WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BITCOIN 18419500,35%
Blinken’ın Türkiye Ziyareti Öncesinde Türkiye’ye Yaylım Ateşi!

Blinken’ın Türkiye Ziyareti Öncesinde Türkiye’ye Yaylım Ateşi!

8 Ocak 2024 10:45
Blinken’ın Türkiye Ziyareti Öncesinde Türkiye’ye Yaylım Ateşi!
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 08 Ocak 2024

 

2024 yılı öyle bir giriş yaptı ki, daha yoğurdu bile üflemeye vakit bırakmadı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne ölüm yağdırması devam ediyor. 2 Ocak’ta Beyrut’ta HAMAS’ın üst düzey yöneticilerinden el-Aruri’ye suikast yapıldı. Bir gün sonra İran’da 4 yıl önce Irak’ta suikastla katledilen İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Süleymani’yi anma gününde DEAŞ’ın üstlendiği canlı bombalı terör saldırıları gerçekleşti. Kızıldeniz’in güney girişini kontrol altına alan Yemen’deki Husilerin ticaret gemilerini hedef alan saldırıları üzerine Aden Körfezi-Akdeniz arasındaki kısa rota yerine bazı şirketler 6000 millik Güney Afrika Burnu’nu dolanmayı göze aldı. Rusya-Ukrayna arasındaki yıpratma savaşı zaman zaman tarafların canını acıtırken, ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail-HAMAS çatışmasının başladığı 7 Ekim 2023’ten itibaren 4’ncü Ortadoğu ziyaretinin ilk durağını 6 Ocak 2024’te Türkiye’ye gerçekleştirdi. Her biri önemli bu gelişmelerden sonuncusu ele alındı.

Blinken’ın Ziyareti Öncesi Eski Ankara Büyükelçisi Edelman’dan Yaylım Ateşi

Bu ziyaret öncesinde, Temmuz 2003-Haziran 2005 arasında ABD’nin Ankara büyükelçisi olan Yahudi asıllı Neocon’lardan Eric Edelman, Foreign Policy dergisinde “ABD’nin Türkiye’ye karşı sert oynaması gerekiyor!” başlıklı analizini yayınladı. Kurucusu olduğu Demokrasileri Savunma Vakfı’nda kıdemli araştırmacı Sinan Ciddi ile birlikte yazılan analize göre Türkiye, soğuk savaş döneminde bazı anlaşmazlıklar olsa da ortak düşmana karşı bir araya gelinmekte idi. Soğuk savaş sonrası Clinton döneminde “stratejik ortak” yapılan Türkiye giderek ABD’den uzaklaşmıştı. “2003’ten itibaren ikili ilişkiler; Washington için artık birlikte çalışabileceği güvenilir bir müttefiki kalamayacağı noktaya kadar Türkiye tarafından kasıtlı olarak yavaş yavaş baltalanmış” olduğundan Türkiye güvenlik meselesinde değişken, ikiyüzlü imiş!

Gene ona göre Türkiye, ABD’nin bu iyiliklerini unutarak Rusya ve Çin’e yaklaşmış, sonunda S-400 füzelerini Rusya’dan almış, Ukrayna işgali sonrası Rusya’ya yaptırımlarda Batı’ya katılmayı reddetmiş, Rus oligarklarının yasadışı mali akışları için varış noktası ve Rusya’nın savaş zamanı savunma sanayisini destekleyen ara ürünler için geçiş noktası haline gelmişti.

Türk devletiyle bağlantılı kara para aklama ve yaptırımlarla ilgili soruşturmaları durdurmak için ABD vatandaşlarını (ve ABD hükümetinin yerel çalışanlarını) sanal rehin olarak tutmuştu. Son olarak da Erdoğan yönetiminin İsrail-HAMAS çatışmasında müttefiki Batı’ya sırtını dönerek HAMAS’a desteğini güçlendirdiğini, özetle kendisini ABD’nin önemli bir müttefikinin (İsrail) düşmanı olarak konumlandırdığını yazmış. Sanki “Aba altından sopa göstermek” istiyor gibi…

Ankara büyükelçisi olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Sezer’in Suriye ziyaretini eleştiren, “çuval olayı” ile başlayan görevinde iki ülke ilişkilerinin düzeltilmesi için hiçbir pozitif katkı sağlayamayan Edelman, Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak ve bölgeden geçiş yapan terör örgütlerini önlemek maksadıyla Özgür Suriye Ordusu’yla birlikte Suriye’nin kuzeyinde Hatay ve Kilis’e komşu Afrin’e Zeytin Dalı harekatının ardından Şubat 2018’de Politico sitesindeki “Türkiye Kontrolden Çıktı. ABD’nin Bunu Söyleme Zamanı” başlıklı yazısında, Türkiye’nin Menbiç konusunda ABD’ye karşı sözlü saldırısını eleştirerek, ABD yönetimince Menbiç’e saldırmanın çok ağır sonuçları olacağının anlatılması gerektiğini yazmıştı.

Sonuç olarak Blinken’ın Dışişleri Bakanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesindeki konu başlıkları; İsrail Sorunu, Rusya-Ukrayna savaşı, İsveç’in NATO üyeliği, F-16 uçağı, muhtemelen PKK terör örgütünün Suriye uzantısı YPG’ye verilen ABD desteği üzerineydi.

İsrail-HAMAS çatışmasında kalıcı ateşkesi asla dillendirmeyen Biden yönetimi, Kızıldeniz’de Husi saldırılarına karşı deniz ticaretini korumak maksadıyla oluşturulan “Refah Muhafızı Operasyonu”na destek de istenmiş olabilir. İsrail-HAMAS çatışması, kendi bildiğini okumayı seven ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşınca alarm zillerini çalmaya başlamış olacak ki, çözüm için Türkiye’ye de danışılıyor. İki ülkenin çatışan İsrail politikaları üzerinde uzlaşması mümkün değilse de gene de kalıcı ateşkes için görüşlerin yetkili ağızdan dinlenmesi önemlidir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.