Çocukların, gelişim dönemlerinde oldukları için duygusal, bilişsel ve sosyal açıdan hassas olduklarını belirten Uzm. Kln Psk. Dağlı, “Savaş görüntüleri, çocukların güvenlik, adalet, sevgi ve barış gibi temel ihtiyaçlarını tehdit eder. Bu da çocuklarda kaygı, korku, öfke, üzüntü, suçluluk, utanç gibi duygulara yol açar. Bu duygular uzun süre devam ederse, çocuklarda posttravmatik stres bozukluğu (PTSB) gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir” dedi.
PTSB belirtilerine dikkat
PTSB’nin travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra ortaya çıkan bir psikolojik bozukluk olduğunu dile getiren Uzm. Kln Psk. Dağlı, “PTSB belirtileri arasında travmatik olayı tekrar yaşama, travmatik olayla ilgili aşırı kaçınma, aşırı uyarılma ve hoşa gitmeyen duygu ve düşünceler bulunur. PTSB olan çocuklar, okul başarılarında düşüş, davranış problemleri, uyku bozuklukları, sosyal ilişkilerde zorluk gibi sorunlar yaşayabilirler” ifadelerini kullandı
Ebeveynlere önemli görev düşüyor
Savaş görüntülerinin çocuklarda travma oluşturma riskini azaltmak için ebeveynlere önemli görevler düştüğünü kaydeden Uzman Klinik Psikolog Mert Doğuç Dağlı, “Ebeveynler, çocuklarına savaşı ve terörü anlatırken nötr, açık ve uygun bir dil kullanmalıdırlar. Çocuklara güvende oldukları ve her şeyin yoluna gireceği hissettirilmelidir. Ayrıca ebeveynler, çocukların uyuduğu veya yanında bulunduğu saatlerde savaşla ilgili haberleri izlememeli veya konuşmamalıdırlar” şeklinde konuştu.
Savaş görüntülerinin çocuklarda travma oluşturma riski ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Uzm. Kln Psk. Dağlı, “Çocukların psikolojik sağlığı için ebeveynlerin duyarlı ve destekleyici olması gerekmektedir. Çocuklara umutlu, barışçıl ve sevgi dolu bir gelecek vaat edilmelidir” dedi.