Ceyhun BOZKURT – 21 Aralık 2024
Bugünlerden geriye dönüp bakıyor musunuz hiç?
Arşivi seven, geleceği okumak için geçmişi iyi bilmek/analiz etmek gerektiğini düşünen bir gazeteciliği benimsediğim için ben çok bakıyorum. Yaşam biçimim haline gelse de işim gereği denebilir. Ama sizler de unutmayın. Dönüp bakın biraz geriye.
Bugünlerde sokaklarımızda rahatlıkla gezerken, çok uzak değil, 8-10 sene önce birilerinin bizi nasıl bir cehennemin içine sokmak istediklerini, ne zor günler atlattığımızı hatırlayın.
Türkiye’nin en kalabalık caddesi İstiklal Caddesi’ne gitmeye, büyükşehirlerimizde toplu taşımaya binmeye, merkez yollarda gezmeye korktuğumuz günleri hatırlayın…
Her tarafta her an kendini ve savunmasız insanları havaya uçurmaya çalışan teröristlerin varlığını da…
Türkiye büyük badireler atlattı. Elbette o teröristleri çıkaran örgütler büyük darbeler yese de halen varlıklarını sürdürüyor. Büyük darbeler yiyerek, eylem kabiliyetlerini neredeyse minimize eden kahramanlar sayesinde bugün o korkularımızdan uzaklaşmış bir şekilde günlük yaşantımızı sürdürüyoruz.
Kimin sayesinde…
Toprağımızın en büyük zenginliği olan Şehitlerimiz, varlıkları en büyük onur olan Gazilerimiz, şu an yurt içinde, sınır ötesinde, Mavi Vatanımızda, Gök Vatanımızda görev yapmış ve halen yapan kahramanlarımız sayesinde.
O kahramanlardan birini aradım. Eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Zekai Aksakallı. Bilirsiniz o da çok sevmez konuşmayı. Ama bugün özel bir gündü. Dedim ki, “Paşam bugün büyük bir kahramanlık destanının yıldönümü. 17 kahramanın şehit düştüğü Akil Dağı’ndaki destanının yıldönümü. O günleri sizden kısa da olsa duymak, dinlemek, okumak isteriz” dememle “Onur duyarım” dedi. Sağ olsun o günlere döndü, anlatmaya başladı:
“KORİDORU AKİL DAĞI’NDA/EL BAB’DA KESTİK”
“Kurmaya çalıştıkları koridora ilk darbeyi indirmiştik. Ancak bir yay çizerek El Bab’tan geçirmeye çalışacaklardı. Bu yüzden ABD bizim El Bab’a girmemize karşı çıktı. Ancak Rusya ve rejim de karşıydı. Akil Dağı El Bab için en kritik alandı. Kırılma noktasıydı.”
Bütün askerlerinin kahramanca mücadele ettiğini vurgulayan Zekai Aksakallı Paşa, şehit Binbaşı Bülent Albayrak ve tüm Akil Dağı şehitlerine duyduğu özlem ve sevgiyi, ses tonundan gösteriyordu: “Bülent’in kahramanlığını unutmak mümkün değil. Hepsini hatırlamak, hatırlatmak lazım.”
İZNİNİ KULLANMADI, GİZLİCE GİTTİ, ŞEHİT DÜŞTÜ
Akil Dağı’nda yaralanıp 6 Ocak’ta hastanede şehit düşen Selçuk Erdoğan’ı hatırlattım. Tüm yaşananları dünmüş gibi hatırlıyor Zekai Paşa. “Selçuk, Vakah Köyü’ndeki çatışmada yaralanmıştı. Arkadaşlarıyla beraber, DEAŞ’ın bombalı araçlı saldırısını erken fark edip, engellemişler. Orada arkadaşlarıyla beraber kahramanca mücadele ederken yaralanmıştı. Türkiye’ye hastaneye getirilmişti. Ben izin vermiştim ona. O, arkadaşlarını yalnız bırakmamak için gizlice karşı tarafa geçmişti. Akil Dağı yaralılarının arasında ismini görünce ‘yanlışlık var, ben Selçuk’a izin verdim, orada değildir’ dedim, bana anlattılar olayı. Yüreği arkadaşlarını yalnız bırakmayı kaldırmamış, gizlice geçmiş harekat bölgesine. O gün yaralanmış, 6 Ocak’ta da şehit düştü.”
“FIRAT KALKANI’NI HAVA DESTEKSİZ, SİHA’SIZ YAPTIK”
Zekai Aksakallı, Fırat Kalkanı Harekatı süresince hava desteği olmamasına da dikkat çekti:
“O dönem hava kuvvetlerimiz destek veremiyordu. Ayrıca İHA/SİHA desteği de yoktu. Daha deneme aşamasındaydılar. Bu yüzden hava desteği olmadan gerçekleşen bir harekattı Fırat Kalkanı. Ama örgüte büyük darbe indirdik. Sözde Rakka emirini 4 defa değiştirdiler.”
Evet, bugünlerde Suriye’yi konuşuyoruz ya, Türkiye için esas Suriye o zaman başlamıştı. Fırat Kalkanı ile Türkiye kendisini tehdit eden güce karşı hamle gerçekleştirmişti.
O harekatla, DEAŞ’a, PYD/YPG’ye ve tüm terör örgütlerine karşı Türkiye’yi savunma kararlılığı ortaya konmuştu.
ABD-İsrail koridoruna ilk hançer indirilmişti.
Suriye’nin toprak bütünlüğü için ilk adım atılmıştı.
Arkasında karanlık bir destek olan DEAŞ belasına ilk ve belki de tek ciddi darbe indirilmişti.
Akil Dağı’nda kahraman 17, Fırat Kalkanı Harekatı’nın bütününde toplam 72 şehit, tüm terörle mücadele kahramanlarımız olan şehitlerimiz, gazilerimiz, tüm kahramanlarımız bugünkü güvenlik dolu günlerimizin mimarlarıdır.
Unutmayalım, unutturmayalım.