devlet bahçeli can atalay

MHP Genel Başkanı Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar:

Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz, Ya aynısı ile karşılık veririz ya da o eli kırar atarız. Dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır. Taktik üstünlüklerle avunmak yerine Türk milletine karşılıksız sevda ile hizmet etmeyi, kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizde geri adım olmaz. bizde meselelere hesabi yaklaşmak diye bir şey de olamaz. Bizim kalbimizde çarpan vatan ve millet sevgisidir. Yumuşama arayanlar önce bu sevgide uzlaşacak cesareti göstermelidir. Açılan tiyatro perdelerine karnımız toktur.

Hakkari Belediye Başkanı’nın Görevden Alınması

Uzlaşmanın adresi büyük Türk milletidir. Kardeşçe yaşamanın çatısı Türkiye Cumhuriyeti’dir. 31 Mart’ta seçilmiş bir belediye başkanı düşünün. PKK/KCK’nın üst düzey yöneticisi olarak görev yapsın. Mehmetlerimize, polislerimize, vatandaşlarımıza eylem yapmak amacıyla dağdan inen hainleri evinde barındırsın… Hakkari Belediye Başkanı görevden uzaklaştırılmıştır. İçişleri Bakanlığımız hukuk sınırları dahilinde harekete geçmiştir. İçişleri Bakanımızı yürekten kutluyorum. Bir teröristin aday gösterilmesi devlete karşı çıkmaktır. Silahlı terör örgütünü yönetmek ve üye olmaktan yargılanması süren bir PKK’lının seçimlere katılması bir skandaldır.

Demokrasi ve özgürlük istismarı ile Türk düşmanlığı yapanlar bellidir. Terör örgütüne destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir. Türk devletinin ve Türk milletinin mukadder gücü yılının başını ezer. PKK’lı sözde Hakkari belediye başkanının kirli yakasından nasıl tutulmuşsa diğer milletvekillerinin de yakasından öyle tutulacaktır.

“Türkiye Muz Cumhuriyeti Değildir”

Türkiye muz cumhuriyeti değildir, işgal ülkesi değildir. Türk milletinin kudretini göreceklerdir. Türkiye’nin bölünmesini planlayanlar unutmasınlar ki Türk milletinde kahramanlar bitmez. Terörist başkan, vekil istemiyoruz. Kayyum edebiyatı yapanlar PKK’ya nasıl baktıklarını DEM’e nasıl baktıklarını netliğe kavuştursunlar. Beşinci kol faaliyeti içinde nasıl zehir döktüklerini açıkça göreceksiniz.

Güney sınırlarımız boyunca terör devleti hayal kuranların hevesleri kursağında bırakılacaktır. Tüm Türkiye’de terörist belediye başkanı, terörist milletvekili istemiyoruz.

“Oyun Boşa Çıkarılacaktır”

DEM’lenmiş CHP’ye sormak istiyorum, nasıl bir normalleşme kafanızdan geçiriyorsunuz. Normalleşerek hangi karara varacaksınız? Terörist Demirtaş ve DEM’e övgüler yağdıranlar, maksadınız hangisi, hangisinde yumuşayalım, hangisine seyirci kalalım. Size aldandık diyelim, aziz ecdadımıza ne anlatacağız? Eğer bildiğiniz bir şey varsa itiraf ediniz. Gafletteydik, haberimiz olmadı mı diyeceksiniz? Korktuk mu diyeceksiniz? Bu kokuşmuşluğu nasıl telafi edecekler? Bunun hesabını iki cihanda nasıl verecekler? Türkiye’yi hain bir sukastin cephesi haline getirmek isteyenler bilmeliler ki devletimizin devamı ve varlığı önceliklidir.

Biz demokrasiyi milletimizin huzuru ve refahı için istiyoruz. Milletsiz ve devletsiz demokrasinin nasıl bir yıkıma neden olduğunu bilmek lazımdır. İçi boş demokrasi arzusunu milletin önüne çıkaran gafillerin nasıl yıkıma götüreceğini anlamak için son iki asırlık tarihimize bakmak yeterli. DEM’cilerin ve yandaşlarının siyasi kışkırtmalarına karşı bu oyun boşa çıkarılacaktır. Bizim teröre karşı milli duruşumuz herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. DEM’lenmişlerin bizi hedef almadan önce çok iyi düşünmeleri gerekmektedir. Menfur saldırıların asıl amacı gözümüzden kaçmamaktadır.

“Elinde Ülkücü Kanı Olanlarla Hesaplaşacağız”

Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve ülkü ocaklarının suçlanması tesadüf değildir. Hepsini biliyoruz. Verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle aleme duyuruyoruz. Dostumuzu da düşmanımızı da tefrik edecek karakter bizde vardır. Elinde ülkücü kanı olanlarla hesaplaşmaya hazırız. Hesaplaşacağız ama helalleşmeyeceğiz.

12 Eylül öncesi yarım kalan mücadeleyi tamamlamak isteyenler sizden korkan sizin gibi olsun. Hesaplaşma teklifimizi tekrar ediyorum hatta hodri meydan diyorum. Bir ara partimizde yer alsa da neyin hesaplaşması diyen çürüklerin ipliğini pazara çıkarmak davamıza vefa borcudur. Aramızda açık hesap olanlar sanmasınlar ki kapandı defterler. Geçmişte ülkücü harekat içinde bir kuru yaprak gibi dolaşanların nasıl yeşertilmek istendiğini görüyoruz. Onların ihaneti malumdur.