Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 15 Kasım 2023
Kıbrıs Türklerinden Gazeteci Ahmet Göksan’ın 12 Kasım 2023 tarihli “Devletimiz 40 Yaşında” başlıklı yazısını okuduktan sonra bu konudaki boşluğu doldurmam gerektiğini düşünerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin kuruluşuyla ilgili bizzat yaşadıklarımı da hatırlayarak konuyu ele almaya çalıştım.
Kıbrıs Türklerinin Devlet Kurma Mücadelesi
Ağustos 1983’te Deniz Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra Genelkurmay Personel Dairesi, Disiplin Moral Şubesi’ne proje subayı olarak atanmıştım. Mehil iznimi bile kullanmadan katıldığım bu yeni görevime başladıktan yarım saat sonra tarafıma 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın madalya ve diğer taltif hususlarıyla ilgili projeyle karşılaştım. Herhalde yeni atanan birine bu kadar kısa sürede verilen ilk görevdi. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında savaşa katılanların gösterdikleri kahramanlık ve yararlarına göre sıralı sicil amirleri tarafından altın, gümüş, bronz madalya ve taltiflerle ilgili değerlendirmelerin hayata geçirilmesiydi.
Aslında Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bir buçuk yıl sonra atanmış olduğum ve 4 yıl kaldığım, Mersin-Gazimagosa arasında lojistik hizmetle görevli TCG Erkin gemisinde harekatla ilgili pek çok şey öğrenmiştim. Hem Kıbrıs Türkleriyle görüşmelerim hem gemide bu harekata katılmış çok değerli iki büyüğüm (harekatta LCU komutanlığı yapan İlkin Sungur ve Ali Yavuz) vasıtasıyla harekatı adeta yaşamış gibiydim. Üstüne üstlük 1981-1983 Deniz Harp Akademisi öğrenimim sırasında Kara-Deniz-Hava müşterek harekatı çerçevesinde “Amfibi Harekat” dersi işlenirken, ilgili öğretim üyemiz Kemal Tok (şimdi emekli tümamiral), çıkarma harekatının anlatım görevini bana vermişti. Dolayısıyla Genelkurmay’daki bu ilk projeye büyük bir şevkle yaklaşmış ve kısa sürede sonuçlandırmıştım.
Aynı dönemde Kıbrıs Türklerinin yeni lideri rahmetli Rauf Denktaş iken, Türkiye’de 12 Eylül ara döneminde Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan da ANAP Lideri Turgut Özal idi. Genelkurmay Başkanı da Haziran-Aralık 1983 arasındaki kısa dönemde bu görevi üstlenen Nurettin Ersin idi. Ersin, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında “Kıbrıs Barış Kuvvetleri Komutanı” olduğu için, aradan geçen 9 yılın sonunda, harekata katılan personelin isteklerini kırmayarak, yetkili göreve geldikten sonra bu taltif meselesini gündeme almıştı.
Her ne kadar görevim Personel Başkanlığı’nda ise de Kıbrıs Barış Harekatı’nın madalya ve taltif projesini üstlenmiş olduğum için Kıbrıs’la ilgili hemen her gelişmeye de bir “meraklı turşucu” olarak yakın ilgi duyuyordum. O tarihlerde Kıbrıs’ın geleceği konusunda Rum tarafında Makarios ile başlayan görüşmeler daha sonra Rum lideri Kipriyanu ile devam etmiş, Türk tarafında da Denktaş’ın liderliği başlamıştı. Hala çözüme ulaşılamayan Kıbrıs’ta, o dönemde de 1959-1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmaları çerçevesinde Rum tarafının BM gözetimi altındaki hemen her öneriye yanaşmayan tutumu üzerine 15 Kasım 1983’te “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” (KKTC) ilan edildi.
Bu yeni devletin ilanı, o yıllarda Batı ile özellikle ekonomik alanda yakınlaşma sağlamaya ve ihracat bağlantıları kurmaya çalışan, yeni seçilen ama göreve atanmamış Özal Hükümeti’nin bile bilgisi dahilinde değildi. Ancak Kıbrıs Türkleri çözüm için bu yola başvurmuşlardı. Türkiye’nin tanıdığı bu yeni Türk devletini ne yazık ki başka tanıyan ülke olmadı.
Sonuç
Kıbrıs Türk liderlerinden Dr. Fazıl Küçük’ün “Türk milleti dünya tarihini hiçbir millete nasip olmayan yiğitlik ve kahramanlık destanlarıyla süsleyen büyük bir millettir!” sözünü KKTC’nin 40’ncı yılında bir kez daha hatırlarken, Kıbrıs’ta verdiğimiz şehitlerimiz ve gazilerimizden Hakk’ın rahmetine kavuşanlar ile başta Rauf Denktaş olmak üzere, KKTC’nin kuruluşunda rol oynayanları saygı ve minnetle anıyoruz. Kıbrıs Türklerinin haksız izolasyonlardan kurtarılması maksadıyla bağımsız bir devlet halinde tanıtılması için Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda aktif ve semereli projelerin başlatılması yararlı olacaktır.
Sayin YAVUZ Beyefendi, KIBRIS ile ilgili Yazinizi cani gönülden okudum. Tabii orasi bizim. Ihsallah tüm ülkeler onun varligini Resmen kabul ederler, en azinda TÜRK-ÜLKELERI TOPLUGU ve digerleride 2024 de kabul ederler KIBRIS DEVLETIMIZI. Hörmetlerimle. “Ne mutlu büyük TÜRK-Milletinin hizmetinde olanlara” Calismalarinizda basarilar dilerim.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ 100 yaşında… KKTC 40 yaşında çok şükür nice 100 lü yaşlara
Sayin YAVUZ Beyefendi, KIBRIS ile ilgili Yazinizi cani gönülden okudum. Tabii orasi bizim. Ihsallah tüm ülkeler onun varligini Resmen kabul ederler, en azinda TÜRK-ÜLKELERI TOPLUGU ve digerleride 2024 de kabul ederler KIBRIS DEVLETIMIZI. Hörmetlerimle. “Ne mutlu büyük TÜRK-Milletinin hizmetinde olanlara” Calismalarinizda basarilar dilerim.