir bütün olarak sahipleniyoruz. Dün TBMM’nin tüm dünyaya verdiği kuvvetli mesajın, Kıbrıs’ta da iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte verilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bugün ayrılıkları değil birliktelikleri konuşmanın, fikir ayrılıklarını değil KKTC ve Türkiye’nin ortak menfaatleri için bir ve birlikte olabilmenin zamanıdır. Bunun için buradayız, hep birlikteyiz.” diye konuştu.

Güney Kıbrıs Rum Kesiminin tek başına AB’ye alınmasının büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Özel, her fırsatta bu haksızlığı dile getirdiklerini ve telafisini istediklerini söyledi.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.