WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9974 0.29%
EURO 37,8529 0.64%
ALTIN 2.820,790,41
BITCOIN 1961047-3,13%
İsrail – HAMAS Çatışması Ne Zaman ve Nasıl Sona Erebilir?

İsrail – HAMAS Çatışması Ne Zaman ve Nasıl Sona Erebilir?

15 Aralık 2023 11:44
İsrail – HAMAS Çatışması Ne Zaman ve Nasıl Sona Erebilir?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 14 Aralık 2023

 

İsrail – HAMAS çatışması 11’nci haftasını doldurmak üzere. Sadece bir kez “İnsani ara” adı altında geçici ateşkes uygulandı. Bu esnada taraflar belirli sayıda rehine/esirleri serbest bıraktılar. Sonuncusu bir gün olmak üzere uzatılan insani aranın ardından İsrail, Gazze Şeridi’nde Gazze şehrinin ardından Han Yunus’a ölüm yağdırmaya başladı. Kıyım devam ederken, bu çatışma nereye kadar uzanır sorusu ele alındı.

İsrail – HAMAS Çatışmasında Son Durum

İnsani ara sırasında Mısır-Gazze Şeridi arasındaki Refah sınır kapısından geçişine izin verilen insani yardım konvoyları da duraklatıldı. Bu arada BM Genel Sekreteri Guterres, son kez ateşkes için kendi inisiyatifini kullanarak BM Genel Kurulu’nu toplantıya çağırdı. Genel Kurulda ezici çoğunlukla alınan ateşkes kararı, İngiltere’nin çekimser oy kullandığı BM Güvenlik Konseyi’nde bir kez daha ABD’nin vetosuna takıldı.

ABD’nin tutumu, ABD Temsilciler Meclisinin Latin bir üyesi tarafından bile “utanç verici” olarak bulundu. Bir dönem başkan adayı olan Sanders ile Yahudi düşünürlerden Chomsky de İsrail’in işlediği insanlık suçu karşısında desteğini vermeye devam eden Biden yönetimini şiddetle eleştiriyorlar. ABD dahil, dünyanın hemen her ülkesinde İsrail vahşetine karşı sokak gösterileri artarak sürdürülüyor. Alman gazeteleri bile ufak ufak göstericilere arka çıkıyorlar.

Kuzey Amerika Tıp Doktorları kuruluşu, Gazze Şeridi’ne dikkat çeken bir konuşmada olayı tüm çıplaklığıyla açıklıyor. Konuşmanın satır başları şöyledir: Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana (birkaç gün öncesine kadar) tam 283 sağlık personeli hayatını kaybetti. İçlerinde alanında çok değerli olanlar da dahil düzinelerce hekim hiçbir iddia olmaksızın en az iki haftadır İsrail askerlerince tutuklanmış durumda. İçinde çocuk, göz ve rehabilitasyon hizmetleri veren 24 hastane bombalandı. 100 ambulans vuruldu. Kızılay ve Kızılhaç işaretli ambulans konvoyları dahi vuruldu. İlk ve orta dereceli okullar yanında tüm üniversiteler bombalandı. 7000’i aşkını çocuk olmak üzere 17 binin üzerinde sivil ve masum insan katledildi. 50 bine yakın yaralı ve 6-7 bin civarında kayıp var. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki yıkık hastanelerde bile hizmet verilmeye çalışılıyor ama yakıt olmadığı için hasta ve yaralılar ölüme mahkum edilmişler. Bu arada küresel barışın garantörü Birleşmiş Milletler de İsrail vahşetinden 133 çalışanının katledilmesiyle nasibini almış.

Çatışmayı Kim ve Hangi Amaçla Durdurabilir?

Bazı haber sitelerine göre, Yahudi lobisinin hışmına uğramamak için İsrail’e sınırsız tolerans gösteren Biden yönetimi bile, Netanyahu’ya yıl sonuna kadar harekatını sonlandırmasını bildirmiş. Çünkü artan kamuoyu baskısı, gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimi öncesinde aleyhte gelişmeye devam ediyor. Şu anda rölantiye alınan Rusya-Ukrayna savaşı gibi, İsrail-HAMAS çatışmasının sonlandırılması da başkanlık kampanyaları sırasında adayların en önemli kozları arasında yer alacaktır. İsrail-HAMAS çatışmasını durdurmak nispeten kolay olup, gerçekleşmesi halinde Demokratlar kamuoyu desteğine tekrar kavuşabilirler.

Öte yandan İsrail, başlangıçta Netanyahu’nun belirttiği siyasi hedeflerine ulaşamamış ve bu gidişle de ulaşamayacak gibidir. 7 haftadır süren çatışmada taş üstünde taş kalmayan Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler bölgeyi boşaltmamış, Netanyahu’nun HAMAS’ı “yok etme” hedefi gerçekleşmemiştir. Yıl sonuna kadar bu hedefe ulaşamaz ise iktidarı kaybedeceği kesindir.

Ortada kalan bir diğer husus da çatışma sona erdikten sonra İsrail dışında hemen her ülkenin söylediği “İki devletli çözüm”ün nasıl olacağıdır. Hele de Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olacağı 1967 yılı sınırları artık mümkün müdür? ABD, çatışmayı sonlandırma ve iki devletli çözümde İsrail’i ikna etse bile 1967 sınırları için ikna edebilir mi? Tabii bir de bu Filistin’i kimin yöneteceği sorusu da var. Abbas gibi FKÖ yanlıları mı, HAMAS mı? Yeni bir seçimde HAMAS’ın seçimleri kazanacağı kesin. Bu sonuca İsrail, ABD ve AB ülkeleri evet der mi?

Sonuç itibariyle “İsrail Sorunu” ne yazık ki daha uzun süre devam edecek gibi. Siz ne dersiniz?

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.